Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Nisan 2021

​Aşı Piyasası

İnsan hayatını devam ettirebilmek için sağlığını korumak zorundadır. Özellikle son bir yıldır yaşadığımız salgın süreci, sağlığın ne kadar önemli olduğunu bizlere daha net bir şekilde gösterdi. Sağlığımız yerinde olmadığı zaman hayatımız adeta kilitleniyor. Hiçbir iş yapamaz hale geliyoruz. Hasta olan kişinin işlerini de bir başkası yüklenmek durumunda kalabiliyor.

Sağlıklı olmanın en önemli yolu elbette ki düzenli ve sağlıklı beslenmenin yanında spor yapmaktır. Ancak içinden geçtiğimiz salgın sürecinde bağışıklığımızı güçlendirmek için beslenme ve spora dikkat etsek de COVID-19 virüsü gibi gözle görülemeyecek kadar küçük bir virüsün kimi ne ölçüde etkileyeceği maalesef hâlâ bilinmemektedir.

Son bir yılda etrafımda COVID-19 virüsüne yakalananlarla etkileri üzerine konuştuğumda edindiğim gözlem de herkesi farklı şiddette ve vücudun farklı bölgelerinden etkilemiş olduğu yönündedir.

Hastalıklardan korunmanın en önemli yolu şüphesiz ki aşıdır. Tüm dünyada olduğu gibi son yıllarda ülkemizde de aşı karşıtlığının olduğunu gözlemliyoruz. Aşıyla ilgili farklı iddialar ve farklı görüşler var. Ben olaya Osmanlı Devleti’nin son yarım yüzyılında şer’i mahkemelerde dayanak olarak kullandığı Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye’nin 29. Maddesinde belirtilen "Ehvenü'ş-şerreyn ihtiyar olunur." doğrultusunda bakıyorum. Yani iki zararlıdan daha az zararlı olanı tercih ediyorum. Aşı, yapısı gereği içinde ölü ve zayıflatılmış virüslerin olduğu bir yapıdır. Vücuda zerk edilerek vücudun virüslere ve mikroplara karşı savunma mekanizması geliştirmesi için geliştirilir. Ben virüsün orijinali yani güçlü olanıyla karşılaşıp hangi ölçüde vücuduma zarar vereceğini bilmediğimden dolayı aşı olarak zayıflatılmış/öldürülmüş virüslerle karşılaşmayı tercih edenlerdenim.

Türkiye de son zamanda aşı konusunda önemli aşamalar kaydetti. Yerli aşıyı da heyecanla bekliyoruz. Türkiye’nin gerek ülkemiz için, gerekse ihtiyacı olan ülkelerdeki insanlar için yürüttüğü aşı çalışmasının en kısa zamanda başarılı bir şekilde sonuçlanmasını umuyorum. Salgın süreci göstermiştir ki herkes güvende olmadıkça kimse tam olarak güvende olamayacaktır. Bu nedenle aşılama faaliyetlerinin tüm dünyada yaygınlaşması ve herkesin güvende olması sağlanmalıdır.

Küresel koronavirüs aşı pazarına bakıldığında 100 milyar dolara doğru hızla ilerlediği görülebiliyor. Türkiye gibi henüz kendi aşısını üretmeyen ülkeler için önemli bir ithalat kalemi haline dönüşen aşı, yerli aşının üretimi sonrasında ithalatçı durumdan ihracatçı duruma dönüşebilecektir.

The Guardian gazetesinin kamuya açıklanan anlaşmalardan derlediği bilgilere göre; XPfizer- BioNTech aşısı bu yıl 15-30 milyar dolarlık gelir sağlamayı bekliyor. İki doz aşının 30-40 dolar olduğu bu aşı tahmini 21,5 milyar dolarlık gelir elde etmesi bekleniyor. Bunun dışında borsadaki hisse fiyatlarının da yükseldiği görülmektedir. ABD merkezli bir şirketin XModerna aşısı ile bu yıl 18-20 milyar dolar kazanç sağlaması bekleniyor. Bu şirketin hisse senetlerinin son bir yıl içinde %372 yükseldiği haberlere yansıdı.

Görüldüğü üzere aşı pazarına girildiği zaman hiç de azımsanmayacak paraların kazanıldığı görülmektedir. Türkiye de bu pazara birden fazla yerli aşı çalışmalarıyla girmeye hazırlanıyor.

COVID-19 döneminde Türkiye üretim alt yapısının dönüştürerek hızla maske üretimine hız verirken aynı zamanda yerli solunum cihazı üreterek hem ülkemizin ihtiyacını hem de birçok ülkeye ihraç ederek onların ihtiyacını giderme konusunda ciddi yol aldı.

Şimdi ise artık aşı piyasasına girmeye hazırlanan Türkiye bu alanda da söz sahibi olmaya hazırlanıyor.

S/İHA teknolojisi ile kendine güveni artan Türkiye siyasi iradenin güçlü ve dirayetli duruşuyla yüksek katma değerli üretim konusunda hızlı adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Yerli savunma sanayi, yerli otomobil, yerli solunum cihazı, yerli aşı vs. giderek birçok alana yayılan yeri üretimlerle Türkiye gerek bölgesinde gerekse küresel çapta önemli bir aktör haline geldi. Yapılan çalışmalarla giderek daha önemli hale gelecektir.