Baba Evi/Ocağı
Cemiyeti
inşa eden ailedir. Aile demek, baba demektir, ana demektir. Anne ve baba,
ailenin mimarlarıdır. Onların kurdukları yuva, ailedir. Aile olmadan toplum da,
devlet de olmaz.
Baba evi, hakikatte
baba ocağıdır. Bu ocak, sadece atadan dededen kalma bir mülk değildir. İçinde
doğup büyünülen sıcak evdir/hanedir. Kısacası baba evi, baba bucağı ve baba
yurdudur.
Babanın evi, ananın
kucağı gibidir. Sımsıkı sarmalar, ruhu ve bedeni. Her türlü tehlike ve
tehditler, bu ocağın koruması altındadır. Sıcaktır, samimidir, içtendir. Sevgi,
muhabbet, heyecan ve aşk, bu baba evinde gizlidir.
Baba
evi, ata evidir, ceddin mirasıdır. Şefkat ve merhamet bu evi korunaklı yapar.
Allah’tan başka hiçbir güç ve kudret, bu mahrem ocağa giremez, onu bozamaz,
oranın düzen ve ahengine halel getiremez.
Baba
evi; anlayış, hayır ve iyilikle inşa edilmiştir. Erdemin yaşandığı baba evi, nesilden
nesle kuşaktan kuşağa faziletleri ve en yüksek iyiyi taşır ve aktarır. Bu evde
baba reistir. Aile devletini baba yönetir. Aile devleti bu anlamda baba evidir.
Baba evinin sultanı anadır. Kalp ve gönül onunla hâkim olur. Merhamet ve şefkat
anayla baba evini efsunlar. Riskler ve tehlikeler, ana kucağı gibi baba evinde
güvene dönüşür.
Bu
evin daimî misafirleri, akraba, arkadaş ve dostlardır. Baba dostu, evlat için
bir sorumluluktur. Babaya gösterilen saygı ve hürmete layık olan, baba
dostudur.
Baba
evi, halkın yaşadığı bir yurt gibidir. Ev halkı için baba evi bir sığınaktır,
limandır. Güvenli liman baba evi, fırtınalar ve tufanlara karşı aile halkını
korur. Gönlüne ve kucağına alır. Sarmalar, sevgi ve muhabbeti yüreklere taşır. Hangi
yaşta olursa olsun baba evi, her zaman sığınılacak bir mekandır, yuvadır.
Ailenin
barındığı ortam baba evi, güzelliklerin yeridir. Mutluluk ve huzuru arayan
için, baba evi ne güzel bir mekandır. Bu mekân mabet gibi kutsal bir mahaldir. Nitekim
aile ocağındaki azizlere (ana ve babaya) itaat etme, ilahî bir buyruktur. İsyan
ve şirkin dışında baba evindeki büyükleri dinlemek, iki cihan mutluluğunu
verir/kazandırır.
Baba
evi, nesillerin taşıdığı değerlerin yaşandığı nadide bir mahaldir. Taç Mahal
gibi, estetik ve zarafetin kuralları orada öğrenilir. İrfanî haller orada
yaşanır. Ahlâk ve edep, ilk önce baba ocağında kazanılır.
Baba evi, bir mekteptir.
Bu mektep, hayat okuludur. İnsanı, bütün ömrünce yaşayacağı hayata hazırlar. Zorluklar
ve sorunların çözüm yöntemi, baba evinde talim edilir. Sükûnet ve dinginlik
mekanıdır, baba ocağı.
Bereket ve bolluk,
baba evinde tecrübe edilir. Paylaşma ve dayanışmayı öğretir, baba evi. Bu ev o
kadar nadide bir mekandır ki, edep ve hayayla birlikte tüm erdemler burada
tecrübe edilir.
Hayat okulunun ilk
aşaması, baba evinde geçer. Bu okulda başarılı olan, Hakk’ın izniyle hayat
mektebindeki bütün sorunlarla başa çıka(bili)r.
Hayat
yolculuğu, baba evinde başlar, ayrı hanelerde yaşansa da orada sonlanır ve
noktalanır. Çünkü baba evi, ana kucağı gibidir. Ananın çocuğunu emzirdiği gibi,
tüm evlatlar bu ocağın bereketinden bir ömür boyunca faydalanır. Hayır ve
iyilik örnekleri burada model olarak alınır. İnsan ilişkileri burada tecrübe
edilir. İlk deneyimler baba evinde kazanılır. Hayata donanımlı bir şekilde
hazırlıklı olmak ve uyumlu hali yakalamak baba evinde gerçekleşir.
Baba
evi, herkesin iyi karşılandığı bir misafirhanedir. Karşılık beklenmeden gelene
ikram edildiği, isteyenin boş çevrilmediği ve sığınanın reddedilmediği baba evi,
bize muallimlik yapar. İlk ta’lim baba ocağında yapılır. Talimler, hamlıktan
olgunlaşana kadar, hatta daha ilerisi için burada yapılır.
Baba
mirası; mal, mülk ve servet değildir. En önemli miras, şeref, izzet ve onurdur.
Baba evi kutsalın, Hakk ve hakikatin öğrenildiği ve öğretildiği kutsal bir
mekandır.
Şu halde baba evi,
rahmet ve hayrın yaşandığı ve ruh yüceliğinin teneffüs edildiği ata yurdudur.