Aykut Kocaman bırakmamalıdır

Fenerbahçe'nİn antrenörü Aykut Kocaman Karabük maçından sonra basın toplantısı yaptı. Bu toplantı sırasında şunları söyledi; "Ben yaklaşık 2,5 yıldır çok şerefli bir görev olan Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü'nü yaptım. Hep onu söyledim. Bizim gibiler için, uzun yıllar futbol oynamış, bu formanın özellikle prestijini kullanmış için zirve burasıdır. Bu görevi devam ettirecek gücü hissedemiyorum kendimde. Bu maç ile beraber Fenerbahçe'deki görevime son veriyorum. Taraftar haklı, söyleyecek bir şey yok. Saha içinde ve dışında çok şey ile uğraştık. Doğru ve yanlış işler yaptık ama bunların hepsi Fenerbahçe adınaydı. Bu şerefli görevi burada bırakıyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum."

Aykut Kocaman'ın istifası ile ilgili herkes yorumlar yaptı, yazılar kaleme aldı. Aleyhte veya lehte görüş belirtenler de oldu. Belli ki gizli gizli sevinenler var. Doğaldır ki, herkesin bir kanaati olacak. Önemli olan bütün görüşlerin dile getirilmesidir.

İstifa kararı antrenörlük işinin doğasında mevcut. Karardan dönüp dönmeme Aykut Kocaman'a aittir. Kulübün yararı göz önüne alınarak karar vermek gerekir. Duygusal davranmak veya hatır için yol belirlemek doğru değildir.

Öncelikle Fenerbahçe yönetimini ve futbolcularını, taraftarın çoğunluğunu kutluyorum. Aykut Kocaman'a sahip çıktıkları için tarihe not düşmüşlerdir. En zor günlerde Fenerbahçe'de görev yapan Aykut Kocaman "vefa" örneği sergilemiştir.

Fenerbahçe'nin zor günler geçirdiğini kabul edelim. Yönetim, teknik ekip ve futbolcular, taraftarlar bu günlerde zor bir görev yaptılar. Belirtmek gerekir ki, hepsi bu sınavdan yüz akı ile çıktılar.

Bu sınav sırasında Aykut Kocaman kişilikli bir tutum sergiledi. Aykut Kocaman'ın tavrını ve yaptıklarını psikososyal açıdan değerlendirmekte yarar var. Bir kere Aykut Kocaman yerli bir antrenör ve başarılı bir geçmişi var. Yabancı çalıştırıcı gelse Fenerbahçe'de neler değişecek?

Ben Aykut Kocaman'ı uzun süreden beri izliyorum. Her zaman tutarlı ve seviyeli davranış sergiledi. Rakiplerine karşı edep sınırlarını aşan bir sözü ve davranışı olmadı. Rakiplerinin zayıf taraflarından yararlanmaya kalkmadı. Kısaca yüksek düzeyde karakter örneği gösterdi.

Çünkü Aykut Kocaman'da kişilik bozukluğu yoktur. Önce kişilik bozukluğu hakkında bilgi verelim; "Kişilik Bozukluğu olanlar esneklikten yoksundur veya uyum problemi vardır. Dürtüleriyle hareket ederler, çevresini suçlarlar, her zaman kendilerini haklı görürler. Kişilik Bozukluğu olanlar madde kullanmaya eğilimlidirler, eleştiriye dayanma eşikleri düşüktür. Çevresinin değişmesi gerektiğini düşünür, kendisinin değişimine inanmaz. Yaptıklarından dolayı pişmanlık ve üzüntü duymaz."

Aykut Kocaman gençler için örnek bir kişilik sergilemektedir. Oyunculuğu ve antrenörlüğü döneminde küçük davranışların ve tertiplerin içine girmemiştir. Hiç kimsenin arkasından dolap çevirmemiştir. Hele en önemlisi futbolu ve antrenörlüğü ile gündeme gelmiştir.

Aykut Kocaman "şahsiyet abidesi" ve çalışkan Türk antrenörlerini tebrik etmek gerekir. Bu gibi değerlerimize sahip çıkmak görevimizdir. Onlar kolay yetişmiyor.

HASIL-KELAM: "Yerli Türk antrenörlerine ve sporcularına sahip çıkmamız şarttır."