Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.59
Gram Altın
2961.23
BIST 100
9889.66
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Şubat 2019

Arka bahçe

Dünyayı bir bütün olarak okuyamayan milletler tarih sahnesinden yok olurlar. Haçlı seferlerini ve insanlığın sömürülmesinde misyonerlerin rolünü anlayamayan, insanlığın karşı karşıya olduğu Evanjelist tehdidi göremez. Filistin ile Venezuela arasındaki bağı kuramayan; Kıbrıs’ı, Akdeniz’i, Türkiye’de kurulan terör örgütlerini, Irak ve Suriye’nin parçalanma sürecini doğru okuyamaz. Papa’nın harameyne yakın bir noktada Prens Zayed’in davetiyle dinler arası diyalog konferansına katılmasının sebebini anlamayanlar, FETÖ’nün ABD için neden değerli olduğunu bilemez…

Kaos hegemonyası adını verdiğimiz haçlı sömürü taktiği tüm dünyayı olduğu gibi Orta ve Güney Amerika’yı da girdaba sürükledi. Trump’ın iktidara geldiğinden beri Meksika duvarı diye tutturması, Orta Amerika’da kendi elleriyle oluşturdukları kaos sonucunda yurtlarını terk ederek ABD’ye gitme ihtimali olan göçmenlerin önünü peşinen kesme girişiminden başka bir şey değildir. Amerika burnunun dibindeki Orta Amerika ülkelerini arka bahçesi yapmak için çıbanbaşı olarak gördüğü Maduro’ya karşı tüm demokratik teamülleri ayaklar altına alarak başlattığı saldırının arka planında Maduro’nun İsrail politikalarına karşı yüksek tondan konuşması, Filistinli mazlumların yanında yer alması vardır. Maduro’nun karşısına çıkartılan Guadio’nun, Punto Fija’da yapılan gösterileri dev bir İsrail bayrağının gölgesinde yapması, insanların elinde Venezuela bayrakları yanında ABD bayrakları taşıması mesajı almak isteyenler için yeterlidir. Venezuela politikasında İsrail’den direkt destek isteyen Trump’a karşı Netanyahu’nun temkinli yaklaşması politika ayrılığından değil, Venezuela’yı karıştıran 60 bin siyonistin can güvenliğinin tehlikeye girebilme endişesindendir. Şunu da unutmayın, Filistin topraklarının işgalinde yerleşimci olarak kullanılan aşırı Siyonistler Venezuela gibi Güney Amerika ülkelerinden taşınıyorlar. Amerika’nın arka bahçesinden İsrail’in arka bahçesine yıllar yılı yapılan nakillerle Filistin topraklarında Siyonist zulüm sürdürülüyor.

Dinler arası diyalog safsatasını sekteye uğratmamak için çırpınan Papa’nın memleketinin olduğu Güney Amerika’daki Evanjelist Siyonist tehdidi görmemesi imkânı var mı? ABD’nin 17 yılda Ortadoğu’yu İsrail’in arka bahçesi yapmak için 7 trilyon dolar askeri harcama yaptığını, bu doğrultuda FETÖ’yü, Barzani’yi, PKK’yı, DEAŞ’ı, BAE Prensi Zayed’i, Kaşıkçı’nın katili Suud Prens Salman’ı kullandığını görmüyor muyuz?

Papa, FETÖ ve Zayed gibi ajanlarını kullanarak, Hristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlığın semavi dinler olduğunu bu din mensupları arasında kurulacak bir diyaloğun dünyaya barış getireceği safsatasını Müslümanlara kabul ettirmeye çalışıyor. Allah katında hak din İslam’dır gerçeğini Müslümanlardan saklayarak güya, dinlerini çıkarları için tahrif eden Hristiyanlar ve Yahudilerin Müslümanları sevdiğini söyleyerek, aşırı adını koydukları Müslümanların şiddet ve terörle özdeşleştirerek İslam coğrafyasını operasyonlara açık hale getiriyorlar. 1981 yılında Afrika’da sömürü düzenini devam ettirmek için 9 bin papaz görevlendiren papalık, Rahip Brunson gibi binlerce papazı Anadolu topraklarının köleleştirilmesi için öncü kuvvet olarak kullanıyor.

ABD’nin arka bahçesi, İsrail’in arka bahçesi olur da, binlerce yıldır bu topraklarda olan hak dinin temsilcilerinin arka bahçesi olmaz mı? Mekke ve Medine’nin güvenliği orta Asya’dan başlar. Kudüs’ün güvenliği Afrika ve Amerika’dan başlar. Anadolu’da var olabilmemiz için, Balkanları, Kafkasları, Hazar havzasını, Kıbrıs, Girit ve Akdeniz’i, Libya, Mısır, Sudan ve Yemen’i kontrol altında tutmalıyız. Bu bölgelerdeki Siyonist operasyonları daha doğmadan boğmamız gerekmektedir.

İç siyasete bu köşede fazla yer vermemeye çalıştım ama saygı duyduğum bir yazarın, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat dönemlerinde yazdığını ve kendini bu dönemdeki kadar kısıtlı duygu içinde görmediğini ifade etmesi beni dehşete düşürdü. Büyüğümüzdür görüşüne saygı duyarım ama, Hz. Adem’den beri hak ile batıl arasında mücadelenin devam ettiğini, insanların ya haktan veya batıldan yana tavır aldıklarını hatırlatmamız lazım. O saydığın darbe dönemlerinde kalemini haktan yana kullandığın için okuyucuların sahip çıkmasıyla darbeciler sana dokunamadılar. Siyonist uşağı darbeciler 15 Temmuz’da yenildiler. Zalime merhamet mazluma zulümdür. Kalemini Müslüman postuna girmiş Siyonist uşaklarının batıl davaları için oynatırsan seni yönetim değil daha önce okuyan şimdi de kimi savunduğunu gören okuyucular kısıtlar. Sakın körfezdeki bağlantıların gereği hak batıl mücadelesinde yeni bir pozisyon almış olmayasın. FETÖ’yü, darbecileri, Siyonist uşağı cemaatçileri, CHP’yi mazlum olarak gösterirsen alkışı onlardan bekle. CHP, PKK’nın yönettiği HDP’nin bütün unsurlarına listelerinde yer vererek tarafını gösteriyor. Post içinde saklansa da millet kuzu postundaki kurdu görüyor.

Dinler arası diyalogla kuzu postundaki Siyonist kurtları Müslümanlardan gizlemek isteyenlerden bir haberle yazımıza son verelim. Bu yıl Türkiye’den Nobel barış ödülüne, Türkiye’nin parçalanması için canhıraş olarak çalışan Evanjelizmin iki kölesi Selahattin Demirtaş ile Osman Kavala gösterildi. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!