Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2998.79
BIST 100
9429.08
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Haziran 2022

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın

BUNU hep yaptılar, geçmişte… İlk önce yedirdikleri yüreğin şehvetiyle, Ukrayna’yı Rusya’nın önünde attılar. Gidişat belli bir kıvama gelince de, “Ukrayna’nın barış için toprak vermesi gerektiğini” savunur hale geldiler. Şaşırdık mı? Elbette ki hayır… Bunun böyle olacağını, çok önceden kestirmiştik zaten. Demek ki KÜRESELCİ ABD farklı bir kulvara geçmek istiyor ki, ufak ufak Zelensky’e rota çizmeye başladıkları aşikâr. Öyle ki AYNI GÜRUHUN, bu seferde Yunanistan’a aynı yüreği yedirerek, yeni KURBAN olarak seçtiği malumunuz… Keza ABD Dış İlişkiler Başkanının; “Yunanistan ve Türkiye arasında tarafsız olsaydık, Yunanistan ile askeri iş birliği anlaşması imzalamazdık” sözlerini, bu minvalde okumakta yarar var. Yani bu manzara karşısında; KÜRESELCİ ABD’nin KENDİ ÇIKARLARI uğruna, Baltıklardaki gerilimi Karadeniz’e, oradan da Ege’ye taşıma gayreti içerisinde olduğunu söylemek pek ala mümkün. İşin en trajik tarafı da, Yunanistan’ın uzatılan bu HIYAR’a, TUZLA KOŞMASINDAN ibaret biçimleniyor. Miçotakis, ABD’nin desteğine mi yahut Temsilciler Meclisindeki o şaşalı alkış tufanına mı aldanıyor, bilinmez ama ABD Senatosunda benzer konuşmaları yapan Karzai (Afganistan) ve Guaido’nun (Venezuela) akıbetinden, DERS ÇIKARMADIĞI ayan beyan ortada. Yunan eskilerinden gelen “boğazları vururuz veya balıklara yem ederiz” söylemleri ise, şu sıralar BAŞIBOŞ KÖPEKLERİN, KOLPADAN HAVLAMALARINDAN farksız seyrettiği tartışılmaz konumda…

Anlayacağınız Fransa ve ABD, yaptıkları anlaşmalarla Atina yönetiminin sırtını sıvazlıyor. Yunanistan da; Ege ve On İki Ada’ya yaptığı askeri yığınakla, Lozan ile Paris Anlaşmalarını ihlal etmekten geri durmuyor. Bu bağlamda ABD’nin; “Türkiye’nin operasyonunu engellemek için her şeyi yapıyoruz” laflarını cebimize koyarsak, Kuzey Suriye’de ki terör hedeflerine operasyonun arifesinde, Ege’nin BİR ANDA ISINDIRILMASI bir tesadüf olmasa gerekir. Gerçi Devletimizin yaşananlar karşısında, kılı kırk yararak hareket edeceğinden, en ufak bir şüphemiz bulunmuyor. Lakin gelinen aşamada da, Devletimizin EVVELA AKLISELİM ve SABIRLI davranmasının elzem olduğu net… Mesela diplomasinin bütün imkânlarının seferber edilmesi, uluslararası medya organlarının etkin kullanılması ve konunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne intikal ettirilip uluslararası toplum nezdinde, hukuki/siyasi zeminin sağlaması bu açıdan düşünülebilir. Bunun yanı sıra Yunanistan’a, somut ihlallerle ilgili notalar verilmeye devam edilmesi de, diğer aklımıza gelenler arasında değerlendirilebilir. Ne gerek var, bunlara demeyin sakın! Çünkü buradaki en önemli hususun; şayet diplomasiden sonuç alınamıyorsa, İLK ATEŞ AÇAN ÜLKE OLMAMAK çerçevesinde şekillendiğini inkâr edemeyiz.

Hülasa günümüzde egemenlerin, vekâlet unsurlarını devreye sokarak, “HİBRİT SAVAŞ” sistemini kullandığı muhakkaktır. Tıpkı Ukrayna örneğinde olduğu gibi… O yüzden PKK/YPG Türkiye’yi güneyden nasıl tehdit ediyorsa, aynı şeyi Yunanistan üzerinden de denemeleri kuvvetle muhtemel görünüyor. Yani oldukça kritik günlerde bulunduğumuz açık. Kaldı ki tam da böyle bir zamanda; Milleti tahrik eden, lokal isyanlar çıkartan, içlerindeki nefreti kusan, yalan haberlerle algı oluşturan, dini ve milli değerlere saldıran tiplerin türemesi de oldukça manidar… Bu doğrultuda sosyal medyada YENİ KURULAN, BİNLERCE BOLD HESAP DA cabası… Ama kimse merak etmesin! Göreceksiniz, Türkiye’yi durdurmak her ne kadar küresel bir projeyse de; Türk Devleti, Milletiyle omuz omuza vererek, bunu da aşacak ve ASLA KAYBETMEYECEKTİR İNŞALLAH. Zira bu bir tarih, coğrafya ve VATAN MÜCADELESİNİN ta kendisidir. Hepsinden öte YÜCE ALLAH’ın; İslam’ın ve insanlığın son kalesinin, yıkılmasına müsaade etmeyeceğine inancımız tamdır. O sebeple Türkiye’nin bütün vatanseverleri, tüm siyasi hesapların üstünde olan BU BÜYÜK OLGUYA göre kenetlenmek zorundadır. Yoksa mı? İnanın aksini, düşünmek bile istemezsiniz…