Dolar (USD)
34.54
Euro (EUR)
36.02
Gram Altın
3007.08
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Ekim 2020

​Azerbaycan'ın En Büyük Gücü Haklılığıdır

Sovyetler Birliği çöktükten sonra uluslararası politikada değişimler meydana gelmiş ve dünya genelinde etnik çatışmaların sayısında ciddi bir artış görülmüştür. Eski Sovyet ve Yugoslavya’nın bulunduğu coğrafyalarda ortaya çıkan çatışmalar yakın coğrafyamızın somut örnekleridir.

Dikkat edilirse bu bölgelerde ortaya çıkan çatışmalar ırk ve din temelli sorunlar olsa da yayılmacı ve saldırgan siyasetlerinin niteliklerini taşımaktadır. Sorunlar, ortaya çıktıkları bölgenin güven ve istikrarını tehdit ettiği gibi temel insan haklarının çiğnenmesine ve ekonomik sorunların artmasına da yol açmaktadır.

Bu bağlamda Sovyetler Birliği’nin insanlığa miras bıraktığı sorunlardan biri de Karabağ’da Ermenistan sorunudur. Yeri gelmişken ‘’Karabağ sorunu’’ denilmesinin yanlış olduğunu belirtmeliyim. ‘’Karabağ’da Ermeni sorunu’’ tanımlamasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü Ermenistan Azerbaycan’a ait olan Karabağ’ı işgal ettiği için sorun yaşamaktadır.

Ermenistan’ın Karabağ konusundaki yaklaşımının ne olduğunu anlamak amacıyla ABD’de kurulmuş olan ve Ermeniler adına lobi faaliyeti yürüten ‘’Armenian Assembly of America’’ kuruluşuna: ‘’Ermenistan’ın Karabağ konusundaki yaklaşımı nedir?’’ diye bir soru gönderdim. Aldığım cevabın özeti şöyledir: ‘’ Dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeniler uluslararası hukukça kendilerine tanınan ‘’Self-Determasyon’’ hakkını kullanmıştır. Azerbaycan sorunun çözümü için Karabağ Ermenilerini taraf olarak kabul etmemektedir. Bu nedenle Ermenistan Cumhuriyeti Karabağ Ermenilerini temsil etmektedir.’’

Ermenistan’ın bu iddiasını Azerbaycan dış işlerinde çalışan bir dostuma sordum gelen cevabın özeti şöyledir: ‘’Karabağ halkı Azerbaycan ile savaşmamıştır. Topraklarımızı işgal eden ve Karabağ’daki Müslüman Türkleri göçe zorlayıp yerine Ermenileri yerleştirip demografik dengeyi bozan Ermenistan’dır’’ Azerbaycan Dış İşlerinden gelen açık ve net olan bu cevabı, Ermeni Lobisine sordum ama gelen yanıt makul ve ikna edici olmaktan son derece uzaktı.

Sonuç

Türkiye, Azerbaycan’ın haklı davasını dünya kamuoyuna çok iyi anlatmalıdır. Bu konuda Cihat Yaycı Paşanın başkanlığını yürüttüğü Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi ‘’Ermeni terörü durdurulmalı’’ başlığıyla 20 dilde mesaj yayınladı. Sonuçları iyi hesaplanmış böyle stratejik çalışmaların çok önemli olduğunun altını özellikle çizmek isterim.

Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev, Türkiye’nin masada olması gerektiğini belirtmesi stratejik açıdan son derece doğru bir adımdır ve bu adımın mutlaka desteklenmesi lazımdır.

Karabağ’da akan kanın müsebbibi Ermenistan’ın saldırgan ve işgalci tutumudur. Ermenistan’ın bu tutumu bizzat Ermeni halkına da zarar vermektedir. Bölgede mutlak bir barışın sağlanması Ermenistan’ın derhal işgale son vermesiyle mümkündür. Karabağ’da Ermeni Sorunu, tıpkı Kıbrıs’ta Rum, Adalar Denizi’nde Yunan sorunu gibi bölgesel ve küresel boyutları bulunmaktadır.

Karabağ’daki savaş sadece Azerbaycan ile Ermenistan savaşı değildir. Bu aynı zamanda iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, adalet ile zulmün, haklı ile haksızlığın savaşıdır. Bu savaşın güçlü tarafı Azerbaycan’dır. Çünkü Azerbaycan en büyük gücünü haklılığından almaktadır.

Not: eleştiri ve yorumlarınızla katkı sağlamak isterseniz: [email protected] ile bana ulaşabilirsiniz.

Twitter hesabım: @MehmetB78849685