Atatürk, bölücülerle görüşür müydü?
Böyle bir şey mümkün müdür? Bugünkü CHP yöneticilerine göre mümkündür.
Güçleri yettiği ve Kürtlerin desteğini alabileceklerine inandıkları anda, Türkiye’yi iç savaşa sürükleyip, Suriye’den bile beter bir duruma getirecek olan PKK belediye başkanlarına koştuklarından belli. Belediyeleri halk adına değil, PKK adına yöneten belediye başkanları, suç işleme özgürlüğü isteyen belediye başkanları, PKK’ya para ve eleman gönderen belediye başkanları, …suçları saymakla bitmez. İşte CHP bugün bunlara koşuyor.
Ekrem bey Dindar Atatürk rolünde
Ekrem beyin maceraları da tam gaz devam ediyor. En son, müstemleke valisi gibi hareket ederek, Diyarbakır’a gitti. Adeta başka bir ülkeye gidiyor gibi bir hava oluşturdu. Halbuki Türkiye’nin 81 ilinden biri olan Diyarbekir’e gitti.
PKK (HDP)’nın İslami kimliğinden rahatsız olduğu, sahabeler şehri Diyarbekir. CHP ile PKK İslam karşıtlığında da birleşiyorlar.
CHP ile HDP’nin aşkı alevleniyor
CHP ve HDP (PKK) aşkı giderek alevleniyor. Türkiye, PKK (HDP)’yı marjinalleştirme fırsatını yakalamışken, CHP yine sahnede, Süpermen gibi PKK’yı marjinalleşmekten kurtarmaya çalışıyor. Ekrem bey İstanbul’u bırakmış, din, Atatürk, Kürt istismarı ile başkan olmanın hayallerini kuruyor şimdiden. Kendisi maceraya kapılmış, memleketi de maceraya sürüklüyor. PKK marjinalleşmeye doğru hızla giderken, CHP ve Saadet Partisi, PKK’yı marjinalleşmekten kurtarmaya çalışıyor. İYİ parti de buna seyirci ve sessiz kalıyor. Terörle mücadele nasıl başarılı olsun ki?
Kürtler PKK’yı bırakıyor
Kürtler PKK’ya karşı çıkıp bedel öderken, Ekrem bey PKK ile, Cemil Bayık, Ahmet Türk, Selahattin Demirtaş, … gibi PKK’lılarla işbirliği yapıp İstanbul’a belediye başkanı seçiliyor. Kürtler PKK’ya karşı çıksın edebiyatı yapıyorlar. Hayır efendim, tam tersi, Kürtler PKK’yı bırakıyor, CHP, Türk Solu, PKK’yı bırakmıyor, hatta destekliyor.
Ekrem bey dindar Atatürk’e oynuyor.
Ekrem beyin dindar Atatürk’e oynaması, bir FETÖ taktiğidir. Hem dindar Atatürk’e oynuyor hem kurtarıcı rolüne bürünüyor.
PKK’ya özerklik verip, başkan olmak istiyor.
CHP başkanlık istiyor.
İşte PKK ile CHP aşkını alevlendiren konu budur.
Bu da Türkiye’nin felaketi demektir.
Kısacası Ekrem beyi Erdoğan sonrası başkanlığa hazırlıyorlar.
Ya Ekrem bey ya Ali Koç…
İkisinden birini kullanacaklar. Ekrem bey işte bunun için mücadele ediyor. Her türlü kirli ittifakı yapmaya da hazırdır.
Atatürk, HDP ile ittifak yapar mıydı?
AK Parti iktidarı, isyan başlatıp (PKK, Kobani, Hendekler) Türkiye’yi Suriye gibi bir iç savaşa sürükleyen PKK’lıları (PKK belediye başkanları ve yöneticileri) görevden alıp, yargı önüne çıkartıyor. Yasalar/yargı gerekli cezayı veriyor/verir. Peki CHP ne yapıyor? Ayaklarına kadar gidip destek veriyor.
Atatürk, yaşasaydı PKK’nın arka bahçesi ve siyasi ayağı HDP ile ittifak kurar, onların ayağına kadar gider, “Sizin arkanızdayım, sizin çizginizdeyim” diye konuşur muydu? Atatürk’ün kurduğu CHP, şimdilerde PKK ile açık ve net bir şekilde, hem de pervasızca; işbirliği, seçim ittifakları yapıyor.
Kısacası: CHP’nin PKK (HDP) ile seçim ittifakı yaptığı bir yerde, PKK ile mücadelede başarılı olunamaz. HDP bir parti değildir. HDP, iç ve dış dengelerin oluşturduğu fiili bir durumdur. Parti; öğretmen, polis, asker, çocuk, kadın,… öldürmez. O zaman her partinin silahlı örgütü olsun bakalım. Her parti kan döksün bakalım. Türkiye; Lübnan ve Irak gibi silahlı partilerin olduğu bir ülke olur. Her partinin silahlı ordusu olur.