​Asıl hedef Türkiye'dir

Ortadoğu’da kan gövdeyi götürüyor. Akan Müslüman kanı. Katil İsrail insanlığın gözünün içine baka baka soykırım yapıyor, yakıp yıkıyor. Dünya ise maalesef seyrediyor.

Huylu huyundan vazgeçer mi, vazgeçmiyor. Emperyalist güçler iki dünya savaşı çıkartarak dünyayı kendi çıkarları için aralarında pay ettiler. Dünya yakılıp yıkıldı adeta altı üstüne geldi. Milyonlarca insan öldü, sakat ve evsiz barksız kaldı.

Bu iki savaştan sonra yeni tür sömürgecilik dönemi başladı. Hedef ülkelerde siyasi ve ekonomik krizler, terör ve iç karışıklıklarla, daha lokal ve bölgesel savaşlar çıkartılarak sömürgecilik düzeninin devamı sağlanıyor.

Bu hatırlatmadan sonra şu özet cümleyi kurabiliriz: Ortadoğu, ABD destekli İsrail’in kanlı eliyle, Suriye’de ise PKK ve DEAŞ gibi terör örgütleri kullanılarak ABD’nin çıkarlarını garantiye alacak bölgeyi dizayn etme ameliyesi yapılıyor. Her iki yerden çıkacak sonuca göre dünyaya yeni bir şekil verilmek isteniyor. Bu gayet net değil mi?

ABD’nin bir dünya savaşına girecekmiş gibi bizim coğrafyalarımıza yığınak yapmasının ve en gelişmiş silahlarını sevk etmesinin sebebi bu. Geçen hafta Suriye’de bir İHA’mızın ABD uçakları tarafından düşürülmesi bir tesadüf olabilir mi? Hayır, asıl hedef Türkiye’dir.

Amerika, kendi 11 Eylül’ünde olduğu gibi dünya kamuoyu baskısı ve tepkisini önlemek için müslümanlara karşı nefret duygusunu körüklüyor.

Bıden ve Netanyahu'nun sözleri gayet açık değil mi? Hamas’ın Filistin’i savunma hakkı için, “Bölgenin DEAŞ’ı” suçlamasında bulunuyorlar. Ben bu suçlamaları çıkabilecek büyük bir savaşın işaret fişeği olarak görüyorum.

Tekrar ifade ediyorum, nihayi hedef Türkiye’dir. Türkiye’nin elleri ve kollarının kırılmasıdır. Böylece Türkiye kendi iç ve dış sorunları ile boğuşmak zorunda kalacaktır. Ardından yeniden ABD ve Batı’ya teslimiyet dönemi başlamış olacaktır.

Allah korusun, onların istedikleri şeyler olursa Türkiye’nin bir Filistin davası olmayacaktır. Türkiye Afrika ve Asya’da olmayacaktır. Türkiye’nin boşalttığı yerleri sömürgeciler dolduracaktır. Ancak, bu kez daha acımasız ve katı olacaklardır, bu kesin…

Balkanlar’da olabilecekler..

Mayıs ayında Sırp ve Kosova sınırında her iki tarafın silahlı güçleri arasında bir arbede yaşandı ve savaşın eşiğine kadar gelindi. Türkiye’nin arabulucuğuyla şimdilik sorunlar dondurulmuş oldu. Şimdilik diyorum çünkü Amerika bu bölgeyi kaşımaya devam ediyor.

Balkanlar’da olduğu gibi bizim müdahil olduğumuz her yerde ABD ve Batı karşımıza çıkıyor ve yeniden oyun kurucu olmak istiyor. Türkiye ve Erdoğan ABD ve Batı’nın emperyal çıkarları için engel görülüyor.

Evet, asıl hedef Türkiye’nin eski haline döndürülmesidir. Güçsüz, çaresiz, hiç bir iddiası olmayan ve boyun eğen bir Türkiye ABD ve Batı’nın istediği bir Türkiye’dir. Ancak onların istediği olmayacaktır.

Bu yazıyı bir soru ve Necip Fazıl’a ait bir dize ile bitirelim.

Azerbaycan topraklarından Ermenilerin sökülüp atılmasından, Osmanlı’dan sonra Türkiye’ye yeniden Kafkaslar’ın yolunun açılmasından kimler rahatsız oldu?

“Yıkılasın İsrail/Enkazını göreyim/Sana ülke diyenin/Yüzüne tüküreyim!”

Ümmet birlik olup tükürse katil İsrail boğulur. Rabbim o günleri bize göstermeyi nasip etsin.