Ayasofya "hayali" gerçekleşti, Karadeniz'den "muhteşem müjde" geldi… Biraz daha heyecan!..
Ayasofya’nın Cami olması hayalimizdi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde gerçekleşti…
Bugünkü
havaya bakıyoruz, adeta unutuldu.
Sanki hiç
yaşanmamış gibi!..
Yazar Mustafa Sabri Beşer, İnternethaber’de
ne güzel özetlemiş tabloyu:
“Bu millet 86 yıldır Ayasofya ile yatan, Ayasofya ile
kalkan bir milletti.
Ayasofya’nın açılması adına yazılan makalelerin, şiirlerin, söylenen
sözlerin, verilen mülakatların, gösterilen haklı mücadelenin haddi hesabı yok.
Bütün münevverlerimizin
rüyasını Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması süslüyordu.
Bu konuyla ilgili yazı
yazmayan aydın, fikir beyan etmeyen münevver yok.
Dergilerimiz,
gazetelerimiz, televizyonlarımız yıllarca bu konuda söylenmedik söz, yazılmadık
yazı bırakmadılar.
Ömrü boyunca Ayasofya’nın
yeniden cami olması yolunda çaba ve gayret gösterdiği için idamla bile
yargılanan mütefekkirlerimiz oldu.
86 yıldır büyük bir
hasretle beklenen gün geldi.
Yüzyıllık bir rüyanın
gerçekleşmesi üzerine o gün ve o gün takip eden 3 gün boyunca adeta coşku
patlaması yaşandı.
Sosyal medyada,
televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde Ayasofya ile
yattık Ayasofya ile
kalktık adeta.
Nedense 86 yıllık hasreti
ve özlemi üç gün içerisinde tüketiverdik!
Takip eden günlerde ve
bugün sanki Ayasofya 86 yıllık esaretten kurtulmamış gibi davranıyoruz.
Çok çabuk unuttuk
Ayasofya’yı maalesef.
Hem de çok çabuk.
Oysa ki daha basit
olaylarda bile daha büyük coşkuyu yaşamıştı sosyal medya kalemşörlerimiz ve
trollerimiz!”
Çok doğru söylememiş mi
Sayın Yazar?
Ayasofya’nın 86 yıl sonra
cami olmasının üzerinden ne kadar vakit geçti ki?
Onca yılın hayali
gerçekleşti, sanki gerçekleşmemiş gibi!
Benim gönlüm de heyecanın
dalga dalga yayılmasını ve taşmasını arzu ederdi, olmadı.
Bu işin önemini anlatma
sorumluluğu olanlar anlatamadı, tıpkı “Karadeniz’de
320 Milyar Metreküp doğalgaz keşfedilmesinin ne kadar büyük bir olay olduğunu” anlatamadığı gibi.
Türkiye gibi “büyük” bir
ülkenin yaklaşık 8 yıllık doğalgaz ihtiyacı demek bu, 100 milyar dolarlık
karşılığı var.
Bu çok büyük bir rezerv
ama, beklenti ‘800 Milyar Metreküp’e
çıkartılınca rakam olduğundan küçük göründü!
Bu eloğlu topu “doksana” takmayı o kadar iyi beceriyor
ki…
Bakın “yabancı ajans”ın yaptığına:
“Bir kaynak”tan aldığı rakamı
800 Milyar Metreküp olarak yansıttı.
Beklentiyi yükseltti…
“İktidara destek
verdiklerini zannedenler”, bu 800 milyarı hemen
paylaştı, yaygınlaştırdı.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın,
800 Milyar metreküplük bir açıklama yapması beklenirken, rakam 320 Milyar
olunca…
“Yıkıcı Muhalefet Medyası”ndan
hemen karşı atak:
“Erdoğan’ın müjdesi fiyasko çıktı!”
320 Milyar metreküp büyük
rakam, çok büyük ama beklenti “800 Milyar metreküp” olunca, rakam olduğundan
küçük göründü!
Evet, daha başka
rezervler de var, bunlarda açıklanacak ama her açıklamanın tesiri muhtemeldir
ki bir öncesinden az olacak!
Bugün bakıyoruz ki, bu
büyük hamleyi “küçültmek” isteyenlerin algı operasyonları baskın çıkmaya
başladı!..
Bir de Fitch yine “fiçlik” yaparak Türkiye’nin “notunu”
kırdı, şimdi bunun şenliği var bir yerlerde, kına yakıyorlar yine!
Onlar şenliğini bir güzel
yapıyor, algıyı bir güzel şekillendiriyor da…
Bunlar, yaptığını
anlatamıyor.
Memleket adına üzücü bir
durum değil mi, ne kadar güzel şeyler yapılırsa yapılsın “algı”da boğuluyor,
enseler karartılıyor!
Topluma gerçekleri kimler
anlatacak, hangi medya grupları, hangi aydınlar…
Büyük kaynakları kullanan
kocaman kocaman markalar nerede?
Etkinlikleri sadece “mahalle” içinde mi?
Öyle bir durum var ki;
Yapılan çok büyük işler
anlatılamıyor, “hayal” gibi görünenler sonuçta bir algıya mahkûm oluyor.
Piyasalar da maalesef bu kadar büyük bir “müjde”den
etkilenip coşmuyor!..
Bir de Fitch’in “fiçliği” geliyor, Türkiye’nin notuna
darbe!..
Denebilir ki,
“Kış kışlığını yapıyor kardeşim, biz ne yapalım!”
Kış kışlığını yapacak
elbet, sen ne yapıyorsun?
Bugün karşımızda duran
gerçek:
Medya organlarının büyük
bir kısmı “siyasal iktidar”ı destekliyor ama “her şeyi karalayan” azınlıktaki
medya organlarının sesi çok daha fazla çıkıyor, etkinlikleri, tesirleri çok
daha fazla.
Yılların hayali
Ayasofya’nın İbadete Açılması”nın, beklentilerin çok altında “rüzgâr” ve “heyecan dalgası” uyandırması anlamlı değil
mi?
Bu da öyle.
Bu kadar büyük bir
rezerv, CHP İktidardayken bulunmuş olsaydı yer yerinden oynardı ama bugün,
-bilmiyorum sizin baktığınız taraftan da öyle mi görünüyor-, keşfin büyüklüğü, anlam
ve önemiyle kıyaslanamayacak kadar zayıf coşku.
Sayın Cumhurbaşkanı,
kendi üzerine düşeni fazlasıyla yaptı.
“Cuma
günü büyük bir müjde” vereceğini açıklayınca ciddi bir heyecan dalgası
oluştu lâkin büyük bir bölümü kendisine destek veren medya organları bu işi
taşıyamadı.
Muhalefet olmanın “medya” alanında avantajı vardır, yani
muhalefet her vakit daha fazla ilgi çeker.
Bununla birlikte,
iktidarın her olumlu işini destekleyen ve olumsuzluklarda “ikaz etmesini” bilen
medya organları da etkili olabilir.
Her söylenenin bir
yerlere çekildiği, “niyet okumaların” öne çıktığı, insanların en ufak bir “itiraz”da adeta damgalandığı bu
süreçte, “desteklerin” etkisi de
azalıyor.
Onca yılın hayali
gerçekleşmemiş, sanki Ayasofya’mız ibadete açılmamış gibi, Türkiye sırtındaki
en büyük yükten, enerji alanında dışa bağımlılıktan kurtulma yolunda çok büyük
adım atmamış gibi bir hava var…
Yoksa “yok” deyin de,
biraz teselli bulayım!..