Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Haziran 2022

Babalar günü

Her yıl tekerrür eden çokça özel gün var. Anneler günü, babalar günü, yaşlılar günü, kız çocukları günü ve daha nice. Bu günlerin kutlamasından önce dönüp kalbimize bakarız. Bir insan için duyduğumuz sevgi, saygı, vefa onun için özverili olmayı sağlar.

Özel gün kimin ise de ‘’onun için ne yaptım veya ne yapmalıyım’’ sorusunun muhakemesi başlar gönlümüzde.

Kimi çok fazla değer yüklese de bu günlere; kimi için sıradan bir gündür işte.

Hafta sonu babalar günü telaşında; hediyeler, fotoğraf paylaşımları unutulmadı. ‘’Günleri kutlamıyorum bir güne sığdırmam’’ diyenlerin sayısı da az değil elbet…

‘’Ameller niyetlere göredir’ ’Kim kimden daha çok seviyor ilgileniyor annesiyle, babasıyla, eşiyle ve arkadaşıyla vs. bilinmezde,yarıştıracak da değiliz ya.

Bu günler bir yarış kulvarı, bir mecburiyet hissiyatıyla vicdan rahatlatmaya dönüyor ise işte burada kalbin muhakemesi başlamalıdır.

Tüm sevdiklerimizin tek bir günü olmamalı zaten. Onlarla var olduğumuz dünümüz, bugünümüz ve geleceğimiz olmalı.

Bir bayram sevinci yaşatamıyor, ihtiyacı olduğunda bulunamıyor isem annemin babamın yanında, vakit ayıramadığım kızım, oğlum, eşim varsa, o günü anlamlı kılan alınan hediye midir?

Ben biraz bugünlerin dünlerini sorgulamaktan yanayım.

Sevdiklerimizle anılar biriktirmek kalplere sunulacak en kıymetli hediyelerdir. Rahmetli babamdan zihnime kazınmış öyle güzel çocukluk anıları var ki.

Dün de kaldı dediğimiz şeyler bugünün inşasında temeldir.

Kapitalizmin öngördüğü bir hediye ile günü kurtarmak yerine dünlerin temeliyle güzel günler biriktirmeyi yerleştirmektir kalplere, asli olan.

Sabun köpüğü gibi uçup giden janjanlı anları, köklü meyveli ağaçların gölgesinde huzurlu vakitler şekliyle devşirmektir dileğim.

Şimdi babamla olan dünlerden bir kesit sunmak isterim. Bir çocuk ruhunda babalı her vakit bahardır. Her yer oyun parkıdır, gülistandır.

İlginç merakları vardı babamın. Bütün odalarımızda bu kocaman radyolardan her oda duvarında farklı görünüşte saatlerden vardı. Gözünü ne tarafa çevirsen vakti bilirdin. Ve her yerden süzülen hafifçe bir müzik.

Kâh bir türkü kâh TRT korosundan bir sanat müziği.

Çocukken bazen bu müzikler bayardı. Ama yaş ilerlemeye başladıkça o sesleri arar oldum hep.ve aynı sesleri yükseltiyorum şimdilerde babamca.

Koku düşkünlüğü sabun düşkünlüğü dolabını açtığında koleksiyonundan yayılan o güzellikleri zihnimize kazıdı.

Rengarenk farklı kokulu nice sabun.

77’de okula başladığım da annem, babamın saç briyantini ile saçlarımı tarardı. Markası roja" idi unutmuyorum. Çevremizdeki insanlar merak eder sorarlardı ne güzel kokulu parlak saçlar.

Bende o övgünün mutluluğunu yaşardım.

Gaz ocağında çay yapardı.

Elektrik kesilince lüks yakması hep özeldi bizim için. İzlerdik onu film izler gibi.

Sinema makinesi ile az film de izletmedi duvarda.

Nice masallar da dinledik. Bilmeceler fıkralar. Başkentleri babamdan öğrenmiştik okula gitmeden. Dünya ülkelerini.

Babalar evlatlarında çok iz bırakır. Müziği çok seviyor olması, en güzel yansımalardan.

Bakımlı olmayı sevmesi, misafirperverliği hep anılası.

Rabbim benim babama ve göçen tüm babalara rahmet eylesin.

Sağ olan evlatlar babalarının kıymetini bilsinler. Ve babalar evlatlarının hatalarını çizip onlarla iyi vakit geçirmeye çalışsınlar.

Gönül iyilikle huzura kavuşur. Üç günlük dünyada bize kalan bu. Rahmetli babam şahsında tüm babalara selam olsun

...

Nilüfer z.aktaş