Arz-ı Mev'udun ayak sesleri
İsrail'in çevresinde ciddi ve güçlü bir devlet bulunmamaktadır, onun için hep sivilleri öldürür. Güçlü gibi görünür. İsrail’in arkasında her türlü desteği veren ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya vardır.
Aslında bu savaşın planı Londra’da
yapılır, ABD ve yandaşları
tarafından uygulanır.ABD ve İngiltere'nin Irak'ta yüz binlerce masum Müslümanı
katletmesi bu planın bir parçası ve başlangıcı idi.
Bu planın çok önemli
bir parçası daha vardır. O da Rusya’yı Ukrayna ile savaşa sokmaları ve böylece Rusya'nın
elini kolunu bağlamalarıdır.
Şimdi ise iki örgüt İsrail ile savaşıyor.
Biri Hamas, diğeri Hizbullah. Bunların da imkanları son derece kısıtlıdır.
Lübnan'ın ise ne ordusu, ne uçağı, ne de
doğru dürüst mühimmatı var. Ekonomisi de tamamen çökmüş, hatta Lübnan'a sivil
bir devlet diyebiliriz. Çünkü; İsrail'in rahatça yaptığı taarruza karşı
Lübnan'ın hiçbir mukavemeti olmamıştır. Hatta Lübnan ordusu tek bir mermi
atmadan geri çekilmiş ve İsrail'e adet buyur gel demiştir. Böyle bir devlet
modelini dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz.
İsrail'e komşu Suriye de aynı şekilde yıkılmış
durumda. İsrail'in işi bu şartlara göre gayet kolay ve bu haliyle ona mukavemet
edecek herhangi bir güç şimdilik mevcut değildir. Suriye’ nin bir an evvel geçmişte yapılan yanlışlar ne
olursa olsun Türkiye ile birlikte hareket etmesi hayati bir mesele haline
gelmiştir. Tabi bunu anlayabilirlerse.
Alem-i İslam diye bir teşkilat masada
olmakla birlikte, sahada esamesi bile bulunmamaktadır. Bu kadar zelil bir
duruma düşmek, nasıl bir felakettir? Krallar sus pus olmuş, aşağılık mahluklar
haline gelen bu kralların varlıkları veya yoklukları belli değildir.
İşin asıl can alıcı noktası, ABD’li bir
yetkili boş verin İran'ı, esas hedef Türkiye olmalıdır demişti. Bu söz hiç
şüphesiz boşuna değildir. ABD’nin, Suriye' ye, Yunanistan'a ve Güney Kıbrıs'a
yerleşmesi bu planın bir parçasıdır.
Daha geçenlerde Siyonist İsrail ile
Azerbaycan arasında bazı askeri antlaşmalarda dahil olmak üzere, birçok alanda
antlaşma yapılmış ve kadehler tokuşturularak bu antlaşma kutlanmıştır. Güya iki
devlet bir millet vardı.
Ayrıca Irak'ın Kürdistan Bölgesinde,
yani Barzani’nin yönetiminde yapılan bir mitingde de, İsrail bayrağının
gösterilmesi işin bir başka vahametini ortaya koymuştur.
Hatta ABD, Suriye’ ye
girdikten sonra Deaş bahanesiyle Kobani'yi bombalarken, aşağıdan Biji Obama
diye bağıran gafilleri nereye koyacağız?
Bütün bunları bir araya getirdiğimizde
siyonistlerin Arzı Mev’ud planının adım adım işlemeye devam ettiğini
görmekteyiz.
Trump ne demişti “Eğer İsrail olmasaydı,
biz burada bir İsrail kuracaktık.” Peki burada Müslümanlardan başka kimse var
mı?
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bazı
yetkililer açık açık bundan sonraki hedeflerinin Müslümanlar olacağını
söylemişlerdi. İslam düşmanlarının verdikleri bu beyanatlara rağmen hala
bunları anlamayan ve anlamak istemeyenler varsa hesap Allah'a kalmıştır.
Bütün bunlarla
beraber;
Kim ne derse desin insanlığın vicdanı
hakkı arayacaktır.
Dünyayı ateşe veren Kapitalizm ve
Kominizm iflas etmiştir.
İslam mutlaka ayağa kalkacaktır. Bundan zerre kadar şüphe etmiyorum ve asla ümitsiz değilim.
Bakalım hadiseler sonuç
olarak nasıl tezahür edecek. Her şey daha bitmedi devam ediyor, Allah'ın da bir
hesabı mutlaka vardır.
Allah
mazlumların yar ve yardımcısı olsun.
Haydi
kalın sağlıcakla.