Ayrılık 17 Aralık'tan önce başlamıştır
Ülkemizde uzun süredir, Gülen Cemaati'yle-İktidar arasındaki ilişkiye dair yanlış bilgiler veriliyor. Birileri, Cemaatle-İktidar arasındaki ilişkinin 17-25 Aralık Operasyonlarından sonra bozulduğunu söylüyorlar. Bunlar demek istiyorlarki, biz 17-25 Aralıkta İktidarın foyasını ortaya çıkardığımız için, aramız bozuldu.
Değerli Dostlar, bu söylenen kesinlikle doğru değildir. Çünkü, ayrılık 17 Aralık'tan çok önce başlamıştır. Ayrılığın zamanıyla alakalı piyasada çeşitli bilgiler dolaşıyor. Tabii bu bilgilerin, hangisi doğru, hangisi yanlış şu anda bilmemiz mümkün değil. Bizim bunu öğrenebilmemiz için, olayların üzerinden biraz zaman geçmesi gerekiyor.
Ancak, Kamuoyu Cemaatle-İktidar arasındaki ayrılığın ilk işaretini, dershanelerin kapatılması sürecinde görmüştür. Daha sonrada, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması ve diğer olaylarla bu iş kesinleşmiştir. İnsan, Gülen Cemaati'nin İktidardan dershanelerin kapatılmasının öcünü alma hamlelerini düşündüğünde, verilmiş sadakamız varmış diyor.
Bir düşünsenize, Cemaatin hamleleri İktidarın ayaklarını tökezletebilseydi, ülkede neler olurdu neler? Unutmayın, geçmişte Başbakan'ın suratına Anayasa kitapçığı fırlatıldı diye krizlerden krizlere girdik. Elbette şimdiki konumuz o günlerde yaşadıklarımız değil. Fakat nasıl bir krizin eşiğinden döndüğümüzüde bilmek durumundayız.
Buarada Cemaat hala İktidarın ayaklarına çelme takma hamlelerini sürdürüyor. En basidi, şu 14 Aralık'tan bu yana yaşananlara bakar mısınız. Çok basit bir gözaltına alma işlemleri bile showa dönüştürülüyor. Basit işlemleri showa dönüştürenler, İktidarın dünyaya rezil olmasını istiyorlar.
Yazıyı başlığa uygun bir kulis bilgisiyle noktalamak istiyorum. Efendim, olay HSYK'yla alakalıdır. 2010 referandumunun ardından, HSYK listesi o zamanın Başbakan'ı Tayyip Erdoğan'a arz ediliyor. Başbakan Erdoğan, listenin Cemaatçilerle dolu olduğunu görünce, bu duruma çok kızıyor. Bana bu bilgiyi veren kaynak, Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Rahmetli Ahmet
Kahraman'ın HSYK listesinden dolayı istifasının istendiğini söyledi. İki arada bir derede kalan Rahmetli Ahmet Kahraman emekliliğini istemek zorunda kalmış.