Aynı Senaryo
Günümüzde ABD’nin tavırlarını okurken her ne kadar tarihten kıyasla hareket etme gerekliliği olsa da önemli bir farkı unutmamak gerekiyor. ABD, özellikle “soğuk savaş” döneminden bağımsız olarak, önüne çeşitli “rakipler/düşmanlar” çıksa da bazen realiteleri bile yok sayarak, dünyayı tek kutuplu olarak düşünerek hareket etme gayretindedir. “Ben merkezli” bir strateji üretmekte ve bu stratejiden çeşitli gerçeklikleri bilmesine rağmen asla vazgeçmemektedir.
Dünyanın bir çok noktasında; çeşitli siyasal ilkeleri sürekli ve ısrarla uygulayarak kendi belirlediği doktrinleri hayata geçirme hedefinden vazgeçmeden hareket etmektedir.
Örneğin; ABD Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında son olarak Suriye’de uyguladığı senaryonun hemen hemen aynısını küçük nüans farklarıyla bugün “Karayip Havzası”nda, Latin Amerika’da sahneye koymaya başladı. Maduro’yu “devirmek” başlıklı ilk perdenin amacı sadece Maduro ile sınırlı değildir ve kalmayacaktır. Suriye iç savaşının başlatıldığı ilk yıllarda Arap Birliği’nin üstlendiği rol bölgede OEA üstlenmiş bir anda ABD ile birlikte Maduro’yu gayri meşru ilan etmiştir. Tıpkı Suriye’de mevcut rejimin 2011-2012 yıllarında Arap Birliği tarafından tanınmamaya başlandığı gibi...
Suriye senaryosu, özellikle Rusya ve Çin’in BM’de koyduğu tavırla farklı bir noktaya evrilmek zorunda kalmış, B planı ile kukla bir hükümet getirme fikri terör örgütleri eliyle sergilenen piyes ile orta vadede bağımsızlık aramaya başlayacak olan kukla bir “özerk bölge” noktasına gelmiştir. Öncesinde “Arap Baharı” süreci ile daha sonra “Küre İttifakı” ile hemen hemen tüm bölge ülkelerinin başına ABD/İsrail’e tam biat etmiş yönetimlerin getirilmesi sağlanmıştır.
İşte Latin Amerika şu anda bu benzer senaryoyu yaşamaktadır. Mesele Maduro değildir. ABD, bölge ülke yönetimlerini kendi istediği şekilde dizayn etmek adına henüz ilk adımı atmıştır. Washington’da yüksek öğrenimini tamamlayan “paralel devlet başkanı” Guaido kısa süre içerisinde ülkeyi bir iç savaş noktasına getirecek adımlar atmaya başlayacaktır. ABD’nin isteği üzerine el konulan altınların arkasından muhtemelen Venezuella’nın petrole dayalı alacaklarına bloke konulacak belki bu paraların bir kısmı Guaido’nun isteği ile ülke içerisinde farklı gruplara aktarılacaktır. Hemen arkasından büyük ihtimalle iç karışıklıkları bahane ederek Latin Amerikalı diğer ülkeler “yardımaçağrılacaktır!” Bu ülkeler “barış güçleri” oluşturarak “yardıma koşacaktır!” Venezuallalı mevcut yöneticileri yolsuzlukla itham etmek, halk nezdinde tamamen itibarsızlaştırmak, tutuklatmak için adımlar atılacaktır.
Latin Amerika için süreç Venezuella ile başlamıştır ve tüm bölge ülkelerinde ABD politikalarını kayıtsız uygulayan kukla yönetimler oluşana kadar bölgede kaos devam edecektir.
ABD, “tek kutuplu” anlayışı değiştirmemek adına hamleler yapıyor. Tüm ülkeleri tam yönetimi altına alamayacağını kendisi de biliyor ve bu noktada hedefindeki bölgelerde ülke yönetimlerini “iş göremez” hale getiriyor. Tam biat eden kukla yönetimler kuruyor. Tıpkı Arap coğrafyasında büyük ölçüde başardığı gibi... Çok önemli yeraltı kaynaklarının üzerinde oturan Latin Amerika ülkeleri içinde süreç başlamış durumda...