Avrupa Parlamentosunun kolsuz kapıları
İkna odalarının kapıları kolsuz,..
Anahtarı AP’nin elinde.
Kulakları olup duymayan, gözleri olup görmeyen ve gönülleri
olup hissetmeyenlerin kapıları…
16 Eylül 1961, Hasan POLATKAN,
Maliye Bakanı
Ve
Fatin Rüştü ZORLU,
Dışişleri Bakanı… İdam edildi.
17 Eylül 1961, Pazar günü 13.23…
Adnan MENDERES,
Başbakan İmralı’da idam edildi.
Hükümet ve Meclis üyelerine çeşitli hapis cezası verildi.
“Suçları”:
Milletinin hizmetinde olmak, ülkeyi kalkındırmak, manda ve
himayeyi kabul etmemek, Rusya ile de ilişkileri geliştirerek bağımsız politika
izlemek, Kıbrıs’ta Türkiye’yi garantör ülke yapmak.
Kolsuz kapıların mucitleri Hürriyet ve Anayasa Bayramı adı altında 1963-1981’e kadar 18 yıl)
millî iradenin ve şehitlerin üstünde tepindiler, meydanlarda insan hakları,
demokrasi ve adaletten dem vurdular.
Yassıada’da kurdukları uyduruk mahkemenin tetikçilerini makamlarla,
unvanlarla taltif ettiler.
12 Eylül, 12 Mart, 28 Şubat,15 Temmuz… Kolsuz kapıların
süreçleri,
17 Eylül 1961’den 72 yıl sonra da gündemleri değişmedi,
değişmez de. Çünkü kendilerini düzen bozuculuğa adamışlardır. Batıcı aydınlar
eliyle de bu güçlerini tahkim etmektedirler.
13 Eylül 2023…
Avrupa Parlamentosunda Türkiye ile ilgili alınan kararlar,
Mondros’un, Sevr’in devamıdır.
“Çağdaş
İngiliz-Yahudi Medeniyeti, insanları çok güçlü ve en çok zaaflarının olduğu
bir noktadan; göbek-bel altından yakalamış. Orayı besliyor, oraya hitap ediyor,
orayı okşuyor.” (Prof. Dr.Teoman Duralı, Doğu ve Batı Medeniyetleri, s.58)
Özetle:
“Bölücülerin,
sapkınların işini kolaylaştır.
İsveç’in NATO
üyeliğine itiraz etme, terör sevici ol.
Kıbrıs’ta haklarından
vazgeç, 1974 öncesine dönülmesine razı ol. (Bunun bir sonraki adımı Mehmetçiğin
terörist ilan edilmesi olacaktır.)
Ukrayna- Rusya
savaşında Türkiye’nin tarafsız politikaları, tahıl koridorunun açık tutularak
dünya gıda krizini önlenmesi, Rusya’ya karşı yaptırımlara katılmaması, barış
için çaba sarf etmesi, savaş ve kaos planlarımızı bozmakta.
Türkiye’yi AB’ye
almayalım ama alacakmış gibi davranmaya da devam edelim. Hak, hukuk adalet gibi
konularda yerli uşaklarımızın propaganda güçlerini tahkim etmek için argümanla
geliştirelim.”
Malum mankurtlar tayfası, Türkiye’nin AP’ye restini, yine
“eksen kayması” bağlamında Çağdaşlık, Batıcılık adına yerden yere vuracaktır.
Kolsuz kapılar…
Kapı duvarlar…
İşkencenin hınzırcası…
İkna odalarının, Yassıada’nın kapıları kolsuzdu.
İkna odalarında zulme direnen, inancından asla taviz vermeyen
çocukların zaferidir 15 Temmuz…
İmralı’da, son nefesinde dahi “Hayata veda edeceğim şu anda
vatanıma ve milletime ebedi saadetler diliyorum.” diyen şehitlerin zaferidir,
Türkiye Yüzyılı.
***
Saç ve sakal:
Danıştay İkinci Dairesinin 18/11/2020 tarihli ve
E.:2017/665; K.:2020/3432 sayılı kararı ile “Kulak ortasından aşağıda favori
bırakılmaz. Saçlar, kulağı kapatmayacak biçimde ve normal duruşta enseden
gömlek yakasını aşmayacak şekilde uzatılabilir.”
Yine,
Danıştay Onikinci Dairesinin 20/4/2022 tarihli ve
E.:2021/7000; K.:2022/2247 sayılı kararında “Hergün sakal tıraşı olunur ve
sakal bırakılmaz.” ibaresini iptal etmesiyle çözüldü.
Ancak…
“Bıyıksal sorunlar”
devam ediyor…
“Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu
geçemez. Üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak
hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya
benzeri süveterler giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip
elbise giyilir.
(Değişik: 7/8/1991 - 91/2048 K.) Bina içinde gömleksiz,
kravatsız ve çorapsız dolaşılmaz.”
(KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA ÇALIŞAN PERSONELİN KILIK VE
KIYAFETİNE DAİR YÖNETMELİK
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 16/7/1982, No: 8/5105
Dayandığı Kanunun Tarihi : 14/7/1965, No: 657
Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi : 25/10/1982, No: 17849
Yayımlandığı Düsturun Tertibi : 5, Cildi: 21, S. 2879)
12 Eylül Anayasasının değiştirilmesi gerektiği gündemde…
Yönetmelik’i ne olmalı?..