Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2492.05
BIST 100
9653.41
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Aralık 2022

Asgari ücret konusu

Yılın son günlerine doğru ilerledikçe asgari ücret tartışmaları alevlenmeye devam ediyor.

Asgari ücret normal şartlar altında asgari nitelik düzeyinde ve asgari çalışma karşılığında verilen ücrettir. Fazla mesai ve daha nitelikli iş olmadan alınan ücretin karşılığıdır. Ancak günümüzde ülkemizde SGK ödemelerini daha düşük seviyeden yapmak için birçok iş yerinin asgari ücret kadarını bankadan kalanını elden zarf ile ücret ödemesinin yapıldığı gerçeğini bilmeyen yoktur. Bu nedenle gerçek asgari ücretli sayısı kesin ve net olarak bilinmemektedir.

Asgari ücret zammı bir de diğer ücret seviyelerine yapılacak zammın da göstergesi olması nedeniyle önem arz ediyor. Özellikle kurumsal iş yerleri asgari ücret dışında diğer çalışanların ücretlerini de asgari ücrete yapılacak artış oranında yaptıkları için birçok çalışanın gözü kulağı asgari ücret artışında...

Memur maaş zamları iki yılda bir yapılan toplu sözleşme ile belirlendiği için asgari ücret artışı memurlara ciddi bir etkisi yok... Ancak günümüzde yaşanan enflasyonist süreç sebebiyle ve hükümetin yaptığı bazı açıklamalar doğrultusunda toplu sözleşmede belirtilen dışında bir zam beklentisi olduğu için asgari ücret artışı memurlar tarafından da yakından takip ediliyor.

Yaşanan enflasyonist süreç özellikle memur ve işçi gibi sabit gelirli kesimin alım gücünü oldukça azaltmış durumda. Nitekim büyüme verileri de bu durumu gözleri önüne seriyor. İşletmelerin kârlılık oranları artarken iş gücü ödemelerinin GSYİH içindeki payı azalıyor.

Ancak emek piyasasında durum tahmin edilenden çok daha karmaşık bir hâlde…

İş gücü piyasasında emek arzı ile emek talebi uyuşmazlığı ücret seviyelerinde oldukça farklı bir tablonun oluşmasına neden oluyor. İş arayan istediği gibi bir iş bulamazken işçi arayan da ihtiyaç duyduğu niteliklerde eleman bulamıyor.

Bazı nitelikli olarak ifade edilebilecek meslek gruplarında yığılma yaşanırken ücret seviyesi asgari ücretin bir tık üzerindeyken, özellikle beden gücüyle birlikte teknik bilgi gerektiren bazı mesleklerde çırak yetişmediği için eleman bulmakta oldukça zorluk çekiliyor.

Mesleki eğitim merkezleriyle iş dünyasının ihtiyaç duyduğu niteliklerle eleman yetiştirme çalışmaları devam ederken piyasadaki eksiklik henüz giderilebilmiş değil…

Diğer taraftan yüksek teknolojili ürünlerin üretilmesi konusunda ciddi bir atılım yapan Türkiye, savunma sanayi ürünleri ve elektrikli otomobil gibi ürünlerin üretilmesi için lisans ve üstü eğitimlerin yanında teknofest gibi organizasyonlarla bu doğrultuda ilerliyor.

Dönüşümün hızla yaşandığı günümüzde yaşanan emek arzıyla emek talebi uyuşmazlığı ücret seviyelerinde büyük dengesizliklere neden olurken, Türkiye’nin en önemli adımlarından biri olan yeni ekonomi modelinde de bazı problemlere neden oluyor.

Yatırımların artırılması suretiyle üretimin ve istihdamın artırılması yönünde politika izleyen Türkiye eleman bulma problemi nedeniyle üretimin artırılması ve dolayısıyla ihracatın artırılması konusunda bazı problemler yaşıyor. Bu dönüşümün yaşandığı süreçte ihtiyacın giderilmesi konusunda konu tekrar asgari ücret seviyesinin makul bir seviyeye gelmesi konusuna geliyor. Çünkü günümüzde yaşanan enflasyonist ortamda asgari ücret seviyesiyle geçinmenin zor olduğu düşünüldüğünde “geçinemeyeceksem neden kendimi yorayım” düşüncesi hâkim oluyor.

Bu kısımda şöyle bir problemle karşılaşmaya başlanıyor. Asgari ücretle birlikte diğer ücret seviyelerindeki artış iş yerlerinde maliyet artışlarına neden olacağı için yaşanan enflasyonist süreçte fiyatların daha fazla artmasına neden olma potansiyelini de taşıyor. Bu sorunu da ancak sıkı denetim mekanizması ile çözmek mümkün görünüyor. Çünkü büyüme oranlarında bakıldığında artan kârlılık ve iş gücü ödemelerinin payındaki azalma iş gücü maliyetlerindeki artışın çok daha üzerinde bir fiyat artışı yapıldığını gözler önüne seriyor.

Tüm bunlarla birlikte gözden kaçırılmaması gereken bir husus var. Asgari ücret seviyesinin gerekli Anayasal düzenleme ile bölgesel olarak değiştirilmesi gerekiyor. İstanbul’daki yaşam koşullarıyla diğer illerdeki yaşam koşulları aynı değildir. Bu nedenle gerek memurlarda gerekse işçi ücretlerinde bölgesel yaşam koşulları farklılıkları gözetilerek bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi gerekliliği de ortadadır.

Kısa vadede yapılması mümkün olmayan bu durum önümüzdeki yıllarda hayata geçirilmesi için siyasilerin bu konuyu gündeme alması gerekiyor. Böyle giderse İstanbul’da geçim daha zor olduğu için İstanbul’da memur ve işçi sayısı giderek azalacaktır.