Arslan mı olacaksınız, kedi mi kalacaksınız?

Ahmet Altan, medyanın gücünü, şöyle tarif ediyordu;

"Bana 2 televizyon, 2 gazete verin, Türkiye'de bir katiller ordusunun, sokaklarda insanları öldürdüğüne bütün halkı inandırayım. Bir gün içinde işlenen adi cinayetleri haberlerde arka arkaya vereyim, o gün, on adam öldürüldüyse, bir katliam çıkarayım."

Edward Said "Haberlerin Ağında İslam" adlı eserinde, Dünya'ya hakim olan Haçlı-Yahudi Medya'nın İslam'ı, örümcek ağına takılmış sinek gibi çaresiz bıraktığını anlatır.

Müslümanlara her türlü bilgi, Haçlı-Yahudi Medya eliyle ulaşıyor. Bir Müslüman ülke, diğer bir Müslüman ülke hakkında, ancak Yahudi Medya üzerinden haberdar olabiliyor. Tabii ki, bu arada Yahudi medya haber ve bilgi üzerinde çoktan gerekli operasyonu yapmıştır.

Bu alçak Yahudi propaganda gücü, her Müslüman ülkede, Müslümanların %30 luk kesimini, İslam'ın ne kötü bir din olduğuna inandırmıştır. Bu kandırılan kesimler her Müslüman ülkede mutlaka iktidar yapılmışlardır.

Türkiye'de bu kesim iktidarı kaybettiği için, olan güçleri ile içerden-dışarıdan üzerimize çullanıyorlar.

Türkiye' nin, "Ejderha olmadan başını ezelim" istiyorlar.

Her Müslüman; "Arslan mı olacağız, tilki mi kalacağız?" hesabı buna göre yapmalıdır.

İki Kutup

Adem Aleyhisselam'ın oğullarından beri dünya "İki Kutup" ludur.

-Habil ile Kabil,

-Nuh ile Nuh Kavmi,

-Salih ile Semud,

-Hud ile Ad,

-Lut ile Sodom,

-Musa ile Firavun,

-İbrahim ile Nemrut,

-Hz. Peygember(SAV) ile Ebu Leheb

Günümüzde;

Türkiye ile ABu2026

Türkiye; Somali'yle, Sudan'la, Mali'yle, Myanmar'la, Cibuti'yle, Filistin'le, Afganistan'la,

AB; Soros'la, Rothschild'le, Merkel'le, Trump'la, Elizabeth'le, İsrail'le...

Türkiye, gücünü durduğu yerden alıyor!

Eninde sonunda hep 1. taraftakiler kazanıyor!

Milletvekili Pazarı

Türkiye'nin en genç Meclis Başkanı Ferruh Bozbeyli, Birinci Cemre isimli kitabında anlatır:

"Bozbeyli ve elli kadar arkadaşı ile Adalet Partisinden ayrılıp Demokratik Partiyi kurarlar, ancak Demokratik Parti beklenen performansı gösteremez.

Demokrat Partinin milletvekillerine, ayrılıp geldikleri Adalet Partisi, sürekli kanca atmakta, geri dönmeleri için markaj yapmaktadır.

Eski müftü olan bir Demokrat Parti milletvekili, evinde böyle bir görüşme yapar.

Görüşme esnasında milletvekilinin hanımı misafirlere çay getirip götürmektedir.

Bir ara eski müftü olan milletvekili, hanımına dönerek kendine yapılan teklifi iletir, fikrini sorar. Hanımı cevaben;

-Hoca, paraya ihtiyacın varsa, evimizi sat, kendini satma!
der.

Bozbeyli, bahsettiği milletvekilinin buna rağmen, Adalet Partisi'ne döndüğünü belirtir.