Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Haziran 2017

Baba Olmanın Anlamı

İnsan olmak, birtakım görevlere ve statülere sahip olmak demektir. Baba olmak, insan olmanın gereği olarak sahip olunan bir statü, görev ve sorumluluktur. Birçok görev ve sorumluluğun anlamını kaybettiğimiz gibi, baba olmanın da asli anlamını ve işlevini kaybetmiş görünüyoruz. Asli görev ve sorumluluklarımızı anlamak yerine, yüzeysel ve yapay bir şekilde babalık, annelik, dedelik, ninelik, dayılık, teyzelik, halalık ve kardeşlik gibi sağlıklı bireysel ve toplumsal ilişkilerin gelişiminde anahtar rol oynayan aktörleri etkisizleştirdiğimiz görülmektedir.

Annelerimizle olduğu gibi babalarımızla sağlıklı ve sahici ilişkiler kuramadığımız bir dönemdeyiz. Babalarımızla kuramadığımız sağlıklı ilişkileri, babalar günü denilen ritüelle sahte ve yapay bir şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Babalar gününde babalarımıza gömlek, kravat, kalem veya takım elbise gibi bir hediye alarak ona olan sevgimizi göstermeye çalışıyoruz. Annelik gibi babalık da, bir günün ritüellerine sıkıştırılamayacak kadar önemli sıfatlar, pozisyonlar, sorumluluklar içermektedir. Babalık, babalar gününe bırakılmayacak kadar önemli bir görevdir.

Babalığın bugün mafya veya devletle özdeşleştirilerek kullanılması büyük bir yozlaşma örneğidir. Devlet baba veya mafya babası gibi kavramlar, maalesef dilimize yerleşmiş durumdadır. Babalık, devlet gibi bir kurumla özdeşleştirilecek yada mafya tarzı suç şebekelerinin elebaşlarına verilecek bir konum, sıfat ve sorumluluk değildir. Babalık, kendisiyle en yakın insani ilişkiyi kurduğumuz kişiye verilecek bir görev, statü ve sorumluluğu ifade etmektedir. Babalık, içtenlik ve fedakarlık üzerine şekillenen en sahici insani konumlardan biridir.

Babalık, bir ilişki durumudur. Baba olmak, insani gelişimimize her açıdan katkı sunmayı, bize destek olmayı, yardımcı olmayı ve yol göstermeyi gerekli kılan bir ilgilenme durumunu içermektedir. Babalık, biyolojik ilişkilenmenin ötesinde, psikolojik, duygusal ve sosyal bir bağlanmayı gerekli kılmaktadır. Çocuk ve baba arasında maddi ve biyolojik olanın ötesinde psikolojik, duygusal, ahlaki, manevi ve sosyal bir ilişki ve bağlanma halinin olmaması durumunda, bütün insani gelişimin ve ilişkilerin çürümesi gibi tehlikeli ve yıkıcı bir hal ile karşı karşıyayız.

Günümüzün en büyük sorunlarından biri baba ile eşin ve çocukların sağlıklı, verimli duygusal, psikolojik, manevi, ahlaki ve sosyal ilişki kuramaması gelmektedir. Baba ile sahici anlamda işlevsel ve insani ilişki kurulmadığı için, baba olmak sadece ekonomik bir sponsor olmaya indirgenmiştir. Bu yaklaşım bankamatik babası olarak ifade edilmektedir. Babanın sadece harçlık ve para veren biri durumuna düşürülmesi, aslında babanın çocukları ve eşi tarafından bir yabancı olarak görülmesi ve anlaşılması demektir. Baba, çocukları ve eşi tarafından evde yaşayan bir yabancı olarak görülmemelidir. Baba ile çocukları ve eşi arasında tanıma, etkileşim, ilgi ve ilişki halinin sürekli olarak korunması için baba, çocuklar ve eş karşılıklı olarak çaba sarf etmek durumundadırlar.

Babayı, silahla, şiddetle ve güçle özdeşleştirmek, neredeyse değişmez mutlak bir zihniyet haline gelmiştir. Şiddetin ve gücün toplumsal ve kültürel değer haline getirilmesi, baba üzerinden gerçekleşmektedir. Şiddeti, yüceltmeyi, gücün peşinden koşulmasının amaç haline getirilmesini, merhamet ve nezaket yerine sertliğin ve kabalığın çocuklarımıza öğretilmesini hep baba üzerinden yapıyoruz. Baba dediğimiz konumun, sertlikle, şiddetle ve kabalıkla bir ilişkisi olmadığını kavramamız gerekmektedir. Babayı sevgiyle, şefkatle, nezaketle ve barışla ilişkilendiren yeni bir anlayış geliştirmemiz lazımdır. Babalık, ahlaki ve insani erdemlerle ve niteliklerle donatılmalıdır. Babalığın içinin şiddetle, sertlikle ve kabalıkla doldurulması kültürel ve sosyal hayatımızda aile içi şiddet, çocukların suça itilmesi, kadının hor görülmesi gibi ciddi insani sorunların çıkmasını sağlamaktadır.

Kendisinde insanlık için güzel bir örnek bulunan Rahmet Peygamberi, babayı güzel ahlakla birlikte ele almaktadır. Günümüzde baba anlayışı, tamamen materyalizmle kuşatılmıştır. Kişiler, babalarından kendilerine ev, araba, arsa veya para kalmalarını beklemektedirler. Materyalizmin aksine Hz. Peygamber, "bir babanın çocuğuna bırakacağı en iyi mirasın güzel ahlak olduğunu" ifade etmektedir. Baba, çocukları için güzel ahlak modeli olan kişi demektir.

Babanın çocuklarına güzel ahlakı kazandıran kişi olması için, babalık sorumluluğunun akılla, bilgiyle, ahlakla, hukukla, maneviyatla, inançla ve özgürlükle doldurulmasına ihtiyaç vardır. Diğer insanlara, çocuklara, kadınlara, doğaya ve hayvanlara karşı kişinin saygı ve merhamet içinde olması bilincini babanın çocuklarına ve ailesine kazandırması lazımdır. Babanın güç ve şiddet uygulayan olarak değil, okuyan, düşünen, öğrenen biri olarak örnek alınmasına ihtiyaç vardır. Babalık, sertlik ve otorite maskelerinin arkasına gizlenmek yerine eşi ve çocuklarıyla konuşan ve iletişim kuran birisi olmasına ihtiyaç vardır. Çocukların ahlaklı, bilgili ve yapıcı bireyler olarak hayata hazırlanması için babanın öğrenen ve öğreten biri olarak davranması gerekmektedir. Dengeli bir ilgiyle sorumluluklarının farkında olan, sevgisini göstermekten çekinmeyen, çocuğun bakım ve gelişimiyle yakından ilgilenen, aileye, topluma ve çocuğa güven veren, ailesiyle yakından sıcak, duygulu ve dolu ilişkiler kuran, öfke yerine şefkatle hareket eden sahici baba pratiğine ihtiyaç vardır.