Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Kasım 2021

Ataerkillik, samuray kılıcıyla öldürüyor!

Her gün hayallerin ötesinde vahşetlere tanıklık ediyoruz. Ataşehir’in ortasında katil Can Göktuğ Boz, Samuray kılıcıyla hiç tanımadığı Başak Cengiz isimli bir insanı katletti. Genç bir mimar olarak hayatını kurmak için koşuşturan genç bir kadının, sokak ortasında eril vahşete kurban edilmesinin hiçbir açıklaması bulunmamaktadır. Her gün kadınlar, morali bozuk, kendilerini iyi hissetmek isteyen, kendilerine hiçbir şekilde itiraz etmek edilmesini istemeyen erkekler tarafından vahşice öldürülmektedir. “Kurtlar Vadisi”, toplumu bir vahşet ve şiddet bataklığı haline getirmiştir. Kurtlar bataklığında, kadınların yaşam hakkı her gün ortadan kaldırılmaktadır.

Başak Cengiz’in katili, işlediği vahşeti gayet bilinçli, planlı ve istendik bir şekilde gerçekleştirmiştir. Vermiş olduğu ifadede ceza indirimi almak içinde kirli ve karanlık ruh halini öne sürmeye devam etmektedir: "Olay günü sinirlerim ve moralim bozuktu. Bir anlık öfkeyle istemeden yaptım.. Maktulü tanımıyorum. Çantamdan kılıcı çıkarıp maktule 4 kere sapladım diye hatırlıyorum. Sonra eve gittim, üzüntüm ve moralimin bozukluğu geçti. Normalde böyle bir insan değilim, ben de kendime şaşırdım. Pişmanım." Sokak ortasında bir kadını Samuray kılıcıyla öldürmeyi en ince detayına kadar planlayacak kadar aklı ve bilinci yerinde olan bu vahşi yaratık, bir kadını öldürmek suretiyle tatmin ve mutlu olmaktadır.

Kadın cinayetleri, planlı ve bilinçli bir şekilde katil erkekler tarafından yapılmaktadır. Erkekler, psikolojileri bozuk diye kadınları öldürmemektedirler. Hastalıklı ve vahşi ataerkilliğin oluşturduğu erkeklik kimliğinden dolayı kadınları öldürmenin kendilerine tanınan bir imtiyaz olduğunu sanmaktadırlar. Kadınlara yönelik işledikleri cinayetlerden sonra katil erkekler, “psikolojileri bozuk” yalanının arkasına sığınıp daha az ceza almanın yollarını bulmaya çalışıyorlar. Başak Cengiz’in katili, işlediği vahşetten sonra kendisini mağdur konumuna sokarak daha az ceza almanın yollarını aramaktadır. Katil erkekler için sahte sorunlar icat etme şeklindeki alışkanlıktan artık vazgeçmeliyiz. Katil erkek üreten bir bataklığa niçin dönüştüğümüz konusunda gerçekçi bir şekilde kendimizle yüzleşmeli ve kendimizi sorgulamalıyız. Kendimizle samimi bir şekilde yüzleşmeden, sorgulamadan ve erkekliğimizi arındırmadan toplum olarak bir katil erkekler bataklığı olmaktan kurtulamayacağımızı unutmamalıyız.

Başak Cengiz’in katili, profesyonel cinayet işleyebilecek bilişsel donanıma ileri düzeyde sahip biridir. Katil şöyle demektedir: "Bir bayan şahsı bıçaklamayı düşündüm. Sitenin önündeki kaldırımda bir müddet yürüdüm, bir bayanın gelmesini bekledim. Daha sonra bir bayanın kaldırımda yürüdüğünü gördüm, arkasından yürüdüm vurdum… Evden çıkarken birini öldürmeyi planlamıştım. Bir erkeğe saldırsaydım bana karşı koyabilirdi. Bu sebeple bir kadın öldürmeye karar verdim.” Kadını korumasız, çaresiz, zayıf ve bağımlı gören erkek katil, istediği yerde ve zamanda istediği kadını öldürmek konusunda kendisini güçlü, karar verici ve uygulayıcı konumunda görmektedir. Başak Cengiz’i öldüren katilin bütün kirli, karanlık ve kanlı kişiliği, bu ifadede kendisini bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır.

Her türlü yasal boşluğu bilen erkek katiller ve onların savunucuları, sahte psikolojik yalanlar üstünden vahşet yapma imtiyazlarını sürdürmenin peşindedirler. Başak Cengiz’in katilinin 14 yaşından beri psikolojik tedavi gördüğü ileri sürülerek gözetim altında tedavisinin yapılması talep edilmektedir. Katilin ailesi, vahşi bir katil olan çocukları konusunda şimdiye kadar hiçbir ahlaki ve vicdani sorumluluk yüklenmemişlerdir. Bu, 14 yaşından beri katilin toplum içinde patlamaya hazır bir bomba gibi yaşadığı anlamına gelmektedir. Sorun, bu vahşilere psikolojik tedavi hizmeti sunmakla çözülmeyecektir. Sorun, bu vahşilere karşı kadınların, çocukların, kısacası bütün insanların etkili bir şekilde korunamamasından kaynaklanmaktadır.

Ataerkil kültürün şiddetle özdeş şekilde inşa ettiği erkek katillerin, kolay bir şekilde silaha ve diğer şiddet araçlarına ulaşmalarının ölümcül sonuçları olmaktadır. Samuray kılıcı koleksiyonu olan Başak Cengiz’in katili, bir kadını öldürerek içindeki erilliği tatmin etmektedir. Katilin bütün ataerkil vahşiliği, Samuray kılıcında temsil edilmektedir. Samuraylık, erkeklik, cesaret, onur, adanmışlık ve kahramanlık gibi bütün ataerkil saplantıların Japon kültüründeki karşılığıdır. Katil, ataerkil sapkınlıklarını Samuray kılıcına olan bağımlılığıyla tatmin etmekte ve ataerkilliğin ürettiği erkekliğini doyurmak için bir kadını sokak ortasında bilinçli ve planlı bir şekilde öldürmektedir.

Ataerkilliğe teslim olmuş bir toplumun normalleşmesi mümkün değildir. Siyaseti, eğitimi, trafiği, sokağı, ulaşım araçları küfürle, hakaretle ve nefretle dolu olan bir toplum, her gün daha ağır hasta haline gelmektedir. Ataerkillik, merhameti, sevgiyi, saygıyı ve eşitliği öldürmektedir. Başak Cengiz’i öldüren Samuray kılıcı değildir. Başak Cengiz’i öldüren şey, Samuray kılıcında ortaya çıkan kanlı, kirli ve karanlık ataerkilliktir.