Ay Vakti 23 Yaşında
Edebiyatımızın mümtaz dergilerinden birisi olan Ay Vakti Dergisi 200. Sayısı ile 23 yaşına girdi.112 sayfada 61 mümtaz kalemden süzülen şiirden denemeye, öyküden çizime kadar edebiyatın hemen her alanında eserlerden oluşan bu son sayı yine arşivlik bir çalışma olmuş.
Derginin Genel Yayın Yönetmeni Şeref Akbaba ile gazetemiz Milat’ta geçtiğimiz günlerde bir mülakat yayınlandı. Şeref Hocamız bu mülakatta derginin isminden çıkış amacına ve yayın politikasına kadar birçok konuda açıklamalarda bulunmuş. Bu mülakatta Ay Vakti isminin Peygamberimizin (S.A.V.) hicretinden mülhem olduğunu öğreniyoruz.
Derginin yayın yönetmenlerinden Salih Uçak hocamız da derginin bu zamana kadar yaşadığı safahatı anlattığı “Kutlu Bir Yürüyüş” yazısında derginin ilk sayısından şu alıntıyı yapmış: “Ay önderin işaret parmağının remzidir. Bu, bir belirlemedir. Ay Vakti bir tılsımı, bir tutkuyu, bir yolculuğu, bir çiçeği, dahası şiiri, sanatı, kitabı, yazıyı, gökyüzünü, yeryüzünü, denizi, acıyı, sevinci belirleme noktasıdır. “Ay” Allah’ın ayetlerindendir. “Vakit” her şeyi kayda alan döngü. Ay Vakti bu birliktelikte gecenin gizemli yolculuğuna düştüğümüz şerhlerdir…”Ve böylece başladı “sabra sığınarak koyulduğumuz kutlu yolculuk…” demiş.
Salih Uçak’ın yazısında derginin Nisan 2001 deki 7. sayından yaptığı şu alıntı da Ay Vakti hakkında bize önemli bilgiler vermekte.
“Ay Vakti, “bir sevdaya delicesine tutunmanın adıdır. Bir yüreğe sessizce yaslanmanın ve bir ömür boyu yalnızca aşka ağlamanın sembolüdür.”
Uçak’a göre Ay Vakti, “diriliş ruhunu yaşatan bir mekteptir. Sağlam bir iz üzere yoluna devam eden fikir ve edebiyat hareketidir. Kökleri mazide olan atidir. Okur ve yazar çevresiyle kimliğini ve kişiliğini tamamlayan dergi, genç kuşakların elinden tutmuş ve yetiştirmiş bir ocaktır.”
Şeref Akbaba da “Gençlerle başladık, onlarla
devam ediyoruz. Bir 23 yıllık bir dergiyiz ama genç bir dergiyiz. İlk
başladığımız gün etrafımızda gençler varsa şimdi de liseli, üniversiteli
gençler var.” diyerek
gençlerle yola çıktıklarını ve genç kalemlere önem verdiklerini belirterek
derginin bu şekilde her daim genç kaldığını ifade ediyor. Sonra da şu sözlerle
bu duruma açıklık getiriyor. “Biz değer üreten bir medeniyetin mensuplarıyız.
Bugün de bugünün kazanımlarıyla üreten düşünürlerimiz, akademisyenlerimiz,
şairlerimiz var. Ümitsizlik yok, ümitvar olacağız. Ay Vakti de bu minval üzere
kapısını aralayan, gençlerin çalışmalarına yer veren bir dergidir.”
Takip edebildiğimiz kadarıyla Ay
Vakti gerçekten de çizgisinden taviz vermeden, sağa sola yalpalamadan yoluna
devam eden bir dergi. Uçak da yazısında bu görüşümüzü teyit edercesine “Ay
Vakti, popüler kültüre yenilmeden yaşadığını
yazan, yazdığını yaşayan bir dergi olmanın zorluğunu bilir ve
onuruyla var olmayı seçer.”
diyor.
Ay Vakti bu güne kadar insanı merkeze aldı. Fıtratı esas aldı. Fıtrata
mugayir hiçbir sese yer vermedi sayfalarında. Bu yönüyle sanata da, topluma da
yön vermeyi tercih etti. Sessiz, sakin bir şekilde her türlü gösterişten uzak
bir biçimde sadeliği önceleyerek yoluna devam etti ve bugünlere geldi.
Derginin, istikametinden şaşmadan bu günlere nasıl geldiğini Salih Uçak
yazısında şöyle anlatmış:
“Ay
Vakti, muayyen bir güzle güzellik yoluna koyulan çok sesli bir münzevidir.
Bilir ki, sanat ve edebiyat dergiler etrafında neşvünema bulur. Ay Vakti,
kendisiyle varolan bir dergi oldu hep. Mütevazılığın dayanılmaz hafifliğiyle
bugüne gelmek şükür sebebimizdir. Kendi gündemi oldu gündemden kopmadan… Akla
ve kalbe dayanan hakikatleri tabulaştırmadan ve tabuta da koymadan muvazeneyle
ölçüp biçti… Siyasetin ve riyasetin uzağında orta yolu tutarak dik durduk.”
Derginin bundan sonraki yol
haritasını da Şeref Akbaba şu şekilde açıklamış:
“Her dergi de kendi alanını doldurur. Üretim
merkezleridir ve gençlerin yetişmesine sebep olurlar. Edebiyat yol açar. Doğru
düşünmek ve kendini doğru ifade etmek için insanlara buralarda üretilenleri
okumalarını tavsiye ediyoruz. Kabiliyetleri varsa buralara katılmalarını
tavsiye ediyoruz. Ay Vakti bugün olur yarın olmaz ama bu gelenek bir şekilde
devam eder diye düşünüyorum.”
Salih Uçak da veciz bir ifadeyle bu konuda şunları yazmış.
“Ezcümle Ay Vakti, “hakikat öne çıkacaksa geride yürümeye
hazır” olan bir dergidir.”
Yolun açık olsun Ay Vakti. Bu kutlu yürüyüşünde bizler de seni okumaya, takip etmeye devam edeceğiz.