AVM'lerde kira sözleşmeleri döviz üzerinden yapılmamalı
Alışveriş Merkezleri, Türkiye'nin vazgeçilmez bir gerçeği. Rekabetin oldukça acımasız gerçekleştiği günümüzde, dünyada ve Türkiye'de yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelere de paralel olarak işletmelerin kar marjlarının düştüğü herkesin malumu. Bu noktada bir işletmenin en önemli gider kalemini "kira" giderleri oluşturuyor.
MÜSİAD Perakende Sektör Kurulu Başkanı Adil Temizlerler ile Perakende Sektör Meclisi Başkanı Ali Gökhan Er konuyla ilgili sorunlara ve çözüm önerilerine değindi.
AVM'lerin hepsinde kira işlemleri döviz üzerinden gerçekleştiriliyor. Dövizdeki öngörülemeyen yüksek dalgalanmalar ise işletmelere büyük bir darbe vuruyor. Kira giderlerindeki artış, şirketlerin doğrudan kar marjlarına yansıyarak zarar etmelerine yol açıyor.
Bu noktada AVM yatırımcıları, " Döviz üzerinden borçlu olduklarını, bu nedenle kiracılara yönelik herhangi bir yapılandırmada zarar edeceklerini" belirterek, döviz üzerinden kira alınmaması konusunda duyarsız kalıyor. Birçok sektörden işletmenin döviz üzerinden borçlu olduğunu ve Türk Lirası endeksli çalışmalarına rağmen, dövizdeki dalgalanmaları fiyatlarına dengeli yansıtarak ayakta kalmaya çalışıyor. Tüm bunlara rağmen; AVM yatırımcıları, piyasa şartlarına göre makul bir düzenleme yapılması konusunda kayıtsız kalıyor.
Kira konusunda AVM'ler, indirim talebinde bulunan kiracısına karşı " Sırada bekleyenler var", "Prensip" gibi cümlelerle taleplerini geri çeviriyorlar. Akabinde mağaza aylarca boş kalıyor. Son aşamada AVM sahibi, kiracısının istediği indirimin çok altında kiralama yapmak zorunda kalıyor. Bu durum, vergi ve istihdam konusunda ülke ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor.
AVM'ler özellikle Anadolu'da geleneksel perakendeyi zarara uğratıyor. Başlangıçta istihdamın artmasına katkı sağlayan AVM'ler, şu anda işsizliğe yol açıyor. Türkiye'de ihtiyacın çok üstünde AVM yapıldı. Kötü yönetilen AVM'ler de bu durumu olumsuz hale getiren bir diğer etmen olarak nitelendirilebilir.
Tüm Perakende ve Alışveriş Merkezleri Federasyonu'nun (TAMPF) verilerine göre, 2018 yılında Türkiye'nin perakende sektöründeki ciro hedefi 880 milyar dolar olarak ön görülüyor. Bunun %67'si geleneksel perakende, %33'ü organize perakende olarak ayrılıyor.
Toplamda yaklaşık 3,5 milyon kayıtlı çalışan var. Bunun 850 bini organize perakendede çalışıyor. Yani organize olmayan, geleneksel perakendede, 2,65 milyon kişi istihdam ve 2,36 Trilyon TL (590 milyar dolar) ciro var. Bunların bir kısmı kendi bölgelerinde organize perakende firmalarından çok daha başarılılar. Başarılı firmaların kurumsal olabilmeleri ve organize perakendeyi öğrenebilmeleri için AVM'ler bir fırsat. Ama AVM yatırımcıları çoğu zaman doğru açıdan bakamadıkları için bu firmaları göz ardı ediyorlar. Perakende sektörüne ilişkin çıkarılan son yasada, "u2026AVM'lerde %5 oranında yerel firmalara yer açılmasıu2026" konusu kanunlaştırılmasına rağmen, AVM'lerin çoğu bu yasayı dikkate almıyorlar.
Sektörün canlanması ve mevcut durumun düzeltilmesi adına, orta vadede "dövizle kiralama" yapılmasının kaldırılması, kısa vadede ise, döviz kurunun orantısız yükselmesine karşı belirli bir oranda sabitleme yapılması gerekiyor. Geleneksel perakendeye değer verilmesi ve dünyayla rekabet edebilmemiz için kurumsal ve organize perakendemizin güçlü olması gerekiyor. Bunun da temelinde perakende zincirlerinin sayısının artması yatıyor. Bu sayının artması ise, kaliteli ürün ve hizmet veren firmaların önünün açılmasıyla mümkün olacaktır.