Aşı olalım mı?
Covid-19 aşısı hakkında birçok spekülasyon, şehir efsanesi dolaşıyor.
Corona virüsün hem kendisinin,
hem piyasaya sürülmesinin natürel mi, tasarım mı olduğu hakkında da henüz net
bilgi sahibi değiliz. Aşı hakkında şüphe duyulması tam bu noktada başlıyor.
Her iki olayı birbirine karıştırmamak gerekiyor.
Corona virüsün tasarım olması,
aşının da tasarımın ve komplonun parçası olduğu, anlamına gelmez, aşıya karşı tavır
takınmamızı gerektirmez.
Corona virüs bir proje olarak
topluma yayılmışsa, hasta olmakla,
tasarımcıların değirmenine su taşımış oluruz.
Corona virüs piyasaya ne
şekilde yayılmış olursa olsun, esas olan
bizim hastalıktan korunmamızdır, sakınmamızdır.
Covid 19’dan sakınmak, yakalanmamak, bulaştırmamak, yaymamak, hepimiz için kesin vazifedir.
Covid 19 öldürmese bile, kalp, akciğer, hormonal sistem,
beyin, beş duyu ve diğer bazı sistem ve organlarda kalıcı hasarlar yapabiliyor.
Kestirme çözüm; aşı olmak ve Corona’yla yüz yüze gelmemektir.
Aşı olarak Covid-19’u yaşamamak, kesin tercihimiz olmalıdır.
Aşı olmak sadece şahsi bir sorumluluk değil, hem ailevi, hem sosyal, hem milli sorumluluktur.
Kimse “aşı olup-olmamak benim bileceğim bir iştir” deme lüksüne sahip
değildir.
Aşılar hakkında söylenen kısırlık yaptığı, yapacağı iddiası, sadece bir iddiadır. Elde somut bir
veri yoktur. Bu iddiayı bir hekim olarak
inandırıcı bulmuyorum.
Karanlık emelleri olan
odaklar olduğu kesindir. İnsan nüfusunun artışından tedirgin oldukları, artışı
engellemeye çabaladıkları da doğrudur, ama beşeriyet çapında böyle hacimli bir
operasyona cesaret edebileceklerine ihtimal vermiyorum. Oyunu bu kadar açık
oynayacak kadar cesur ve mert gözükmüyorlar. Bu karanlık odaklar insanları
kısırlaştırmak için, daha sinsi
enstrümanlara çok fazlasıyla sahipler.
Aşının tasarlanmasında,
üretiminde, faz çalışmalarında, kimyasal analizlerinde, tek bir kişi, ya da bir
kaç kişi değil, çok sayıda insan görev almaktadır. Birçok insanı bir suça bulaştırmak, ortak etmek, çok da kolay
gözükmemektedir.
Aşının kısırlık yaptığı hakkında
on binlerce, yüzbinlerce, hatta milyonlarca insana ait veriler, araştırma
sonuçları elimizde olmadan, itham edici sözler söylenmesi ilmi değildir.
Ayrıca “aşı kısırlık yapıyor” iddiasının da bizatihi manipülasyon olması ihtimali de göz ardı edilmemelidir.
Aşı ile insanlara “çip takılıyor” iddiası diğer bir söylentidir. Bu çip muamması zamanımız dijital
teknolojisi ve tıp ilmi ile mümkün gözükmüyor.
Modern çağın Nemrut ve
Firavunlarının bu güce eriştiklerinde kullanmaktan imtina etmeyecekleri kat’i ise
de, henüz enjeksiyon yoluyla insanlara çip
takma gücüne erişmiş değiller.
Aşıların halihazırda kayda
değer yan etkileri gözükmemektedir.
Aşıların, çok seyrek
rastlanan muhtemel ivedi yan etkileri, günümüz tıbbının kolayca baş edebileceği
küçük önemsiz sorunlardır.
Aşıların uzun soluklu yan
etkileri hakkında, en erken 4-5 yıl sonra yayınlanacak tıbbi yayınlarla, ilmi
araştırmalarla net bilgi sahip olabileceğiz. Bu sonuçları bekleme lüksüne sahip değiliz.
Velhasıl, mevcut verilerle aşıdan sakınmamızı gerektirecek bir durum
yoktur.
Aşı olmak,
erken dönemde sizi ve ülkenizi felaketten korumaktadır.
Covid’e yakalandığınızda nasıl
bir sonuçla karşılaşacağınız kesin değildir. Covid her yaşta insanı öldürebilmektedir.
Covid pandemisi nedeniyle ekonomiler alt üst oldu.
Hükümetler bütçelerini sonuna
kadar zorluyorlar.
Ekonomilerin nereye kadar
tahammül edebilecekleri belli değil. Ekonomilerin çökmesi kaoslara, kaoslarsa pandemiden
beter ölümlere yol açacaktır.
Aşı olun, canınızı, ailenizi, ülkenizi, insanlığı koruyun!