Azgın Azınlık!
Son günlerde başörtülü vatandaşlarımıza yönelen hakaret ve saldırılarda gözle görülür bir artış var. Bazen sosyal medyada, bazen internet medyasında, bazen de basılı yayın kuruluşlarında bu türden haberlere sıkça rastlar olduk. Özellikle sahil kesimlerindeki beldelerde yaşayan bir kısım “aşırıcı laikler”, AK Parti’yi bahane ederek, kimi muhafazakâr vatandaşlara hakaretler yağdırıyorlar, fiziki temasta bulunarak başörtülü ve dindar hanımları taciz ediyorlar.
Bu edepsiz aşırıcılar,
sözde çağdaşlar, içinde yaşadıkları toplum Müslüman olduğu için, direkt olarak
İslam’ı hedef alamadıklarından, kendilerince İslam’ı temsil ettiğini
düşündükleri AK Parti ve onun tabanı üzerinden dindarlara nefret kusuyorlar.
Sanki İslam ya da Müslümanlar herhangi bir siyasi parti ile eşitlenecek bir
inanç sistemi imiş gibi aptalca, cahilce ve yobazca bir düşünceyle sağa sola
saldırmaktan kendilerini alamıyorlar. Bir insanın sokakta yürüyen birisine sırf
kılık kıyafeti yüzünden saldırabilmesi için ya ayyaş, ya sarhoş, ya da geri zekalı
olması yahut da toplum içinde nasıl davranacağını bilmeyen edepsiz, ölçüsüz birisi
olması lazım.
Geçen gün İzmir’de bir
dolmuş şoförünün başörtülü bir hanımın örtüsünü başından çekmeye kalkması ve
eşiyle birlikte söz konusu hanıma küfürler yağdırması, bardağı taşıran son
damla oldu. 15 Temmuz gecesi İzmir’de, sala okuyan müezzini tartaklamaya gelen
karı koca ile yakın zamanda başörtülü hanımı tartaklamaya, itip kalkmaya
kalkışan çift arasında zihniyet geriliği ve yobazlık açısından hiçbir fark yok.
İçinde yaşadıkları çevreden dışarı çıkmayan, bütün dünyanın kendileri gibi
yaşadığını ya da yaşaması gerektiğini zanneden bu gerici, aşırıcı yobazlar, AK
Parti ve Erdoğan’a duydukları öfkeyi sokağa yansıtarak akıl almaz davranış
biçimlerine imza atıyorlar.
Bunların kafa yapısına
göre herkes CHP’li olmak zorunda çünkü CHP’yi Atatürk kurdu! Herkes rakı içmek
zorunda çünkü Atatürk rakı içiyordu! Herkes sokakta donla gezmek zorunda çünkü
kılık kıyafet devrimi yapılmasaydı Türk kadını “sokakta donla gezme özgürlüğünü”
elde edemeyecekti! Bunlara göre herkes İslam’ı bir kenara bırakmak ve
pozitivist, materyalist laikçi çizgiye gelmek zorunda!
Bilhassa İzmir’de
çokça örneklerine rastladığımız bu çağdaş yobazlık biçimi, kendisi gibi
yaşamayan ve düşünmeyen herkesi düşman olarak görme ve ötekileştirme
eğiliminde. Bu faşist ve gerici kafa başı açık gezmekle, rakı içmekle, camiye
cumaya küfretmekle aydın, çağdaş ve ilerici olunacağını zannediyor. Oysaki
demokratlık, aydınlık ve çağdaşlık, çok renklilikle, hoşgörü ile, tahammülle
mümkün olur. Kendisi gibi inanıp yaşamayanları düşman olarak görerek değil. Bu
azgın azınlık kafasını kuma gömüp at gözlüğü ile hayata baktığı için ilerici
dünyanın aslında hangi değerlerle yükseldiğini göremiyor, idrak edemiyor.
Bunların kitabında,
saygı, sevgi, hoşgörü, ilim, irfan, demokratlık yok. Bunlar gerici ve faşist
ideolojilerinin yılmaz bekçileri olarak kafayı çekip sağa sola saldırmakla
ilerici olunacağını zannediyorlar. Sokaktaki köpekler de benzer davranışlar
içerisine giriyorlar, hoşlarına gitmeyen canlılara ve insanlara saldırıyorlar
ama en azından onların aklı olmadığı için bu masum hayvanları sorumlu
tutamıyoruz. Peki aklı olduğunu iddia eden bu yaratıklar için ne türden bir
yargıya varacağız?
Beynini kullanmaktan aciz, düşünmeyen, akletmeyen, küfretmeyi, saldırganlığı kendisine düstur edinmiş, gerici, faşist ve yobaz bu kitleyi nasıl ıslah edeceğiz? Azgınlaştıklarında boyunlarına tasma geçirdiğimiz köpeklere yaptığımız muameleyi bunlara yapamayız zira insan olduklarını iddia ediyorlar. Peki şekilde insan, ama özünde “esfele safilin” mertebesinde olan bu zümre ne zaman akıllanacak? Bu azgın aşırıcılar Müslümanlara dil uzatmaktan ne zaman vaz geçecekler? Cevabı ben vereyim. Hiçbir zaman. Mesele ne parti, ne de siyaset meselesi. Mesele, karanlıkla aydınlığın ezeli mücadelesi meselesi. Ortada AK Parti yokken de bu azgın azınlık İslam’a ve Müslümanlara ağız dolusu küfretmekten geri durmuyordu. Kimse zannetmesin ki bunlar sadece AK Parti’nin sevapları ya da günahları yüzünden Müslümanlara saldırıyorlar. Ayrıca AK Parti bunların her birinin kapılarının önüne bir kilo altın koysa yine de yaranamaz. O da ayrı bir konu.