Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.17
Gram Altın
2970.73
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 May 2022

Ay Vakti Sezai Karakoç özel sayısına dair

İnsan doğar, yaşar ve ölür. Hayata açılan bu doğum ve ölüm parantezi içine sıkıştırdıklarımızdır bizden geriye kalanlar. Kiminin kısadır hikâyesi, kiminin de ciltler dolusudur geride bıraktıkları. Öyle insanlar vardır ki geldiği bu dünyadan bir gün ansızın çekip gideceğinin şuuruyla bir şeyler bırakmak derdindedir insanlığa. Çıplak geldiğimiz bu dünyadan birkaç metre beze sarınarak gitsek de aslında yine çıplak gideriz. Maddi anlamda hiçbir şeyi götüremeyen insan, manevi anlamda kazandıkları ve kaybettikleriyle ebediyet yolculuğuna çıkar. Bunun şuurunda olan her mümin elbette dünya tarlasına hayırlı şeyler ekerek ahiret tarlasında onu hasat etmeyi hedefler. Dünya hayatında Rabbinden razı olarak yaşadığı gibi, Rabbinin de kendisinden razı olmasını bekler.

İnsanlık için bir ışık olmaya memur addederek yaşayan bu insanlar, öldükten sonra da bu ışığın kesilmeden yanması adına ebedilik iksiri ile tutuşturmuşlardır kalemlerini, kelamlarını. Ab-ı hayat denilen efsane onlar için efsaneden öte bir vakıadır. Mevla, böyle müstesna insanların ömrüne,kelamına ve kalemine bereket verir. Ne söyledikleri, ne yaptıkları, ne yazdıkları unutulur. Hatta nesilden nesile aktarılarak, çoğalarak devam eder. Öldüklerinde bile konuşurlar, öldükleri halde konuşulurlar. İşte ÜstadSezai Karakoç da bu müstesna insanlardan birisidir.

Sevgi, ancak sevenin sevdiğine vefası ile ölçülebilir. Vefanın en güzel tezahürü de yâd etmek ve hatırlamaktır. Üstad Sezai Karakoç’un sevenleri de ona olan sevgilerini; yazdıkları yazılarıyla, çıkardıkları kitap ve dergiler ile taçlandırmaya devam ediyorlar. Son olarak bu kervana edebiyat kalemizin önemli bir burcu olan Ay Vakti dergisi de katıldı. 2000 yılı Ekim ayında ilk defa okurlarına merhaba diyen Ay Vakti Dergisi;22. yılında,Mart-Nisan 2022 tarihli 197. sayısını ‘Sezai Karakoç Özel Sayısı’ olarak çıkardı.

Genel Yayın Yönetmenliğini Şeref Akbaba’nın yaptığı dergide,Sezai Karakoç Özel Sayısı’nın hazırlanmasında Nazif Gürdoğan, Recep Garip, Şeref Akbaba ve Salih Uçak yayın kurulunda yer almışlar. Titiz ve yorucu bir çalışmanın, yoğun bir emeğin mahsulü olan yaklaşık 250 sahifelik dergi, tam da arşivlik ve kaynak bir çalışma olmuş.

Gelen yazılar, “Biyografi-Hatırat, Sanatı ve Eserleri Üzerine, Diriliş Düşüncesi ve Felsefesi, Medeniyet Tasavvuru, Siyasi Düşüncesi, Karakoç’u Anlamak, Öneri, Tezler ve Bibliyografya”olmak üzere yedi ana bölümde tasnif edilmiş. Bu yönüyle de iyi düşünülmüş ve okuyucuya kolaylık sağlanmış.

Dergide; Şeref Akbaba, Şükrü Karatepe, Mehmet Mehdi Eker, Mahmut Bıyıklı, Kamil Eşfak Berki, Sıddık Akbayır, Âlim Yıldız, Özcan Ünlü, Yaşar Bayar, Yasin Mortaş, Nazif Gürdoğan, Şakir Diclehan, Mustafa Özçelik, Vehbi Vakkasoğlu, Şakir Kurtulmuş, Bilal Kemikli, EyyübAzlal ve Fahri Tuna başta olmak üzere birbirinden kıymetli 61 kalemin 62 yazısı bulunuyor.

Dergide bulunan 62 yazının arasında az da olsa Üstad Sezai Karakoç’a ithafen yazılmış şiirler de var. Nurettin Durman “Sezai Bey Güzellemesi”, Yılmaz Öksüz “Hızır’la Yolculuk”, Mehmet Baş“İçli Bir Şarkıdır Ölüm”, Yasin Mortaş “Güneş İzi”, Ferhat Öksüz “Kapalıçarşı” şiirleriyle bu sayının şairlerinden…

Dergideki tüm yazılar;Üstad Sezai Karakoç’u edebi, siyasi ve mütefekkir yönleriyle ele alıp, okur tarafından onun bu yönleriyle daha iyi anlaşılması ve onun daha iyi tanıtılması için özenle kaleme alınmış. Hatta derginin son bölümünde Prof. Dr. Zafer Erginli tarafından üstadın hatırasının yaşatılması için önerilerin bulunduğu bir yazı yazılmış.

Derginin sunuş yazısında Şeref Akbaba hocamız üstadın fikirleri ve eserleri üzerinden genel bir değerlendirme yapmış. Karakoç’un “Müslüman Derinleş!” sözünden yola çıkarak “Üstadın bu çağrısına kayıtsız kalmayalım.” diyerek şu sözleri eklemiş Şeref Hoca: “Her bir eseri bu minval üzere farklı bir değerdir. Bu veçhesinden bakıyor ve değerlendirmeler yapıyoruz. Aslolan Dirilişe komple bakmaktır. Bu özel sayı ile kapı aralayabilirsek ne mutlu bizlere…”

Dergiyi elinize aldığınızda bir kapı aralamanın ötesinde, bu yedi bölümün her birisini üstadı anlamak yolunda bir merhale, bir basamak olarak kabul ettiğiniz de her basamak için okurun ufkuna birer pencere açıldığını görüyoruz. Derginin hazırlanmasında yazılarıyla katkı veren tüm yazarlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.