Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2962.19
BIST 100
9684.68
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Şubat 2021

Aşıda çalışanlara öncelik verilmeli

Aşıda 65 yaş üstünün aşılamasına başlanıp, eşlerde de 60 yaş üstüne geçilmesi sevindirici oldu. İleri yaşta kronik hastalığı olanların korunması açısından yaşlılarımızın öncelikle aşılanması önemliydi. Hem onların korunması, hem hastanelerimizin yükünün azaltılması açısından bu uygulama Türkiye’nin elini güçlendirdi. Tabii büyük fedakârlıkla çalışan sağlık çalışanlarımızın öncelikle aşılanması, rahat çalışmaları ve morallerini yüksek tutmak açısından yerinde bir uygulamaydı…

İlk bir ay içinde aşılananların sayısı 3 milyonu geçti. İkinci doz aşı uygulamasına da başlandı. Bundan sonraki aşamada aşılama işlemi hızlanarak devam edecektir. Hele yerli aşılarımızın devreye girmesi ile çok kısa sürede Türk insanının büyük çoğunluğu aşılanarak salgına karşı önemli bir adım atılacak, normal hayata geçişin önü açılacaktır.

Türkiye’nin aşıda tercihini inaktif denilen doğal aşıdan yana kullanması isabetli olmuştur. Bunun olumlu sonuçlarını ileriki günlerde daha net şekilde görmeye başlayacağız. Salgına karşı alınan tedbirler olumlu netice verip virüsün yayılma hızı azaltıldıkça normal hayata dönüş tarihimiz erkene çekiliyor. Bunun için esnafın ve mağazalarda çalışanların aşılanmasına öncelik verilirse piyasa ekonomisinin canlanması açısından etkili olacağı düşüncesindeyim.

***

Sağlık Bakanlığı’nın ve sağlık çalışanlarımızın olağanüstü gayreti salgının yayılmasını kontrollü olarak azaltıyor. Bu durum, sağlık sektörünün dürüst, candan ve gayretli çalışmasının sonucudur. Ancak salgın şartlarında olmamıza rağmen piyasa vurguncularının boş durmaması milletin moralinin bozulmasına sebep oldu. Hammadde fiyatları artmadığı halde sebze – meyve ve gıda ürünlerindeki artışlar çok daha sıkı şekilde kontrol edilmeli, spekülatörler ve piyasa vurguncuları ibret-i âlem için cezalandırılmalıdır.

Döviz fiyatlarının düşmesi de, kurlardaki yükselmeyi bahane eden vurgunculara en büyük darbe oldu. Salgın günlerinde insanımızın moralinin yüksek tutulması önemli. Bunun için de abartılı fiyat artışlarının olmaması ve dışarıdan Türk ekonomisine karşı saldırılara tedbir alınması olağanüstü önem taşıyor.

Türkiye’nin sağlık sisteminin gücü, yeni yapılan şehir hastanelerinin devreye girmesi ile çok daha ileri seviyelere taşındı. Şehir hastanelerinin diğer büyük şehirlerimizde de yapılarak daha yaygın hale getirilmesi, hızlı tedavinin önünü açacak, ülkemize yurt dışından tedavi için gelenlerin sayısını artıracaktır.

***

Her yıl gribe yakalanmamız, nezlenin hayatımızda sürekli bulunması gibi koronavirüs de dünyanın değişmeyen ve süreklilik arz eden bir hastalığı haline gelebilir. Tedbirlerle azaltılsa bile tamamen ortadan kaldırmak ya uzun zaman alır veya hayatımızda hep var olmaya devam edebilir. O yüzden korona ile yüzleşerek onunla yaşamanın yolunu bulmamız gerekebilir.

Bize düşen de korona virüsünün hep var olacağını dikkate alarak çalışma şartlarını ona göre düzenlemek olmalıdır. Virüsü olabildiği kadar azaltıp, sürekli değişen varyantlarına karşı tedbir almalı, hafta sonu kısıtlamalarını mümkünse bir güne, şimdilik pazara indirmeliyiz. Hafta içi çalışanların ihtiyaçlarını karşılaması için Cumartesi günleri yasağı kaldırılmalı veya kademeli bir şekilde belirli saatlerle sınırlı hale getirilmelidir.

Genel uygulamalar yerine olabildiği kadar virüsün yaygın olduğu bölgelerde tedbir alınarak ekonomik hayatın canlanması ve günlük ihtiyaçların karşılanması yoluna gidilmelidir. Virüse karşı aşının yaygınlaşması ile birlikte yüz yüze eğitimin önündeki engeller de kalkacaktır. Okullarımız sıkı tedbirler alınarak açılması, bu salgın ortamında bir nesli kaybetmemek açısından öncelikli uygulamadır.

Türkiye, virüs başladığında ihtiyacı olan ülkelere yaptığı yardımları yerli aşıdan sonra da tekrarlamalı, dünyada merhametin temsilcisi olduğunu göstermelidir. Zengin ülkelerin hep kendine yontan yaklaşımı yerine adaletin ve merhametin yaygınlaşmasına öncülük etmelidir.