Asla vazgeçmeyeceğiz!
Yeni anayasa teklifi meclise sunulduğu gün İstanbul Beşiktaş'ta bombalı saldırı gerçekleştirildi. Şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerim. Milletimizin başı sağ olsun. 2013 yılından beri ardı ardına şiddetli operasyonlar geçiriyoruz. En son 15 Temmuz gecesi üzerimize bomba yağdırdılar. Şehitler verdik. O gece milletimiz eşi görülmemiş destansı bir direniş örneği sergileyerek başta küresel çeteye ve içerideki hainlere büyük bir ders verdi. Türkiye, Erdoğan liderliğinde hemen her engeli aştı/aşmaya devam ediyor. Asla vazgeçmeyeceklerini biliyorduk lakin biz de vazgeçmeyeceğiz! Çaresizlik içinde korkuya teslim olmuş, direnci kırılmış, diz çökmüş, teslim olmuş bir Türkiye isteniyor. Beş yıldır direnerek buna "hayır" diyoruz. Biliyoruz ki artık bu bir ölüm kalım mücadelesidir. Bu bir "var olma yok olma" savaşıdır. Çünkü vatanımızı, bağımsızlığımızı, şerefimizi, haysiyetimizi, namusumuzu istiyorlar bizden!
On yıldır dişimizle tırnağımızla zenginleştirdiğimiz ülkemizi tarumar etmek istiyorlar. Küresel çetenin kanlı, acımasız "Yeni Dünya Düzeni projesine karşı ayaklarımızın üzerinde durmanın, mazlum insanların yanında olmamızın bedelini ödetmek istiyorlar. Küresel sistemin yörüngesinde yarı sömürge bir ülke durumunda olan imparatorluk bakiyesi bu ülkeyi bağımsız, güçlü, istikrarlı bir ülke yapmak istediğimizden ötürü saldırıyorlar. Ülkesi için kelle koltukta mücadele eden liderimizi istiyorlar bizden!
Küresel tefeci sistemin içerideki uşakları güçlü bir Türkiye istemiyor. Bu yüzden "seni başkan yaptırmayacağız" dediler. Bu yüzden "başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz" tehdidinde bulundular. Türkiye bağımsızlığı uğruna adım attıkça, güçlendikçe, İttihat-Terakki zihniyetinin belini kırdıkça, her operasyondan güçlü bir şekilde ayağa kalktıkça daha çok saldırıyorlar. Daha çok kan döküyorlar. Daha saldırı gerçekleşmeden basın kuruluşları, militanları, yazarı, siyasetçisi algı üretmeye başlıyor. Amaçları aynı; Erdoğan'ı devirmeku2026 Çünkü Erdoğan'ı devirmeden bu ülkenin teslim alınamayacağını çok iyi biliyorlar.
Türkiye direniyor. Direnmek zorunda. Çünkü Türkiye'de başlayan bu direniş aynı zamanda dünyanın tüm mazlum insanları için de bir umuttur. Bu yüzden Erdoğan'sız bir Türkiye istiyorlar. Eğer Erdoğan düşerse, Türkiye'yi Kemal Kılıçdaroğlu gibi bu coğrafyaya yabancı, köksüz, ruhsuz, korkak, zayıf, dirençsiz siyasetçilerin eline teslim edecekler. Ülkeyi bir günde kağıt mendil gibi buruşturup çöpe atacaklar. Eğer Türkiye'yi düşürürlerse dünya hakimiyetine doğru daha emin adımlarla ilerleyecekler. Daha fazla Müslüman öldürecekler. Daha fazla madenimizi götürecekleru2026 Coğrafyamızı bölük pörçük edecekler.
Küresel baronların uşaklığını yapan, her saldırıdan sonra algısını üreten, teröre yardım ve yataklık eden, terörün mağdur ettiklerini değil terörden tutuklu olanların haklarını savunan bu insanları iyi tanıyın. Bunlar eski, güdümlü, uysal, itaatkar, eli kolu bağlı Türkiye'yi geri almak isteyen küresel çetenin kahyalığını yapan omurgasız insanlardır. Lakin bilmeliler ki eski Türkiye defteri artık bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Bu vakitten sonra bu milleti ne tarihinden, ne özünden ne vatan sevgisinden koparabilirsiniz ne de yıldırabilirsinizu2026
Böyle zamanlarda milletçe bir arada olmanın, ayaklarımızın üzerinde durmanın, azimli ve gayretli olmanın gerekliliğini artık daha iyi idrak ediyoruz. Özgür ve bağımsız bir ülkenin şerefli vatandaşları olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Kısacası ne yapsanız artık çaresi yok. İsteseniz de istemeseniz de Türkiye sistem değişikliğine gidecektir. Ülkemizi daha güçlü, zengin ve demokratik bir ülke yapmak için başkanlık sistemini getireceğiz. Erdoğan'ı bu ülkeye başkan yapacağız. Küresel tefeci sistemin gönüllü acentesi gibi çalışan kurumlarınıza, yazar siyasetçi müsveddelerinize rağmen milletçe kararlı tutumumuzdan zerre taviz vermeyeceğiz.
Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; "Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Malazgirt'te de onlar vardı. Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Selahattin Eyyubi'nin karşısında da o vardı. Amaçları bu coğrafyayı bize yar etmemek." Liderimiz haklı. Çünkü bu bin yıllık süren bir kin ve nefrettir. Bu artık iki ayrı dünyanın iki ayrı sistemin savaşıdır. Türkiye, dünyayı her geçen gün felakete doğru sürükleyen, fakirleştiren, sömüren, esarete mahku00fbm bırakan bu kirli düzenle savaşmaktadır. Erdoğan, bu tefeci sisteme karşı mazlum İslam coğrafyasının yanında dimdik durduğu için yok edilmek isteniyor.
Gelin bu çetenin ekmeğine yağ sürmeyin. Erdoğan'ı bu mücadelesinde yalnız bırakmayın. O dünyadaki kirli düzene karşı milletiyle direnirken onun yanında onurumuzla, şerefimizle mücadele edelim. Evet, imparatorluk bakiyesi bu milletin direncini kırmak istiyorlar. Türkiye'yi caydırmak ve eli kolu bağlı bir ülke durumuna getirmek için ne gerekiyorsa yapacaklardır. İçerideki vatan hainleri de her zaman olduğu gibi bizleri korkuya tutsak etmek istiyor. Bu alçaklara prim vermeyelim. Gün, yerli ve milli duruş sergileyen her kesimden insanın birlik olma günüdür. Biz tutsak yaşayamayız. Bu yüzden küresel çetenin tüm tuzaklarını boşa çıkarıp ülkemizi güçlü, zengin, aktör bir ülke yapana kadar asla vazgeçmeyeceğiz. Ve siz asla başaramayacaksınız!