AYM ve SEÇİM BARAJI
Haftaya Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanının seçim barajının kaldırılması ile ilgili yapılan müracaatla ilgili 3 haftaya kadar kararımızı açıklayacağız beyanatı damga vurdu. %10 barajının yüksekliği gerekçesi ile yapılan bireysel başvuruyu görüşecek ve karar vereceğiz diyor sayın başkan. AYM'nin böyle bir yetkisi var mı? Aslında soru ve sorun budur.
İlgili Anayasa maddeleri;
Ay 153/2 Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
AY 148/3 (Ek fıkra: 12/9/2010-5982/18 md.) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
AY 148/4 (Ek fıkra: 12/9/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.
148/3-4 den açıkça anlaşılacağı üzere bir kanun maddesini bireysel başvuru yolu ile AYM inceleyemez.
Bireysel başvuru yolunda müracaatlar AYM'nin Bölüm'lerinde karar veriliyor. Bölüm usul konularının halledilmesi için dosyayı Genel Kurula gönderiyor. Genel Kurul bölümün kendisine gönderdiği dosyayı bir mahkemeden gelmiş gibi değerlendirerek 153/2 ye göre bir değerlendirme yapabilir mi? Yapamaz. Zira kendi bölümünü farklı bir mahkeme gibi değerlendirmesi hukuken imkansız.
Seçim barajı 2003 yılında İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşınmıştı. %65 gibi bir oranın Meclis dışında kaldığı bir dönemde AİHM seçim barajını yüksek bulmuş ancak ihlal kararı vermemişti. Kendi içimizde çözmemiz gerektiğini belirtmişti. Zira Avrupa Konseyinde en yüksek seçim barajı bizde bulunmaktadır.
Günümüzde ise mecliste temsil %95 civarında. Temsilde adaletsizlik oransal olarak gözükmemekte. Ancak HDP'nin parti olarak girmesi durumunda daha fazla vekil çıkartma ihtimali konuşulmakta.
Bu ortamda AYM ne karar verecek? Eğer bireysel başvuruyu ilgilendirmediği gerekçesi ile müracaatı reddederse hukuki bir karar vermiş olacak. Eğer müracaatı kabul ederse bireysel başvuru şeklinde kabul ederse bu hemen sonuç doğuracak ama bireysel müracaatlar kanunu ortadan kaldıramamakla birlikte %10 barajı sıfırlamış olacak. Bu durumda AYM kanun koyucu gibi davranarak Meclisin yerine geçmiş olacak ki bu işlem Yargının Yasama faaliyeti icrası olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumda ne yapılacak? Karar uygulanacak mı? Kararın uygulanması demek AYM'nin kanun yapma yetkisini de gaspı anlamına gelir.
AYM son dönemlerde sürekli sorunlu konularla gündeme geliyor. Sınırlarını zorluyor. Twiter kararı netice itibari ile doğru ancak usul açısından yanlış olan bir karardı. Şimdi yine bu tür bir karar vermesi AYM'yi yine tartışmanın odağına taşıyacak. Meclisteki partiler bakımından da AK Parti ve MHP'nin barajı muhafaza etmek HDP ve CHP'nin ise indirmek isteyeceği görülüyor. Yani meclis ikiye bölünmüş olacak.
Şahsi görüşüm, seçimlerin barajsız yapılması. Ancak yürütmenin bu seçimler dışında yapılması. Böylece "temsilde adalet yönetimde istikrar" olarak formüle edilen sistem de gerçekleşmiş olur. Ne oylar dışarıda kalır, ne de aylarca günlerce hükümet kurmak için zaman kaybı yaşanır. Zira temsilin taşıdığı önem kadar yönetimin inkıtaya uğramamsının da önemi vardır.