Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2963.09
BIST 100
9662.87
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Nisan 2021

Aşı soruları

Azalmak şöyle dursun her geçen gün daha da artan sorulardan anlıyorum ki, aşı meselesi daha çok su götürecek. Kafası karışık olan vatandaşımızdan daha başka sorularda gelmeye devam edecek.

Aslında hem virüs hem de aşılamada çok bilinmeyenli bir denklem var karşımızda. Bilim insanlarının da kafasındaki karışıklık bir türlü durulmadı ve kısa sürede de durulacağa benzemiyor.

O zaman en sondan başlayarak bildiğim kadarı ile soruların hiç olmazsa bir kısmını cevaplandırayım.

Hangi aşı sorusu en çok merak edilen bir soru. An itibarı ile ülkemizde iki tip aşı mevcut ve önümüzdeki günlerde tercihe bağlı olarak Çin ve Alman menşeili aşılar vatandaşlarımıza uygulanacak. Aralarında küçük nüanslar olsa da etkinlikleri birbirine yakın.

Tabi aşının nasıl koruduğu da merak konusu. Kısaca özetlemek gerekirse virüsün bazı parçacık proteinleri üzerinden savunma ordumuza gönderilen mesajlardan kaynaklı olan doğal ve sağlıklı bir koruma ve korunma.

Aşı üzerinden kirli spekülatif bilgi ticareti yapan kesimler dün olduğu gibi bugünde iş başında ve gece gündüz çalışarak zaten bulanık olan kafaları daha da bulandırma peşindeler ve kanmamakta yarar olduğu kanaatindeyim.

Ülkemiz aşı üretmede belki biraz geç kaldı ancak dünyanın birçok ülkesinden geride değil önde olmamız, sağlık alt yapımızın ve sağlık ordumuzun güçlü yapısı umudumuz olan zafere hızla bizi götürecek ve bu günler geçip ortalıktaki toz duman dağıldığında gerçek olan gerçekle yüzleşip akla karayı daha iyi ayırt edeceğiz.

O zaman her şey daha berrak, arı duru gözlerimizin önünde olacak ve bugün atıp tutan birçok bilim insanı belki utancından saklanacak delik arayacak.

Özellikle bugün aşı üzerinden devam eden savaşta dünyanın savrulduğu yeri görenlerimiz nasıl bu kadarına da pes diyor ve tüm açıklığı ile acımasızlığın bu kadarına akıl erdiremiyorsa, savaş sonu açığa çıkacak yeni gerçeklerden de aynı şekilde belki de insanlığından da utanarak hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı günlerde kendine düşen sorumluluğun hakkını vererek yeni dünyaya ayak uydurmaya çalışacaktır.

Değerli okurlarım, virüsle ilgili öngörülerimden bugüne kadar mahcup olmadım şükür. Tedbiri elden bırakmadan haddini bilmeye gayret eden bir hekim olarak hastalanmadan önce sağlığımızın kıymetini bilmeliyiz düsturuna ayak uydurarak yakın çevreme ve hastalarıma yardımcı olmaya gayret ettim.

Allah esmasından birçok sıfatı insanlar üzerinden paylaşırken; yaratma, şifa verme ve rızıklandırma sıfatlarını kulları ile paylaşmamış. Böyle bir gerçeklik olmasa idi vay halimize demenin tam zamanı.

Şifa vermek sadece ve sadece Allah'ın kudretindedir. Biz hekimler ancak vesile olabiliriz. Rızık verme ve yaratma da aynı şekilde Rabbimizin kuvvet ve kudreti ile verilir ve icra edilir.

Bu sıfatların bir an için insanlara verildiğini düşünelim.

Ne savrulmalar yaşardık değil mi?

Küçük dağları yaratandan tutun da insanlara şifa dağıtanlardan ve rızık verenlerden geçilmezdi.

Sadece bir hekim olarak 40 yıllık süre içerisinde edindiğim tecrübelerimden şunu çıkarırım. Böyle bir gücümüz olmadığı halden ben iyileştirdim diyen meslektaşlarımı ve beni filan doktor veya ilaç iyileştirdi diyen hastalar biliyor ve yüzlerce binlerce takla atanları görüyorum.

Nasıl uçak kazalarında düşme esnasında gerçek ateistler belli oluyorsa, şifayı verenin sadece Allah olduğunu anlamak içinde çaresiz hastalıklara yakalanan insanlar olma gerekiyor.

Bugün hala virüsün varlığına inanmayan ve aşısını yaptırmaktan da imtina eden insanlar var aramızda ve beraber yaşıyoruz. Yakın geçmişte bu kişilerden bir tanesi virüse yakalandı ve zor günler geçirdi. Soramadım ama ilk karşılaştığımda soracağım ve aldığım cevabı da paylaşacağım.

Hastalıklar hem imtihan hem de verdiği dersler ile insanların yolunu aydınlatıcı bir ışık. Tıpkı ölüm gibi bir ders ama ders alana ölüm öncesi kendini toparlama hakkını da veren bir ders.

Hastalıklardan ders almasını bilelim.

Hastalıklar gelmeden sağlığımızın kıymetini bilmek ne kadar önemli ise hastalandığımızda ondan dersler almakta bir o kadar önemli.

Son bir yılda yaşadıklarımız, hastalıklarımız, hastalarımız, kayıplarımız ve çaresizliklerimizden bir nebze de olsa ders alındı ise kazanç hanemizde bir artı olarak, bundan sonraki yaşantımıza ışık olur ümidi ile sağlık ve mutluluklar diliyorum.