Aşı eğitimi nasıl etkiler?!
Esasında bu hafta Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında yazmayı düşünüyordum. Yalnız kamuoyunda çok ciddi bir şekilde aşı tartışmaları yapılırken konuya duyarsız kalmak istemedim.
Toplumdaki aktüel tartışmalar ne ise, o
tartışmalara paralel olarak eğitim toplumunda da aynı tartışmalar sürüyor. Yazarlık
da yapıyor ve az buçuk gündemi yakından takip ediyorsanız, sıkça sorulan
sorulara muhatap olmanız kaçınılmaz hale geliyor. Bana da zaman zaman sorulan “Hocam aşı, eğitim sürecini nasıl
etkileyecek sizce?” diye soranlar var.
Henüz Türkiye’de aşının sonuçlarına hatta
süreçlerine dair nesnel çok bir bilgi elimizde yok iken ve daha aşının
olumlu/olumsuz etkileri hakkında kamuoyuna yansıyan bilimsel herhangi bir rapor
ortaya çıkmamış iken kalkıp eğitime yansıyan yönlerini tartışmak bana pek
gerçekçi gelmiyor. Aşının salgına karşı önleyici sonuçları bilimsel olarak
tespit edilip kamuoyu ile paylaşılmış olsaydı şayet, kesinlikle böyle bir
tartışmanın çok isabetli olacağını söyleyebilirdim. Ya da tam tersi; aşının
kesinleşmiş olumsuz sonuçlarına dair bir bilimsel veri elimizde olsaydı, yine
de eğitime dair etkileri konuşulabilirdi. Hatta bilimsel verilerden öte, toplumda
bu konuya tanıklık etmiş birden fazla bireyin olması halinde bile söylenenleri
nesnel veri olarak kabul edip yorumlama yapabilirdik. Ama henüz şu aşamada
elimizde böyle bir veri yok iken kalkıp “aşı eğitimi nasıl etkiler?” konusunu
tartışmak bana vakit kaybından öte bir anlam ifade etmiyor.
Bu yazıyı okuyan eğitimci arkadaşlardan ricam,
bu yöndeki gereksiz tartışmalar yerine kendi kişisel gelişim serüvenlerine
ciddi katkılar sunacakları kitaplar okumaları, filimler izlemeleri. Ya da
pandemi nedeni ile okullardan uzakta kaldıkları şu günlerde daha ciddi bilimsel
araştırmalarda bulunmaları daha isabetli olur.
İşini düzgün yapan ve kendi mesleki derinliği
ile ilgilenen eğitimcileri tenzih ederim ama 6 yıl tıp eğitimi almış sağlık
çalışanların bile bu konuda pek bir fikir beyan etmedikleri halde bazı
eğitimcilerin fikir beyan etmesi ve aşı konusunda ahkâm kesmeleri ne kadar
doğru acaba? Bir kısmı “eğitimciler daha önce aşılanmalı ki yüz yüze eğitim
başlansın” diyor, bir kısmı ise “Aşı olumsuz sonuç verme riski var. Çiplerden
bahsediliyor. Bu nedenle en son eğitimciler aşı olunmalı” diye tepki
gösteriyor. Bir kısmı aşı olunursa uzaktan eğitim yerine yüz yüze eğitime
başlanır diyor, bir kısmı ise aşı olunursa yüz yüze eğitime başlanacak öğretmen
bulunamaz fikrini ileri sürüyor. İşte tüm bu muallakta olan afaki tartışmalar
nedeni ile ayakları daha sağlam yere basan tartışmaların veya çalışmaların
yapılmasının daha doğru olacağını söylüyorum. En azından aşının ilk sonuçlarını
alana veya elimizde bazı nesnel (bilimsel) verilen olana dek bu tartışmaları
rafa kaldırsak nasıl olur?
Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan
gibi pek bir faydası olmayan ya da nesnel bir cevabı bulunmayan afaki
tartışmalar vakit kaybıdır ki vakti en çok önemseyen ve vakitle en çok yarış
halinde olan eğitimcilerin böyle içi boş tartışmalara ayıracak çok bir
vakitleri olmaması gerektiğini düşünüyorum. En azından aşı eğitimi nasıl
etkiler gibi içi boş bir tartışma yerine Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu (ÖMK)
tartışmaları daha faydalı olur. Aşı eğitimi nasıl etkiler diye tartışan
eğitimcilerden ricam, “aşının eğitimi”
üzerine değil “eğitimin aşısı”
üzerine tartışıp topluma bilinçli, farkındalık oluşturan bir eğitim anlayışı
kazandırmaları yönünde kafa yormaları. İleride belki olabilir ama şu aşamada
aşının eğitime etkisi üzerine tartışmak yerine eğitimcilere saygınlığın nasıl
kazandırılabileceği ne gibi çalışmalar yapılabileceği gibi daha önemli konuları
tartışmaları daha isabetli olacaktır. Aşının sonuçlarına ve etkilerine dair
elimizde veri olduğu ilk gün, ben de bu konuya ciddi kafa yorup yazı yazacak ve
sürece katkı sunup eğitimi nasıl etkileyeceğini sorgulayacağım.