“Arınmak”
Arınmak... Bu kelimeyi duyunca birden irkildim.
Çoktandır görüşmediğim bir şair dostum, şiir yazarak arınıyorum, demişti. Bunu söylerken de şiir onun için bir amaç değil bir araç olduğunu ifade ediyordu. Arınmak için şiir yazıyormuş. Dua makamında, rast makamındaki şiirlerini Mevla, katında kabul eylesin.
Peki arınmak, bir kalb için bir şair kalbi için ne demektir?
Üşüyen günahlardan, sokak saldırılarından, devlet dairesinden, banka kuyruklarından, yönetmeliklerden, bilgisayar tıkırtısından, telefon sesinden, televizyon görüntüsünden ve ve ve mobbing merkezlerinden arınabiliyor muydu şiir yazarak. Sadece şiir yazarak mı arınıyordu? Hayır, bir de okuyarak...
Okuyarak ama neyi?
Şair dostumuz şiir yaza yaza bu günlerde Yüce Mevla’nın sözlerine O’nun kitabına sığınmıştı. Kutsal’a, kitaba ve Allah’ın sözlerine kendini vermişti. Eskiden bir çok sayfasını atlayarak bitirdiği kitabın yani Kur’an’ın en başından başlıyordu. Ve şimdi sığındığı kutsal kitaptan ilham alarak şiirler de yazıyorum, demişti.
“O zaman koşup kitabımızın sözlerine saklanıyorum.”
Bu şair dostuma Şair Metin Önal Mengüşoğlu’nun “Kardeşime Mektup” şiirinden bahsettim. Oradaki bir mısrayı hatırlattım kendisine. “Evet tam da bu” demişti. Ve devam etmişti. “Elimde şiir denemeleri vardı ama bana net bir adres vermiyordu.
Yazıyorum yazıyorum ama bu şiirler beni şair yapmıyordu. Tâ ki Kutsal kitapla tanışana kadar. Peki şimdi şair miyim? Hayır, Allah’ın sözleri karşısında bir acizim. Yazdığım şiirlerle arınma eylemini gerçekleştirmiştim. Şimdi ise Allah’ın huzurunda saf ve temiz bir yürekle ayaktayım. Ellerimi açıyorum her tarafa. Kıbleye dönüyor ve duaya kalkıyorum.”
Arınmak, müsemma duyguların tercümanı olarak çıkmıştı bu şair dostumun ağzından. Kir varsa kalbimizde arınma da var. Bu dostum kararını vererek epeyce yaklaşmış tövbe kapısına. Yıllarca az düşündüm çok konuştum, diyordu. Acaba günahlarım mı, kalbimi, taşıyamayacağı bir yük altına sokmuş? İkiye bölünmüş kafasıyla bir yandan şiirine imgeler, sanatlar kazandırırken diğer yandan da ruhunu arındıracak ve onu nirvanaya ulaştıracak tasarı ve planlar üretiyordu.
Şimdi Şair, şiir yaza yaza yani arınarak Kur’an kapısına gelmişti.
Kur’an’la müşerref olan şairimiz yine bir gün beni aramıştı. Bana Kur’an’dan şu mesajı iletiyordu.
"Kalb, ancak Allah'ı anmakla mutmain olur"
O zaman kendisine dedim ki “Biz doğru yoldayız.” "Arınan kurtulmuştur" buyurulur Kur'an'da... Demek ki bütün mesele önce arınmakmış.
Kur’an’la müşerref olan bu şairimize İslam, insanı ebedî alemde Allah'ın huzuruna "arınmış bir kalb"le taşıma disiplinidir, unutma demiştim.