Dolar (USD)
34.59
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2925.26
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Ağustos 2020

Ayasofya "hayali" gerçekleşti, Karadeniz'den "muhteşem müjde" geldi… Biraz daha heyecan!..

Ayasofya’nın Cami olması hayalimizdi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde gerçekleşti…

Bugünkü havaya bakıyoruz, adeta unutuldu.

Sanki hiç yaşanmamış gibi!..

Yazar Mustafa Sabri Beşer, İnternethaber’de ne güzel özetlemiş tabloyu:

Bu millet 86 yıldır Ayasofya ile yatan, Ayasofya ile kalkan bir milletti.

Ayasofya’nın açılması adına yazılan makalelerin, şiirlerin, söylenen sözlerin, verilen mülakatların, gösterilen haklı mücadelenin haddi hesabı yok.

Bütün münevverlerimizin rüyasını Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması süslüyordu.

Bu konuyla ilgili yazı yazmayan aydın, fikir beyan etmeyen münevver yok.

Dergilerimiz, gazetelerimiz, televizyonlarımız yıllarca bu konuda söylenmedik söz, yazılmadık yazı bırakmadılar.

Ömrü boyunca Ayasofya’nın yeniden cami olması yolunda çaba ve gayret gösterdiği için idamla bile yargılanan mütefekkirlerimiz oldu.

86 yıldır büyük bir hasretle beklenen gün geldi.

Yüzyıllık bir rüyanın gerçekleşmesi üzerine o gün ve o gün takip eden 3 gün boyunca adeta coşku patlaması yaşandı.

Sosyal medyada, televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde Ayasofya ile yattık Ayasofya ile kalktık adeta.

Nedense 86 yıllık hasreti ve özlemi üç gün içerisinde tüketiverdik!

Takip eden günlerde ve bugün sanki Ayasofya 86 yıllık esaretten kurtulmamış gibi davranıyoruz.

Çok çabuk unuttuk Ayasofya’yı maalesef.

Hem de çok çabuk.

Oysa ki daha basit olaylarda bile daha büyük coşkuyu yaşamıştı sosyal medya kalemşörlerimiz ve trollerimiz!”

Çok doğru söylememiş mi Sayın Yazar?

Ayasofya’nın 86 yıl sonra cami olmasının üzerinden ne kadar vakit geçti ki?

Onca yılın hayali gerçekleşti, sanki gerçekleşmemiş gibi!

Benim gönlüm de heyecanın dalga dalga yayılmasını ve taşmasını arzu ederdi, olmadı.

Bu işin önemini anlatma sorumluluğu olanlar anlatamadı, tıpkı “Karadeniz’de 320 Milyar Metreküp doğalgaz keşfedilmesinin ne kadar büyük bir olay olduğunu” anlatamadığı gibi.

Türkiye gibi “büyük” bir ülkenin yaklaşık 8 yıllık doğalgaz ihtiyacı demek bu, 100 milyar dolarlık karşılığı var.

Bu çok büyük bir rezerv ama, beklenti ‘800 Milyar Metreküp’e çıkartılınca rakam olduğundan küçük göründü!

Bu eloğlu topu “doksana” takmayı o kadar iyi beceriyor ki…

Bakın “yabancı ajans”ın yaptığına:

Bir kaynak”tan aldığı rakamı 800 Milyar Metreküp olarak yansıttı.

Beklentiyi yükseltti…

“İktidara destek verdiklerini zannedenler”, bu 800 milyarı hemen paylaştı, yaygınlaştırdı.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın, 800 Milyar metreküplük bir açıklama yapması beklenirken, rakam 320 Milyar olunca…

“Yıkıcı Muhalefet Medyası”ndan hemen karşı atak:

“Erdoğan’ın müjdesi fiyasko çıktı!”

320 Milyar metreküp büyük rakam, çok büyük ama beklenti “800 Milyar metreküp” olunca, rakam olduğundan küçük göründü!

Evet, daha başka rezervler de var, bunlarda açıklanacak ama her açıklamanın tesiri muhtemeldir ki bir öncesinden az olacak!

Bugün bakıyoruz ki, bu büyük hamleyi “küçültmek” isteyenlerin algı operasyonları baskın çıkmaya başladı!..

Bir de Fitch yine “fiçlik” yaparak Türkiye’nin “notunu” kırdı, şimdi bunun şenliği var bir yerlerde, kına yakıyorlar yine!

Onlar şenliğini bir güzel yapıyor, algıyı bir güzel şekillendiriyor da…

Bunlar, yaptığını anlatamıyor.

Memleket adına üzücü bir durum değil mi, ne kadar güzel şeyler yapılırsa yapılsın “algı”da boğuluyor, enseler karartılıyor!

BİR ALGIYA MAHKÛM!

Topluma gerçekleri kimler anlatacak, hangi medya grupları, hangi aydınlar…

Büyük kaynakları kullanan kocaman kocaman markalar nerede?

Etkinlikleri sadece “mahalle” içinde mi?

Öyle bir durum var ki;

Yapılan çok büyük işler anlatılamıyor, “hayal” gibi görünenler sonuçta bir algıya mahkûm oluyor.
Piyasalar da maalesef bu kadar büyük bir “müjde”den etkilenip coşmuyor!..

Bir de Fitch’in “fiçliği” geliyor, Türkiye’nin notuna darbe!..

Denebilir ki,

“Kış kışlığını yapıyor kardeşim, biz ne yapalım!”

Kış kışlığını yapacak elbet, sen ne yapıyorsun?

Bugün karşımızda duran gerçek:

Medya organlarının büyük bir kısmı “siyasal iktidar”ı destekliyor ama “her şeyi karalayan” azınlıktaki medya organlarının sesi çok daha fazla çıkıyor, etkinlikleri, tesirleri çok daha fazla.

Yılların hayali Ayasofya’nın İbadete Açılması”nın, beklentilerin çok altında “rüzgâr” ve “heyecan dalgası” uyandırması anlamlı değil mi?

Bu da öyle.

Bu kadar büyük bir rezerv, CHP İktidardayken bulunmuş olsaydı yer yerinden oynardı ama bugün, -bilmiyorum sizin baktığınız taraftan da öyle mi görünüyor-, keşfin büyüklüğü, anlam ve önemiyle kıyaslanamayacak kadar zayıf coşku.

Sayın Cumhurbaşkanı, kendi üzerine düşeni fazlasıyla yaptı.

“Cuma günü büyük bir müjde” vereceğini açıklayınca ciddi bir heyecan dalgası oluştu lâkin büyük bir bölümü kendisine destek veren medya organları bu işi taşıyamadı.

Muhalefet olmanın “medya” alanında avantajı vardır, yani muhalefet her vakit daha fazla ilgi çeker.

Bununla birlikte, iktidarın her olumlu işini destekleyen ve olumsuzluklarda “ikaz etmesini” bilen medya organları da etkili olabilir.

Her söylenenin bir yerlere çekildiği, “niyet okumaların” öne çıktığı, insanların en ufak bir “itiraz”da adeta damgalandığı bu süreçte, “desteklerin” etkisi de azalıyor.

Onca yılın hayali gerçekleşmemiş, sanki Ayasofya’mız ibadete açılmamış gibi, Türkiye sırtındaki en büyük yükten, enerji alanında dışa bağımlılıktan kurtulma yolunda çok büyük adım atmamış gibi bir hava var…

Yoksa “yok” deyin de, biraz teselli bulayım!..