Aşı çözüm mü?
Covid-19, tüm dünyaya ayağınızı denk alın ben kalıcıyım dercesine insanlara acımasız ve sinsice saldırarak maddi manevi tahribatlara sebep olurken, buna karşı nasıl mücadele edilmeli konusunda toplum olarak ayrışmamalıyız.
Öküz
altında buzağı arayıp, bulanık sularda balık avına çıkmadan, kendimizden
başlayarak bilim dünyasının ve devletimizin gayretlerine katkı sağlamaya
çalışmalıyız. Eften püften uçuk ve uyduruk safsatalarla kafaları karıştıranlara
böyle bir duruşla cevap vermenin tam zamanı.
Milli
birlik ve bütünlük dendiğinde diğer farklılıklarımızın hepsi birden sus pus
olmalı. Son günlerin gündemi olan meselelere bakışımızda birlik ve
bütünlüğümüzün bekası öncelik olmalı.
Bugün aşıyı
umut gibi görüyor olmamız yarın için bu beladan kurulacağız anlamına gelmiyor.
Yaz boyu beklediğimiz mutasyonla etkisinin azalacağı algısı bugün tam tersi ile
karşılık bulmuş durumda. Virüsün mutasyonla değiştirdiği çehresi bulaş ve ölümcül
riskini azaltacağına tam aksine artışmış gözüküyor.
Kış
mevsiminde havaların etkisi ile bulaşıcı hastalıklar zaten pik yapar. Virüsle
mücadelede azimli gayretli tutarlı sabır ve sebat içerisinde bir tutum ve
davranış geliştirmezsek çemberin içinde kalmak gibi bir gerçeklikle yüzleşmek
kaçınılmaz olacaktı ve oldu. İçinde bulunduğumuz çember giderek daralarak
gerçekliğe doğru hızla bizi sürüklüyor.
Tüm dünya
kralın çıplaklığını gördü ve çaresizlik ve acz içerisinde birbirine bakıyor.
Çare nedir?
Aşı çözüm
olabilir mi?
Sorular çok
ancak olumlu cevap için kullanılacak kelimelerin sayısı gerçekten hala az.
Çünkü aradan bir yıla yakın bir süre geçmesine ve bilimin bu kadar zirve
yaptığı günümüzde aşı çözüm demek gerçekten yanıltıcı olabilir.
Aşı
karşıtlığının zirvelere tırmanmasının altında yatan gerçekliklerin nerede ise
hiç biri ile ilgili sağlam elle tutulur bir argümanımız yok. Özellikle bulaşıcı
hastalıklarda aşılama yöntemi günümüzde birçok hastalığı tarihin derinliklerine
gömmüş olsa bile aşı karşıtlarını tamamen haksız çıkarmak günümüzde mümkün
olmadığı gibi tutundukları yerlerden haklı dahi olabiliyorlar.
Son
yıllarda artan birçok hastalıkta aşının rol oynayabileceği gibi bir yaftadan
aşılama kurulabilmiş değil. Mesela otizm. Ya da dikkat eksikliği ve
hiperaktivite veya otoimmün hastalıkların bu kadar pik yapması. Daha başka
birçok tedavi edilemeyen hastalıkların altında hep aşı soru işareti ile
kafaların karışmasına sebep olabiliyor.
Aşının Çin
menşeinden kaynaklı olması da aşı karşıtlarının kullandığı başka bir argüman.
Daha aşı
gelmeden tarafıma sorulan en sık sorulardan birinin aşı olması nedeni ile
bugünkü makaleme konu başlığı olarak seçtim.
Ben
devletimizin aşı politikasını destekleyen bir hekim olarak aşılama sıram
geldiğinde aşımı yaptıracağım.
Domuz
gribinin bugünkü kadar olmasa da benzer korkular yaşattığı o günlerde domuz
gribi aşısını yaptırmış ve yakın çevremde tenkit dahi edilmiştim. Çünkü domuz
gribi aşısının ülkemize geldiği günlerde virüs mutasyona uğramış ve ölümcül
etkisini ve gücünü kaybetmişti.
Bu
aşılamadaki duruşumdan dolayı tenkit edilebileceğim ön kabulüne rağmen aşı
olacağım. Bugünkü durumun o günlerden çok farklı olduğunu düşünüyorum.
Ancak aşı
olmak yetmez. Daha bir süre kavgasız gürültüsüz kimseyi suçlamadan kendimizden
başlayarak bugünden geçerli aşağıdaki kurallara azami riayet etmemiz hem kendi
sağlığımız için hem de vatandaşlık görevi olarak gerekiyor.
Dillerimizde
pelesenk olan maske mesafe temizlik kurallarına uymak yanında kendimizi
sınırlamanın yollarını açmalıyız.
Kalabalıklardan
uzak durarak virüs taşıyıcısı olmamalıyız.
Zaruret
dışında kimse ile görüşmemeli buluşmamalıyız.
Salgınla
savaşta kendi ordumuz olan bağışıklık gücünü desteklemeye öncelik verelim.
Düzenli
uyku, sağlıklı beslenme, stres ve gerilimden uzak durma işe yarar.
Moda
takviyelerden bahsetmeyeceğim ancak D vitamini desteği öne çıkmış durumda.
Alacağımız
bu basit önlemlerin karşısında duranlarda çok.
Her kafadan
çıkan her avazı koyunun kaval dinlemesi gibi bir miskinlikler dinleme
kolaycılığı bizi virüsle yüz yüze getirebilir ve son pişmanlığın para etmediği
bir gerçeklikle karşılaştırabilir.
Tedbir
almak ve tedbirli olmak takdirden önce tavsiye edilen akıllı bir yol.
Benden
hatırlatması.
Sağlık ve
mutluluk dileklerimle.