Aşı karşıtı olmak
Yeni bir
duruş tarzı daha kazandık.
Aşı
karşıtlığı.
‘Her boyayı
boyadık bir fıstığı yeşil kaldı’ atasözüne uygun bir duruş tarzı bu.
Birkaç
haftadır Balıkesir-Edremit’te eş dost ve vatandaşla hasbihallerim oluyor.
Yangınları
bitirdik şükür derken, yeniden hortlayan virüsün yediği naneler her geçen gün
yeni bir yönü ile birlik ve bütünlüğümüze darbe üstüne darbe vuruyor. Her
kafadan bir avazın çıkması yetmezmiş gibi birde virüs var gücü ile ‘benim
gitmeye niyetim yok’ deyince ister istemez zaten karışık olan kafalar daha da
karışıyor.
Geçen hafta
aşı mitingi ile ilgili yazdıklarıma yapılan yorumları görünce bu kafa
karışıklığının daha bir süre devam edeceğine inandım.
Bir hekim
olarak üzerime düşen mesleki sorumluluğum; doğru olduğuna inandığım bilgileri
bir kez daha paylaşmamın yararlı olacağı inancıyla bir kez daha tekrarlama
ihtiyacı hissettim.
Planlı veya
plansız, doğal veya suni ya da başka sebepler öne sürülerek virüsle mücadele
etmek yerine kendi sağlığımızı öne alan tutum ve davranışlara odaklanmalıyız
diyorum.
Virüsün
mahiyeti ve mahareti büyük oranda deşifre olmuş. Varyantları ile bir sütre
sonra büyük ihtimalle kendi sonunu da hazırlayacak.
Ancak
kavgası uzun yıllar sürecek gibi.
Virüsle
mücadelede bir yol olan aşılanmanın üzerine daha fazla komplo daha fazla
ayrışma hatta kavgaya varan bir yöntemle gidilmesinin hiç kimseye yararının
olmadığını peşinen söyleyerek demek istediklerimi özetleyeceğim.
İşin başının
korunmak olduğunun altını çizerek diyorum ki, aşılanmadan korkmanın ve aşı
üzerinden komploculuk yapmanın zamanı değil. Devletimizin ilgili kurumlarının
resmi açıklamalarına itibar ederek bir yandan aşılanma programını tamamlarken,
diğer yandan da öncelikle beden sağlığımızın olmazsa olmazı olan bağışıklık
gücümüzü; sağlıklı uyku, dengeli gıda ve hareketli stresten uzak yaşam ile
destekleyelim.
Her
gördüğümüz sakallı nasıl dedemiz değilse, her kafan bir avazın çıkardığı
seslerde sağlığımız için yararlı olmayabilir.
Aşı
karşıtlarının oluşturduğu mozaik içerisinde sadece gökkuşağının renkleri yok.
Çok farklı art niyetli hatta devlet millet düşmanlarının botları ve topları da
var.
Aman ha
dikkat.
Aşısız olup
da virüse yakalananların son pişmanlıkları üzerinden ah vah etmeleri virüsle
mücadelede aşının önemini tescillerken sağdan soldan çıkan cılız seslere kulak
vermeyelim.
Aşılanmaya
rağmen geçen yıla göre günümüzde artan hastalık ve ölüm sayıları üzerinden
polemik oluşturanlara da o günlerde alfa delta hatta mu varyantlarını
olmadığını hatırlatalım.
Hastalıklar
gelmeden sağlığımızın kıymetinin bilinmesi tavsiyesini yaşam düsturumuz olarak
kabul edelim.
Sağlık ve
mutluluk dileklerimle.
***
Güzel şeyler olmaya
devam ediyor
Pandemi ile
hop oturup hop kalkarken güzel ülkemde iyi şeylerde oluyor.
Ankara’da Server Vakfı Başkanı ve
aynı zamanda hemşerim olan Mehmet Ali Bulut Beyin gayret ve çabaları ile iki
ayda bir yayınlanan Edebiyat ortamı dergisinin son sayısı elimde.
Kuşatıcı ve
her kesime hitap eden derginin zengin muhtevası içerisinde kendinizi
kaybetmeniz mümkün.
Ekim-kasım
sayısında birbirinden ilginç konular masaya yatırılmış. Kürt sorunundan, Doğu
Türkistan’a; öykü ve roman yarışmalarından şiire..
Yine dopdolu, yine okuyucuyu kendine bağlamayı başarmış.