Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2485.67
BIST 100
9552.45
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Kasım 2022

Ayasofya ibadete açılamasaydı Togg da yapılamazdı

Ayasofya’yı ibadete açan “ Dünya Beş’ten Büyüktür.” diyen iradedir. Böyle bir kararlılık gösterilmeseydi Togg da yapılamazdı. Çünkü bütün esbabı cefasıyla küresel efendiler buna tevessül edilmesini dahi affetmezlerdi. Mukdedir olmanın en bariz örneği işte bu iki husustur.

Taksim’e cami yapılmasını istemenin laiklik karşıtı eylemlerin odağı sayan bir zihniyetin tasallutu altında bir ülke vardı, 90’lı yıllarda. Camiin yapılması gerektiğini ileri süren siyasi parti temelli olarak kapatılmıştır.

Yapımına, 9 Şubat 2017’de başlanan Taksim Camii

Millî iradenin tecellisi olarak 28 Mayıs 2021’de Cuma namazıyla ibadete açıldı.

Devletin temelleri sarsılmadı, laiklik büyük bir yara almadı.

Fethin sembolü, Fatih’in vakfettiği Ayasofya Camii 1934’te müzeye dönüştürüldü. İtirazlar dikkate alınmadı. Camii olması gerektiğini söyleyenler bozgunculukla yaftalandılar, hapislere atıldılar: Necip Fazıl Kısakürek, Osman Yüksel Serdengeçti…

Cumhurbaşkanı kontenjanından seçilen 15 Kontenjan Sentör ve 27 Mayıs 1960’ta darbeyle devleti ele geçirmiş, kendilerini sağlama almak için de kendilerine ölünceye kadar “Tabii Senatörlük” kadrosu ihdas edip, TBMM’yi zaptu rapt altına alan Millî Birlik Komitesi Grubu TBMM’de yerlerini almış durumdaydılar.

Aşılmaz duvardılar.

Bu durum 86 yıl devam etti.

Yıl 1974…

1973 Milletvekili seçimleri yeni yapılmıştır. Meclis’te yeni bir heyecan dalgası yayılır.

Halk, Ayasofya’nın ibadete açılması için demokratik eylemler yapmaktadır. Siyasi olarak da eylemleri destekleyenler Meclis’te gündeme taşımaktadırlar.

6’ncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ise şöyle diyordu:

“Ben Ayasofya’da namaz kılınmasına karşıyım. İstanbul’da yüzlerce cami varken Ayasofya’nın ibadete açılma isteği yanlışır ve politiktir. Burada namaz kılmak için diretmek barbarca bir harekettir. Ben bu düşünceyi asla tasvip etmem. Ayasofya’da namaz kılmak tam anlamıyla çağdışılığın ve gericiliğin kendisidir. Atatürk’ün cumhuriyet Türkiysinde böylebir işe tevessül edilmemelidir. Evet Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra Ayasofya’da namaz kıldı. Çünkü o zaman İstanbulda cami yoktu. (…) Ayasofya müze olarak kalmalıdır. Türkiye İslâm âleminde din ile devlet işlerini ayrı tutan özel bir ülkedir ve medeniyetin de sembolüdür. Haç ve Hilâl arasında kavga çıkarmak isteyelerin daima karşısında olduk, bundan sonra da olmaya karlıyız.”(Ali Baransel, Bıçak Sırtında/ Çankaya Yılları)

24 Temmuz 2020 Cuma günü korona virüs salgını kısıtlamalarına rağmen binlerce vatandaşın katılımıyla Ayasofya cami olarak ibadete açıldı.

Fatih’in vasiyetine uygun hale getirildi.

Basın…

Ayasofya’nın ibadete açılması felaket ve gözyaşıymış…

Sözcü gazetesinin ilk sayfası:

“Umarız 2021 yılı uğurladığımız 2020 gibi uğursuz geçmez. 2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı. Türkiye koronovirüs salgını nedeniyle acılarla dolu unutulmaz bir yıl geçirdi… Yasaklar, ekonomik sıkıntılar, depremler 82 milyonu bunalttı. 2020’den geriye hatırlamak istemediğimiz bu olaylar kaldı.

(Aylara göre düzenlenmiş bir tablo)

Ocak: Deprem, Şubat: Çığ Felaketi, Mart: Korona Geldi, Nisan: Virüslü Hayat, Mayıs: Balkonda 19 Mayıs, Haziran: Yeni Normal, Temmuz: (Ayasofya Açıldı. Yıllarca müze olarak hizmet veren İstanbul’daki Ayasofya Camii 86 yıl aradan sonra ibadete açıldı. Dünya tepki gösterdi.) Ağustos: Sel Vurdu, Eylül: İş Yok Güç Yok, Ekim: Çifte Deprem, Kasım: Aşı Belirsizliği, Aralık: Kadın Cinayetleri” ( Sözcü, 1 Ocak 2021 Cuma)

Ayasofya’nın ibadete açılmasından, başta Yunanistan olmak üzere Vatikan, ABD ve AB rahatsız.