ASTROLOJİ BİLİM DIŞI BİR KÂFİRLİK TÜRÜDÜR
Bismillêhirrahmênirrahîm.
MUHTEREM Milat Gazetesi okuyucuları, öncelikle Cuma günü
sizlere hayırlar getirsin. Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize
olsun. Salât ve selâm, Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v)
efendimizin üzerine olsun.
Programları her Aralık ayı sonunda başlayıp Ocak ayı
ortalarına kadar ivme kazanarak devam etmiş olsa da yıl boyu sürdürülen bir
hurafe de Astrolojidir. Astrolojinin besleyici kaynağı de görsel ve yazılı medyamızdır.
Gazetelerin en fazla okunan bölümleri de Astroloji ve Fal köşeleridir. Bunun
sebebi de İslamî bilgi ve bilinç yoksunluğumuzdur.
Aşağıda sunacağımız makalemiz bilgilendirme ve manen koruma
amacıyla kaleme alınmıştır.
İslâm Açısından Bilinemezler Nelerdir?
Allah’ı, evreni, yerküresini, insanı, ölümü ve ölüm ötesini
tanıtan; nasıl inanılacağı ve yaşanılacağını öğreten Kur’ân, Allah’ın koyduğu
sosyal kanunların ve tabiat yasalarının öğrenilmesini görevimiz kılmıştır. Kur’ân
bize akıl ve duyu organları yoluyla bilinemeyecek olan Gayb bilgilerinin de
ardına düşülmemesini emir buyurmuştur. (İsra 36)
Doğası gereği araştırıcı bir varlık olan insanoğlu,
kendisini kuşatan bütün bu bilinemezler arasında yaşadığı acziyeti kabul etmek
istememektedir. Rabbimizin “Kişinin bilmediği ve bilemeyeceği bilgiler ardından
koşmaması” şeklindeki buyruğunu kabul edemeyenler, akıl ve bilim yoluyla
sağlanamayacak bilgileri, aklı ve bilimi dışlayarak edinmeye çalışmaktadırlar.
İşte onların bu olumsuz çabalarıdır ki Astroloji ve falcılık denilen zararlı akımları
doğurmuştur.
Yıldızlar, Yüce Rabbimizin, diğer yer ve gök varlıkları gibi
hangimizin daha güzel bir hayat süreceğini denemek için yarattığı varlıklardır.
( Hûd 7) Diğer Kur’ânî anlatımlarla ifade edersek onlar, izleyerek estetik
duygularımızı geliştirmemiz, geceleri karada ve denizde yol bulmamız için halk
edilmiş yaratıklardır. (Hicr 16; Enâm 97) Ayrıca onlar, şeytanlaşmış cinlerin
ve insanların yörüngelerindeki akışlarından batıl anlamlar üreterek şerre aracı
kılabileceklerine değinilmiş mahluklardır. (Mülk 5)
Astrolojinin Nasıl Tanımlanmaktadır?
Bu tarifiyle Astroloji, en büyük günah olan Allah’a ortak
koşmaya kadar açılım gösterebilen eski ve eski olduğu kadar da modern bir
hurafedir. Dîn bilginlerimiz yanı sıra fizik, uzay fiziği ve astronomi bilimi
uzmanlarının da bilim dışılığını belirlediği Astrolojinin içerdiği “loji/bilim”
ifadesi bizi aldatmamalıdır.
Astrolojinin Kur’ân’da Yer Alan Burçlarla Bir İlgisi Var mı?
Yöntemleri farklı olsa da geleceği okumaya kalkışma olarak
bir tür falcılık olduğu için falcılığı yasaklayan Kur’ân ve Sünnet ölçüleri,
Astrolojiyi de içine almaktadır. Astrolojinin, Kur’ân’da bir sûrenin adı olarak
geçen (Bürûc) ve gökteki güzelleştirilen varlıklarına dikkatlerimiz çekilen ve
ancak Astronomi bilimine konu olabilecek olan Burûc/Burçlarla bir ilgisi
yoktur.(Hicr 16)
Güneşin gökyüzündeki akışı sırasında girdiği varsayılan ve
tarihlerine göre Koç, Akreb ve Yengeç gibi isimler verilen burçların, iradeli
varlıklar olarak yaratılan ve ilahî emirler ve yasaklarla denemeye uğratılan
insanların yaşamlarıyla da hiç ilişkisi yoktur.
İnsanları doğum tarihlerine göre burçlarla ilişkilendirip
farklı kaderlerin etkisine girebileceklerini dile getirmenin bilgi
kaynaklarımız olan Kur’ân vahyi, akıl ve bilimle çatışacağı açıktır.
Astroloji Şirktir; Allah’a Ortak Koşmadır
Böyle iken burçların/yıldızların mevkileri ve
yörüngelerindeki seyirlerinin insanın ve geleceğinin üzerinde etkili olacağına
inanmak, onlara yaratıcı güç yamamak olarak tam bir Şirk’tir, bir diğer
anlatımla Allah’a eş/ortak koşmadır.
Peygamberimizin, “yağmurları, bulutlar aracılığıyla Allah’ın
yağdırması olarak değil de yalnızca bulutların yağdırması olarak değerlendirip
buluta yaratıcılık yamamayı, Rabbimizden nakille Şirk/Allah’a ortak koşma
olarak açıkladığı” düşünülürse yıldızlarda insan davranışlarını etkileyici güç
görme olan Astrolojinin Şirk yolu olduğu anlaşılabilir. (Buharî Menakıbul-Ensar
27)
Tövbe edilmeyen Şirk ise bağışlanmayacak olup Cehennem’e
düşüreceği kesin olan en büyük günahtır:
İslam’ın Yüklediği Görevler
İslâm falcılık ve astrolojiyi yerip yasaklamıştır. Bütün
bunların yerine ilmi ve bedeni çalışmayı, olayları iyiye yormayı, ortak bilgi
ve tecrübeden yararlanma olan istişareyi ve dua ile Allah’ın bilgisinden
yararlanma olan istihareyi öğütleyip emretmiştir.