AVM'ler Kime Kazandırıyor?
Artık şehirlerimizin her tarafında pıtırak gibi biten AVM'lerimiz var. Mahalle esnafına hayat hakkı tanımayan bu devasa tüketim merkezleri biz tüketiciler farkında olmadan aslında küresel şirketlere hizmet ediyorlar. Büyük ölçekli, çok uluslu şirketler yerel pazarlarda kurulan AVM'ler üzerinden bütçelerini şişiriyorlar. Aslında bu AVM'ler için merkezileştirilmiş tüketim birimleri yani "MTB" demek daha doğru olur. Kapitalizm, hedef seçtiği ülkelerde önce ülke nüfusunu kentlerde temerküz ettiriyor sonra da merkezileştirilmiş tüketim birimlerinde aynı kalabalıklara harcama yaptırıyor. Harcama birimleri ne kadar merkezileştirilirse özellikle siyonist sermaye bundan büyük ölçekte karlı çıkıyor. Böylece iş yapma potansiyeli olan küçük girişimciler de düzene teslim oluyorlar ve bu düzenin aynı tüketiciler gibi kölesi oluveriyorlar. Şeytani bir düzen ve şeytani bir hile! Gelin bu tuzağı tersine çevirelim, mecbur kalmadıkça AVM'lere gitmeyelim!
***
Kokusu Çıkar Yakında
İlahiyatçının biri kalkıyor, bir haber kanalında, üstelik iftar saatinde, çocukların camide oyun oynamalarıyla ilgili olarak akıllara zarar şu lafları ediyor: ""İnsanları camiye çekecekler. Camilere oyun alanları yapıldı. Cemaat orada namaz kılıyor, çocuklar burada oyun oynuyor. Caiz mi değil... Bunu söyleyince 'adamlar ne güzel etkinlik yapıyor' diyorlar. Senin etkinliğin batsın ya! Ne etkinliği bu. Yaptığın iş camiyi bozmak. Affedersin camiyi yarın kerhane haline getirmek." Bu ne şimdi? Hocasın, ilahiyatçısın, üstelik muhafazakar olarak bilinen bir yayın grubunda yazı yazıyor, konuşuyorsun. Sen ne yapmaya çalışıyorsun? Amacın üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? Anladık, Diyanet düşmanlığın zirve yapmış da, çocuklara olan bu öfken neyin nesi? Çocuklarımız akıl ve zaman çeldiren bir yığın şeytani alet, medyatik tuzak ve oyuna rağmen camiye geliyorlarsa bu çocukların ellerini öpüp başında gezdirmen gerekmiyor mu? İlahiyatçıyım diye geçiniyorsun, peki Hz. Peygamber'in mescitte çocuklara nasıl davrandığına dair hadis literatüründen de mi haberin yok? Müslümanlar bu devirde ne çektilerse bu ham softa, kaba, sözde alim ama özde cahil din bezirganlarından çektiler! Bakalım bu yayın grubunun Diyanet düşmanlığının arkasından ne çıkacak? Neyi istediler de alamadılar acaba? Eğer çocuklar üzerinden yürütülen bu kampanyanın arkasında bir çıkar davası varsa dini ticarete alet etmek tam da böyle bir şeydir! Kokusu yakında çıkar ortaya!
***
Holdingleşen cemaatler!
Niye bu adamın bu çirkin çıkışını taa getirdin buraya bağladın diye soracak olanlara verecek cevabım şudur: Cami ile kerhaneyi bir iftar proğramında, üstelik çocukların söz konusu olduğu bir meseleyle yan yana getiren kafa arızalı bir kafadır ve o kafadan her şey beklenir! Bunlar değil miydi zamanında mü'minlerin garibanlarını sırtına şofben sarıp mahalle mahalle gezdirip karın tokluğuna çalıştıran, sonra da diktikleri plazalarda olanca beceriksizlikleriyle koca finans kurumunu batırıp milletin paralarının üzerine yatan! Buradan devletin yetkili organlarına sesleniyorum: "Holdingleşen cemaatlere dikkat edin arkadaş. Ya ticaret yapsınlar ya da sadece dini hizmetlere yönelsinler. Mal pazarlayacağız, servet elde edeceğiz diye millete çirkin yöntemlerle din pazarlamaya, dini ticarete alet etmeye kalkmasınlar! Parayla pulla, makamla mevkiyle, devletle ihaleyle, şirketle şöhretle, kasayla masayla ilişkisi olan bütün cemaatler hem mali, hem de istihbari açıdan yakın takibe alınmalıdır. Yoksa bundan sonraki süreçte FETÖ vb. örgütlerin türememesi bu millet ve devlet için bir şans olacaktır! FETÖ'nün parasal kaynaklarına bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız! Cemaat düşmanı değilim sadece dini siyasete ve ticarete alet eden kuş beyinlilere karşıyım!
***
Kırmızı fluarlı kız sizin eseriniz!
Kusura bakmayın beyler bu iğreti kafaları, bu beyni yıkanmış vatan hainlerini resmi ideolojinin sosyal mühendislik laboratuvarlarınızda sizler ürettiniz. Laikçilik olarak dayattığınız jakoben ideolojinizle emperyalistlerin, dini sosyal hayattan çekme projesine ortak oldunuz, kendi inancına, milletine, vatanına, bayrağına ve kültürüne düşman tipler sizin eserinizdir. İnsanların kendi kültürüyle, kendi medeniyetiyle, kendi inancı ve irfanıyla buluşmasının önünü tıkadınız. Sonuçta bu milletin bazı evlatları bölücü, yıkıcı tesirlerin etkisine girerek radikal terörize örgütlerin pençesine düştüler. Önce anne babalarının beynini yıkadınız peşinden onlardan gelen nesilleri zehirlediniz! Önce Gezi parkında kahraman edasıyla röportaj veren, sonrasında Kandil'de soluğu alan ve nihayetinde "yok" yoluna can veren bu kız çocuğu ve onun bu acınacak hayat öyküsünü kutsayan Cengiz Çandar da sizin eserinizdir! Hiç olmazsa şu saatten sonra bin türlü yüzsüzlükle hala kemalistlik filan taslamayın! PKK ve FETÖ ile ortak hareket eden CHP'nin Gazi Mustafa Kemal'in arkasına saklanması bu saatten sonra sahtekarlıktan başka bir şey değildir!
***
Fareyi kanser eden katran tiryakiye re yapar?
Yapılan bilimsel bir deney sonucunda sigara içindeki katran maddesinin bir farenin sırtına sürüldükten sonra, farenin sırtındaki o bölgede kanser oluştuğu tespit edilmiş. Daha ne duruyorsunuz, bu Ramazan sigaradan kurtulun dostlar. Neydi parolamız? Sigarayı, kredi kartını ve otomobil kullanmayı bırakıyoruz, sağlıklı yaşıyoruz!