Dolar (USD)
32.69
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2508.86
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


​Aydınlar, Sanatçılar ve Şairler, Filistin'in yanında

Son günlerde Kudüs ve Gazze’de işlediği katliamlarla dünyanın nefretini üzerine çeken İsrail’e, aydınlar ve sanatçılar da karşı duruş sergiliyor.

Katil İsrail, Kudüs’e ve Gazze'ye saldırmaya devam ediyor. Filistinli kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere pek çok masum sivil şehit oluyor. Binalar yıkılıyor, camiler, hastaneler, okullar tahrip ediliyor. Bir imha, bir soykırım hareketi bu. İsrail, her yıl özellikle Ramazan ayında ve bayramda bunu kasten yapıyor. Mazlum insanlara karşı bu cinayetleri işleyen alçaklar, dünyanın nefretini üzerlerine çekmeye devam ediyor. 1 milyar 700 milyonluk İslam âleminin yanı sıra vicdanlı pek çok Batılı aydın da bu insanlık dışı saldırılara karşı çıkıyor. Bu zulme en yüksek tepki, şüphesiz Türkiye’den. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, pek çok ülkenin lideriyle görüşerek İsrail’in bombardımanını durdurmaya çalışıyor.

18-Yahudi Prof._6cfd394ff5746e0a74e555a52f650790.jpg

Dünya Aydınlarından Tepki

Kudüs’e ardından Gazze’ye İsrail’in yaptığı katliamlar sadece Türkiye’de ve İslam âleminde nefret uyandırmıyor. Vicdanlı bazı Batılı aydınların da sert tepkisini çekiyor. Meselâ Amerikalı ünlü Yahudi sosyal bilimci Profesör Norman Finkelstein, son olaylar üzerine “İsrail sadece savaş suçları işlemiyor, insanlığa karşı da suç işliyor.” deme yürekliliğini gösterdi. “Toprak hırsızı İsrailliler”e karşı Filistinlilerin direnme hakkı olduğunu açıklayan Finkelstein, “Bu devlet çok ileri gitti” diyerek dünyanın İsrail’e haddini bildirmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Amerikalı aktör Robert de Niro da İsrail’in saldırganlıklarını destekleyen ABD’ye karşı çıktı ve şu benzetmeyi yaptı: “Kuduz bir köpek tarafından ısırıldığınız zaman kimi suçlarsınız? Köpeği mi, sahibini mi? Kuşkusuz sahibini. Bu yüzden bütün suç Amerika’nın. İsrail gibi bir ülkeyi desteklediği için.”

Baş Suçlu Amerika!

Başta PKK ve FETÖ olmak üzere eli kanlı örgütleri açıkça destekleyen ve İsrail’i dünyanın başına musallat eden ABD hakkında Cumhuriyet devrinin iyi şairi Cahit Külebi, unutulmayacak bir “Amerika” şiirine imza atmıştı: İsrail polisinin Mescid-i Aksa’da cemaate saldırması hem yurtiçindeki hem de yurtdışındaki aydınlar ve sanatçılar tarafından tepki ve nefretle karşılandı. Dünyaca ünlü müzisyen Yusuf İslam, Lübnan kökenli Müslüman şarkıcı Maher Zain, Mısırlı oyuncu Amr Waked, ABD’li komedyen Ramy Youssef, ünlü rock grubu Pink Floyd’un solisti Roger Waters, Türkiye’nin usta aktörü Cüneyt Arkın, yapımcı senarist Mehmet Bozdağ ve yapımcı Mustafa Uslu sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla İsrail’in karşısında, Filistinlilerin yanında olduklarını gösterdiler.

12-Gazze'ye mermi yağdı_f11159c91676b00a12213f7fd9e2beb5.jpg

Siyonizme Lanet!

Dünyanın en kötü ve gaddar devleti kuşkusuz İsrail’dir. Geçmişte yaptığı katliamlar ve bugünlerde işlediği soykırım suçuyla bunu yeniden ispatlıyor. Vicdanı bozulmamış herkes bu işgalci devletçiğin karşısında dimdik duruyor. Kurulduğu 1948’den beri önce Ortadoğu’daki Müslümanların sonra da bütün dünyanın başına bela olan İsrail’e karşı nefret hisleri giderek artıyor. Kudüs’te ve Gazze’de Müslüman Filistin halkını acımasızca katleden, ruhu satılık bir ordudan ve robotlaşıp insanlıktan çıkan iğrenç askerlerinden bahsediyoruz.

16-Nurettin Taşkesen Kudüs'te_0f9f61e254c811421388b45d6841b051.jpg

Seni Sevmek Namustur Kudüs

Siyonistlerin 100 yıldan beri işlediği cinayetler ve yaptıkları kötülükler, önemli bir kitaba konu olmuştu. Araştırmacı yazar Nurettin Taşkesen, Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917 kitabında İslam’ın gözbebeği olan şehrin elimizden çıkışının hazin hikâyesini yazmıştı. Merhum şairimiz Cahit Zarifoğlu, Kudüs’e olan hasretini ve sevgisini, “Mescidin memlekettir. Seni sevmek namustur Kudüs…” sözüyle dile getirerek hepimizin hislerine tercüman olmuştu. Bir başka şairimiz Abdullah Gülcemal “Kudüs’ün Gözyaşları” şiirine, “Kuş tüyü yataklarda sensin yatan Müslüman! / Bir de cennet umarsın, bari Allah’tan utan!” diye başlıyor ve mukaddes beldenin hicranını ifade ediyor. “Ben sizin ‘İlk Kıble’niz olan mahzun Kudüs’üm, / Vallâhi bir asırdır size kırgınım, küsüm!” diye devam eden şiir, şu mısralarla sona eriyor: “Bende nice Nebî’nin, şehitlerin kabri var, / İbrahim’in imanı, Eyüplerin sabrı var! / Siz başta taşırsanız o beyinsiz başları, / Dinmeyecek Mescid-i Aksâ’nın gözyaşları!..”

14- Sezai Karakoç_4a32d28e9739da8f45d49fb2ebc0733d.jpg

Üstatlardan Ortak Ses

Büyük şairlerimizin çoğu Kudüs ve Filistin halkı için hafızalara ve gönüllere yerleşen şiirler kaleme almışlardır. Bilhassa İslami hassasiyet taşıyan şairlerimiz, Kudüs’e şiirlerinde mutlaka yer vermişlerdir. Üstat Sezai Karakoç “Ve Kudüs şehri. Gökte yapılıp yere indirilen şehir. Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.” der.

Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi, ışığı, sevinci, göz nurudur. Kâbe gibi mukaddestir müminlerin gözünde ve gönlünde. Oraya ilişmek sadece bütün Müslümanların yüreğini yaralamaz, Gayretullah’a da dokunur. Bugünlerde Kudüs’te, Gazze’de masumların kanına bulaşmış kirli postallar dolaşıyor Mescid-i Aksa’yı kirleten İsrailli askerler, mübarek mescitte hoyratça dolanıyor. Müslümanların yüreği kırık, gözleri yaşlı. Bir hüzün kasırgası sarıyor dört bir yanı. Mübarek mabede ‘namahrem eller’ uzanırken Sezai Karakoç’un “Miraç” şiirine kulak veriyoruz: “Gür bir demir sesiyle / Mescid-i Aksa’da / Ayak sesi / Eyyub da gelmişti / Kudüs iyileşmişti / Lût da gelmişti / Tuz diye bağırmıştı / Havada bulut / Salih bir gök gürültüsünü / Muştucu göndermişti / Zülküfüldü salan / Kudüs gecesine / Yer aşkına bir boya gibi / Yeşil kelebekleri / Camiinin önünde arkasında / Melekler vardı gümüş defterli / Gümüş kalemli / Peygamber imamdı / Kıldılar namaz / Melekler ve peygamberlerle / Miraç gecesi / Kudüste / Yarasasız bir geceydi.”

15-Nuri PAkdil_68b92bafa7f571ce738b77fe3e188e40.jpg

Dünyanın en güzel camilerinden Mescid-i Aksa’yı, sefil bir güruh istilâ ediyor, Müslümanların kanını döküyor. Bu suç, karşılıksız kalmaz elbet. Çocuklar yaralı, anneler mahzun. Kudüs ve Gazze yine matemlere bürülü. Rahmetli Nuri Pakdil, gaflette olanları uyandırmaya çalışıyor: “Adam baba olunca / Bir Kudüs canlanır içinde / Yürü kardeşim / Ayağına bir Kudüs gücü gelsin”

17-Mehmet Akif İnan_14eb854ccea2b3549f6767f342b030b5.jpg

Düşte Görülen Mescid-İ Aksa

Mescid-i Aksa, kızıl maskeliler tarafından kuşatılmış bir yeşil vaha. Ruhları kararmış olanlar sarmış ulu mabedimizi. Gaz bombaları, kaçışan insanlar, çocuklar… Ve yavrularının iyilik haberlerini bekleyen acılı, dertli anneler… Mehmet Âkif İnan meşhur “Mescid-i Aksa” şiirine şöyle başlar: “Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde / Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu / Varıp eşiğine alnını koydum / Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu / Gözlerim yollarda bekler dururum / Nerde kardeşlerim diyordu bir ses / İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin / Unuttu mu bunu acaba herkes / Burak dolanırdı yörelerimde / Mi’raca yol veren hız üssü idim / Bellidir kutsallığım şehir ismimden… / Her yana nur saçan bir kürsü idim / Hani o günler ki binlerce mü’min / Tek yürek halinde bana koşardı / Hemşehrim nebi’ler yüzü hürmetine / Cevaba erişen dualar vardı”.

Mescid-i Aksa’m, ümmetin göz bebeği, sen bütün Müslümanların ilk kıblegâhısın. Gönül senden vazgeçebilir mi? “Şimdi kimsecikler varmaz yanıma / Mü’minde yoksunum tek ve tenhayım / Rüzgârlar silemez gözyaşlarımı / Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım” diyen Mehmet Âkif İnan, rüyasını anlatır: “Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde / Götür Müslümana selâm diyordu / Dayanamıyorum bu ayrılığa / Kucaklasın beni İslâm diyordu”.

Günümüz şairlerinden Bestami Yazgan, cani İsrail askerlerine karşı yiğitçe bir duruş sergiliyor: “Tanıdım Seni Katil” şiirinde “Çocuğa kurşun değse / Kırılan çiçek olur, / Çocuk ölmesin diye / Çırpınan yürek olur, Eğer çocuk ölürse / Yoldaşı melek olur, / Yorganı ak yıldızlar, / Döşeği ipek olur” diyor. Şiirin son mısraları bir yıldırım gibi zalimleri çarpar: “Çocuğa kurşun sıkan / Eli kanlı katilin / Adını bilmem ama / Soyadı köpek olur…”

Filistinli çocukların yaşadığı dramı görüp de bunu şiirine yansıtmayan ya şair değildir veya kalbi katılaşmış insan müsveddesidir. Şükürler olsun ki bizim şairlerimizin çoğu soylu ve namuslu duruşlarıyla İsrail’e karşı Filistinli masumların yanında saf tutmuştur. Mesela Gökhan Akçiçek, “Filistinli Çocuklara” yazdığı şiirde “Biz Filistinli çocuklar / Güneşi bayrağımıza çizeceğiz, / Bir gün gelecek / Ellerimizde bayraklarla / Akdeniz’e yürüyeceğiz.” diyor.


GAZZELİ YUSUF

Cahit Koytak “Gazze Risalesi’nde efsaneleşen Filistinli çocuklar için bir türkü yakar: “çok acı çektin, Gazzeli Yusuf, oğlum, çok acı çektin / ve bu kadar acı için çok küçük bu ‘Filistin’. / dünyayı iste, bütün bir yeryüzünü, / duvarsız, tel örgüsüz, mayınsız / ve silahsız yeryüzünü, hepimiz için”.

Mustafa Ökkeş, oyuna doyamamış Filistinli çocukların yaşadığı serencamı, dört mısrada özetliyor: “Filistinli çocuk / Okul dönüşü / Yine oyuna dalmış / Elinde sapanı” Şeref Akbaba, “Filistinli Çocuk”ta ‘İntifada’yı anlatıyor: “Göğüslerinde özgürlük haritası / Taşınan bir şarapnel / Mezar taşlarına yazılmıştır kader / Çocuk, silah ve zaman / Kınında durmaz zulüm / Anne bağrındaki taşlar / Emeklemek yok çocuk / Her mevsim kan sofrası”

Evet mısralarından kan damlıyor şairlerimizin ama ne yapsınlar? Ortadoğu’ya “çocukları öldürmeyi iyi bilen” bir soysuzlar güruhu yerleşmiş ve bunlar çocukların kanını dökmekten şeytani bir zevk alıyor. Şairlerin her mısraı bizim de akıttığımız gözyaşıdır aslında: “Tırpan vurdular merhametine / Adını Filistin koydular / Çocuk, silah ve zaman / Çocuklar ölüyor akşam olmadan”

Şairler, yazarlar, aydınlar, sanatçılar, velhasıl vicdan taşıyan bütün insanlar İsrail’e karşı. Bakalım bu terörist devlet, cinayetlerine daha kadar devam edebilecek? Büyük bir acı, derin bir kin ve sınırsız öfkeyle bekliyoruz.