Dolar (USD)
35.00
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2944.95
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Nisan 2016

Arjin; Yaşam Ateşi

Yollardaydımu2026

Siirt, Batman, Şanlıurfa ve Mardin..

Gündemlerinden terörü çıkartmak, kardeşliği öncelemek, fitne ile kutuplaşma ve kamplaşmayı körüklemek isteyenlerin kaos özlemini konuşmak bile istemiyorlar.

Tabi çok üzgünler.

Çukur siyaseti ve terörü neredeyse hepsini mağdur etmiş. Uzun sohbetler ettik. Acılarını paylaştık. Yaralarını sarmak için atılan adımları anlattık.

Yaşadıklarını Üniversite öğrencisi Ezo şöyle anlattı:

"Özlemlerimiz vardı. Güzel günler yakındı. Acılarımız hafiflemişti. Geleceğe yönelik planlarımız artmış, umudumuz çoğalmıştı, acı yerini sevince bırakmıştı. Çok gördüler bize. Özlemimizi çukura gömdüler. Ama yürek bu, dinler mi; çukur?"

Dinlemez yürek çukur!

Çukur, terör ve fitne bölge halkının yüreğini kanatmış ama esir alamamış. Alamaz da..

Fatma vardı birde.. Ela gözleri ile yürek ısıtıyor, çekingen bakışlarıyla kendisine olan ilgimizi artırıyordu. Sur'dan gelmiş, Siirt'eu2026 Meğer ne kadar dolu bir yüreği varmış. Dokunduk yüreğine bakın neler dedi;

"Zeynep abla. Ölüm karşısında direnmem benu2026 (Ber mirinu00ea, xwe nagirim) Ölüm Allah'tandır. Ama ölüm saçanlara karşı direniyoruz abla. Gündüzdü, gece yaptılar. Gece olunca burada kadınlar ağlıyor. Oysa gülmektir onların hakları. Çok çile çektiler. Evlatlarına ağıt yaktılar. Eşlerine hasret kaldılar. Bir dilim ekmek için yollara düşen kardeşlerini yıllarca göremediler. 20 yıl önce köylerinden oldular. Üç yıl önce köylere döndüler. Yaylaya çıktık abla. Bilirsin sen. Keke, sırtlar yükü, varılır yaylaya. Kurulur sofra, güneşin yüzleri yakmasına aldırış edilmeden yapılır şenlik. Şenlik vardı abla. Yüreğimizde şenlik. Bahar vardı tüm topraklarımızda. Toprağımıza yine kan damlattılar. Yakalarına yapıştık, 'sizin için' dediler. 'Günah, yalan' dedik, terörle üzerimize geldiler. İnsanları evsiz, işsiz, kardeşimi okulsuz bıraktılar, sokağa çıkacak hal bırakmadılar. Ne için? Cevap yok. Yeter dedikçe yaramıza tuz basıyorlar. Söz yetmiyor. Ne diyeyim ben şimdi? Evlerimize kadar yıktılar."

Evet, günahtır. Büyük günah. En büyük günah; teröru2026 En büyük zulüm; terör.

Arjin geldi yanımıza Mardin'de.. İsminin anlamını soranlara "Yaşam. Yaşamak. Yaşam ateşi" diye cevap verdi.

Ortam sessizleşti. Çünkü ölümlerden konuşuluyor, yaşam hakkını ihlal edenlere isyan ediyorduk. O ise "Yaşam ateşi" diyordu. Konuşulanlardan habersiz, yüreğimizi dağlıyordu.

Sessizlik yine onunla bozuldu.

Çok cana yakındı.

Konuşmaya başladı Arjin, ailesiyle Nusaybin'den göç edip, büyük dayılarına sığınmış. Eğitimine ara vermiş. Çok içerlenmiş. Hocam diye hitap ediyor yeni tanıştığı insanlara. Henüz 16 yaşında ama 6 ayda yaşadığı acılar onu olgunlaştırmış. Büyük laflar ediyor. Yüreğinden kopup gelen sesiyle tüm dikkatleri üzerine çekiyor. "Ben siyasetçi olacağım" diyor. "Belediye başkanı olup, akıllı kentler kuracağım" diye devam ediyor. Yıkılan evlerini anlatıyor. Dinleyenlerin gözlerini dolduruyor ama kendi bir an için boynunu bükmüyor. Onurlu çocuklarımız bizim. Onurlarına sahip çıkarak, küçük yaşta büyük acılara rağmen, şerefle yollarına devam ediyorlar. Yollarına barikat kuranlara inat, umutlarından ve aydınlık geleceklerinden vazgeçmiyorlar. Onların onurlarıyla oynayanlara da sergiledikleri duruşla ders veriyorlar.

Biz de ders çıkartmalıyız. Onlar bizim hazinemiz.

Şairin diliyle:

"Kim demiş ki çocuk küçük bir şeydir,

Belki de çocuk en büyük şeydir."