Aynı Zihniyet Aynı Tavır?
Aynı şeyleri yaşıyor aynı durumla karşılaşıyoruz. Koca bir asır geçti, bu vatan ve millet için atılan her hayırlı adımda karşımıza hep aynı güruh çıkıyor. Batıcı, solcu, laik, çağdaşlıktan dem vurup milletin değerlerine mukaddesatına düşman olan zihniyet…
Ne zaman ülke olarak iyi bir hamle yapılsa, tak diye yapışıp kendi çukurlarına çekiyorlar bütün milleti ayağından…
Koca İmparatorluğu yıkan da bu zihniyetti. Kurulan devleti üçüncü dünya ülkesi haline getiren de… Sadece kendi zihniyeti iktidar olsun, kendi istedikleri şekilde yaşasınlar, ülke ve millet maddi manevi her şekilde onlara hizmetkâr olsun da, isterse beşinci dünya ülkesi olsun-cu zihniyet…
Batı’nın muasır medeniyetine (!) ulaşma hedefini, Batı’nın paryası olarak okuyan ve millete dayatan zihniyet bu. Batının sanayi ve teknolojideki ilerlemesini değil, gayri ahlaki yaşam tarzını, İslam’a düşman fikirlerini, milletin kültür ve geleneğine karşı yaşam tarzını “laiklik ve çağdaşlık” adı altında silah zoruyla millete dayatmaya kalkan zihniyet… Bunun için binlerce kelle alan zihniyet…
Mandacı, Batının müstemleke temsilcileridir bunlar. Bağımsızlık falan önemli değil bunlar için. Emperyalistlerin ülkemizi bölerek kuracağı devlete Laik olduğu için razı olduğunu söyleyen zihniyet bunlar.
Düşmanlıkları Türkiye’ye, Anadolu insanına, Anadolu ruhuna…
***
Bir ülke nasıl ilerler, güçlenir, bağımsız olur? Dışarıdan alınan ürünleri içerde üretmeye başlarsanız bağımlılığınız kalmaz. Bağımlı olmazsanız bağımsız siyaset yürütebilirsiniz.
Peki ülkemizde dışa bağımlı olduğumuz her ürünün yerlisi üretilmek istendiğinde buna engel olan zihniyet neyi hedeflemektedir? Batının kuklası olmayı, bağımsızlığa tercih etmek değil mi bu tavırları?
Emin olun İslam’a ve Anadolu insanına o kadar düşman ki bu zihniyet, Batının kölesi olmak için iç savaş çıkartmaya bile hazırlar.
Bunlar 60 yıl önce üretilmiş yerli otomobili gömüp üretimini durdurmasalardı kendi arabamızı üretiyor olacaktık. Milyarlar dışarıya gitmeyecek, üstüne araba ithalatıyla ülkemiz zenginleşecekti.
Bunlar 80 yıl önce kurulmuş ve üretilen silahları Avrupa ülkeleri dahil bir çok ülkeye ihraç edilen silah fabrikasını havaya uçurmasalardı, silah sanayiinde dışa bağımlı olmayacak, milyarları dışarıya vermeyecektik. Üstüne ithalat yoluyla ülkemizin zenginleşmesini sağlayacaktık.
Bunlar yerli uçak fabrikasını kapatıp uçakları çürütmeselerdi yerli uçaklarımızla dünya devi olabilecek, üstüne dünya piyasasında söz sahibi olacaktık.
Onlar füze çalışmalarını sabote edip ülkeyi Siyonist- emperyaliste mahkum etmeselerdi, uzaya onlarca uydu göndermiş, dünya silah pazarında söz sahibi olarak zenginliğimiz artmış olacaktı.
Daha saymaya gerek var mı?
Emperyalist dünyanın ajanlığını yapan zihniyet, yerli üretime engel oldu, bizi Batıya mahkum etti. Bu sayede hem geri kaldık hem köleliğe mahkum olduk.
Bu zihniyet ıslah olmaz. Çünkü tercihleri gayet bilinçli. Batı için, Batı yaşam tarzı için, kendi milletine düşman olan zihniyet nasıl ıslah edilebilir?
Onlar yaptıklarıyla, söyledikleriyle, emperyalist ülkelerin yanında durmalarıyla, mukaddesata düşmanlıklarıyla saflarını netleştirmiş aslında. Sıkıntı bizim bunu hala anlayamayışımızda. Safların netleştiği bu zamanda hala inançlı, milli, ülkesi ve milleti için candan geçecek insanların ötekileştirilmesi, cezalandırılması ve birbirinden kopartılmasında… Asıl halletmemiz gereken mesele bu.
Gelecek günler gerginliğin artacağı günler olacak. Karşı tarafın duruşu çok net. Ya biz?