Azerbaycan durdurulamıyorsa

3 hafta önce Ermenilerin saldırısı ile başlayan ve Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarına azadlık kazandırmak için ilerlediği savaşta dün 00.00 itibariyle ikinci ateşkes kararı alındı.

Ermenilerin 27 Eylül’de Azerbaycan’a saldırması üzerine başlayan çatışmalarda, her geçen gün yeni bir yerleşim birimini kurtaran Azerbaycan’ın sivillerine yönelik Ermenistan’ın füze saldırıları, Ermeni ve destekçilerinin insanlık karnesini ortaya koyuyor.

Geçen hafta birinci ateşkes kararından dakikalar sonra Ermenistan Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri Gence’ye füzelerle saldırarak sivil katliamına imza attı.

Rusya’nın öncülüğündeki ateşkes çağrısının Azerbaycan’ın ilerlemesini durdurmaya yönelik bir adım olduğu biliniyordu.Azerbaycan kendi topraklarını işgalden kurtararak ilerlerken Fransa ve İran’ın da ısrarıyla Rusya devreye girdi. İslam ve Türk düşmanı Haçlı dünyasının ateşkes istemesinin Ermenistan’a nefes aldırmaya yönelik adım olduğu bilindiği halde Azerbaycan bu çağrıya uyarken, Ermenistan haydut ve terörist devleti durmadı. Durmadı ama hiçbir devlet çıkıp Ermenilere “Neden ateşkese uymuyorsun?” diye de sormadı.

Hepimiz biliyoruz ki şayet Azerbaycan bir kere Ermenistan şehirlerine füze ile saldırısıydı şimdi Haçlı Haçsız bütün Batı ayağa kalkmıştı. Belki de bunu derhal İslamofobik bir düzlemde ele alacaklardı. Lakin Müslümanlara saldıran teröristler Hristiyan, Yahudi, Hindu olunca Batı dünyasının etik, ahlak, vicdan, namus gibi insani bütün değerlerden nasıl nasipsiz olduklarını görebiliyoruz.

Bakınız;

Rusya’nın öncülüğünde başlatılan ateşkes görüşmelerinden hemen sonra Azerbaycan kentlerinde sivillere yönelik füze saldırısı oluyor, ama Rusya, görüşmelerdeki ev sahibi olmanın şerefini ayakları altına alarak susabiliyor.Savaşın sürdüğü cephe Karabağ bölgesi, ama Ermenilerin füzelerle saldırdığı şehirler çatışmaların yaşandığı bölgeden çok uzakta yer alıyor. Kimse de çıkıp Ermenilere, neden böyle “Ermenilik” yapıyorsunuz demiyor.

Ya tam tersi olsaydı, Azerbaycan saldırsaydı ve Ermeni siviller ölseydi yine de Ruslar sessiz kalırlar mıydı?

TABİ Kİ HAYIR!

İşte, dünyeniden Rusların çağrısıyla başlayan ikinci ateşkes de Ermenistan’a toparlanma imkanı tanımaya yöneliktir. Azerbaycan cephede durdurulamıyor. Zincirle mevzilerde bağlanan Ermenistan askeri Azerbaycan askeri karşısında duramıyor. Tanklara bağlanan Ermeni askerleri göz göre göre ölüme terk edildikleri halde savaşamıyor.

Şii şeriat devleti, gerici ve münafık İran ise Ermenistan’a silah taşımaya devam ediyor. Türkleri, Türkiye’yi sevmeyen hatta bizlere düşmanlık besleyen münafık İbn Mülcem’in torunları, Ermenistan ayakta kalsın diye Azeri kardeşlerimizin kanına giriyor.

İran Azerileri bu münafıklığa nasıl sessiz kalabiliyorlar anlayabilmiş değilim. 30 milyonu aşkın Azeri nüfusun yaşadığı İran’da Ermenistan’atırlarla silah taşınıyor ve İranlı Türkler bu münafıklığa sessiz kalıyorlarsa şimdilik susma hakkımı kullanıyorum.

Dün gece yürürlüğe giren ateşkesin (artık sözde ateşkes diyeceğiz) üzerinden birkaç dakika geçmeden Ermeniler yine sivillere saldırdı. Başta Tovuz olmak üzere 4 şehirde sivillere saldıran Ermenistan’a cephede gerekli cevap veriliyor.

Bundan sonra;

Azerbaycan cephede Ermeni güçlere hezimet yaşattıkça, Hristiyan dünyada Ermenileri koruma refleksleri başka boyutlarda tezahür edebilir. Ateşkeslerle Ermenilerin toparlanamayacağını gören Haçlı Batı’dan,“Barış Gücü” gibi sadece işgal altındaki topraklarda Ermenilerin ömrünü uzatmaya yarayacak öneriler gelebilir. Böyle bir öneri Azerbaycan tarafından asla kabul görmemelidir. Son olarak;

Şii ve münafık İran’ı, bu savaş esnasında Ermenistan’a silah yardımında bulunmaktan vazgeçirmek gerek. Bu konuda İran Azerileri yaşadıkları bütün şehirlerde protesto gösterileri düzenlemelidirler. Şayet İranlı münafık yöneticiler yaptıkları münafıklığın pahalıya patlayacağını fark ederlerse silah sevkiyatı durur ve cephede Ermeniler hezimet yaşarlar. Bu da Ermenistan hükumetinin karışması, belki de istifası ve Ermenistan’ın kaosa sürüklenmesi demek.