Astana Üçlüsü bu oyunu bozar
Artık bilmeliyiz ki Akdeniz, sadece Akdeniz’den ibaret değildir. Öyle ki Akdeniz’in gelinen aşamada; Kızıldeniz’den Basra’ya, Hint Denizi’nden Çin Denizi’ne kadar, geniş bir coğrafyaya EKLEMLENDİĞİ hepimizin malumu... Nitekim buralarda yaşanacak bir gerilimin, artık Akdeniz’e aksetmemesi kesinlikle düşünülemez. Tıpkı Kafkasya’daki, muhtemel krizlerde olduğu gibi… Bunları neden mi zikrettim? Suriye-Irak- Akdeniz derken, Azerbaycan’a sıçrayan ateş, şimdi de KIRGIZİSTAN'ı alevlendirdi de ondan. Netice de Batı yanlısı Kırgız Lider Atambayev’in, çıkan ayaklanmayla hapishaneden kaçırılması, öylesine geçiştirilecek cinsten değerlendirilemez. Çünkü bu hadise Amerika’nın, Kırgızistan’da seçimleri yenileterek, PLANLARINI SÜRDÜRMEYE dönük farklı bir senaryoyu işleme koyduğunu açıkça resmediyor. Orta Asya ve Kafkasya’daki gelişmelerin, KÜRESEL MANADA biriken meselelerden bağımsız seyretmediğinin de en net ispatı konumunda… O yüzden yaşananları ve yaşanacak olanları, ancak tek bir anlamlı açıklamayla izah etmek mümkündür. Yani “Yeni Dünya Düzeni serüveninde başlatılan paylaşım mücadelesi ve bunun mihenk taşı olan, İPEK YOLU PROJESİ üzerindeki savaşın yansımaları” şeklinde… Büyük aktörler NİHAİ PAYLAŞIM anlaşması sağlanmadığı müddetçe, bu tür olayların bitmesi ise ne yazık ki çok zor görülüyor.
Anlayacağınız Amerika’nın, Çin'in başlattığı İPEK YOLU PROJESİNİ, engelsiz bir biçimde Londra'ya ve İtalya'ya ulaşmasını önleme niyetinin, bir kez daha gün yüzüne çıktığını söyleyebiliriz. Rusya'nın ASYA ile AVRUPA arasında köprü olmaması ve ALMANYA ile yan yana gelmemesi de diğer amaçları arasında. Kısaca ABD’nin Rusya'yı bloke etmek, Çin’i kontrol altına almak, enerji kaynaklarına hükmetmek, sözünü dinlemeyen ülkeleri ise iç muhalefet, ekonomik baskı, darbe, terör ve savaş tehditleriyle yanına alma arzusunun depreştiği ortada… O sebeple büyük resmi kavramak için hem Ortadoğu’ya, hem Kafkaslar ’a, hem de Akdeniz’e AYNI PERSPEKTİFTEN bakmak hiçte ütopik sayılmamalı. Zira Alman-Rus ortaklığıyla yapılan KUZEY AKIM ve Türk-Rus ortaklığıyla yapılan TÜRK AKIM PROJELERİ bugün nasıl hedefteyse, Amerika’nın İsrail ile bu akımları bitirmek adına, Akdeniz’de EASTMED'i devreye sokmak istemesi de, aynı PLANIN PARÇALARI olduğu aşikar. Gerçi Türkiye-Libya Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmasının, EASTMED'in pan zehiri olduğu tartışılmaz. Keza meşru haklarından ödün vermeyen ve bu uğurda “söz dinlemez” bir müttefik olarak nitelendirilen TÜRKİYE’ye, birilerinin yüklenmesi özetle bu demek değil mi zaten…
İşte bu minvalde toparlarsak; tamda böylesine bir demde Ermenistan’ın, kendi sınırları dışından gelen TALİMATLA Azerbaycan'a saldırmasının başka bir izahı yapılamaz. Kaldı ki Erivan Yönetimine verilen emrin; BAKÜ- TİFLİS-CEYHAN Boru Hattını hedef almaları ve BAŞARABİLİRSE SAVAŞI BÜYÜTEREK, Demir İpek Yolu güzergâhını talan etmeleri yönünde olduğu artık şüphesiz. Zira önce boru hatlarının olduğu bölgeyi bombalayan Ermenistan’ın, Türkiye’yi doğrudan bu konu içerisine çekerek, Rusya’nın ve/veya Batı’nın bir müdahalesini sağlamak için uğraşması bizi tümüyle doğruluyor. Peki, bunu bizler görebiliyorsak, diğer bölge ülkeleri görmüyor mu derseniz? En azından ŞUAN İÇİN bölge ülkelerinin, bu oyunu GÖRDÜĞÜNÜ düşünenlerdenim. Ermenilere silah yardımı yapan Rusların, SİYASETEN de olsa, Azerilere karşı katı pozisyon almaması gibi mesela… Yoksa Rusya’nın, Ermenistan konusunda bu kadar sessiz kalacağını kimse iddia edemez. Belki Rusya, Ermenistan’daki Batı yanlısı idarenin, tasfiye edilmesi gayesiyle ses çıkaramıyor da olabilir. Bunu elbette bilmiyoruz… Lakin önceleri Erivan’dan yana tavır takınan Tahran’ın; şimdilerde Azerbaycan topraklarının sahibine teslim edilmesi gerektiğini vurgulaması ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne dikkat çekecek bir duruma gelmesi oldukça önemli. İlerleyen günler, neler getirecek hep birlikte göreceğiz. Şahsi kanaatimi sorarsanız; her ne kadar bazı hususlarda çıkarlarımız çatışsa da, MEŞHUR ASTANA ÜÇLÜSÜNÜN bu oyunu fazla büyümeden bozabileceği yönünde… Fakat Karabağ’ın, BİR AN EVVEL özgürlüğüne kavuşturulması şartıyla… İnanın buna bizden çok, onların ihtiyacı var.