Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

ARINMA VE KURTULUŞ AYI EY ŞEHR-İ RAMAZAN

İmtihanların yağmur gibi topluca ve tek tek üzerimize yağdığı zorlu günler yaşıyoruz. Yüreğimizde derin acılar konaklıyor. Anaların bağırları yangın yeri, her gün şehit haberleri geldikçe civan delikanlılar bahar sürgünleri gibi toprağın bağrına belendikçe acılarımız katmerleniyor.

Bu cennet vatan toprağında asırlardır birlikte savaştığımız, birlikte yaşadığımız, kız alıp verdiğimiz milletlerle aslında tek bir ümmet ve tek bir millet bilinciyle yakınlaşsak kardeşliği ve esenlik getiren bir kaderi paylaşsak çok mu zor. Her gün gelen şehit haberleriyle, sarsılıyor haneler, ülke sarsılıyor. Yürekler yangın yeri. Bu mübarek ayda bile insanlıktan nasibini almamış caniler, kana susamışlar masumlara kıymaya doyamıyor. Oruçlu bedenler parçalanıyor kahpe kurşunlarla, bebeğine yüklü masumlar içinde taze bir hayatı taşırken tanışıyor ölümle. Öylesine kahroluyoruz o zaman.

Dış mihrakların depoladığı nice silahlarla kuşanan, beyni yıkanan gencecik körpe gençlerin nasıl ziyan olduğunu ekranlardan görüyoruz ve başı yaşmaklı anasına sarılışındaki tükenmişliği ve aynı zamanda umudu, acıyı, görünce içimize çöreklenen o derin ırmaklar gibi her şeye rağmen yüreğimize yürüyen tuhaf acımayla karışık anlamsız duyguya engel olamıyoruz. İstiyoruz ki bu mübarek ayların eteklerinde hep birlikte bir kurtuluş başlasın. Ümmet çocukları birbirini kırmasın, kan bu mübarek topraklara yakışmıyor artık...

Mübarek ve arıtan aylardan Ramazan kapımıza dayandığında oluyor ne oluyorsa. Hala Suriye'nin yetimleri ağlıyor, ayakları çıplak, yokluk ve yoksunluk içinde. Denizlerde mültecileri yüklenmiş botlar batıyor her gün. Ve toplu halde, o tuzlu acı denizler, mazlum bedenleri üşüten ölümlerle sarıyor. Her an can yelekleriyle can pazarlarında canlar gidiyor. O tuzlu acı sular, mültecilerin, yetimlerin, dünyanın gariplerinin ciğerlerine aniden doluyor. İnsanlığımız ölüyor. Anlamsız bir yaşamın kollarında yaşadığımız nice imtihanın bu yaşananlar karşısında nasıl da anlamsız olduğunu görüyoruz. Derin iç çekişlerimizle dualar ediyoruz. Ama dualarımız, yakarışlarımız yetmiyor ölen, kaybolan yok olan çaresizlere.

Ortadoğu'nun yetimleri için, yıkılan cennet şehirleri için, Mısır zindanlarında nefes alamayan o yüce kahramanlar için, Filistin de taş atan minik eller için, botlarda can veren bebeler için başka türlü yürüyüşümüz olmalı bu Ramazan'au2026

Rabbim bu milleti yoksunluk ve savaşlar içinde tükenişleri yaşayan kardeşlerimize hami eylemek istiyor. Rabbim yardımını bizim ellerimizle gariplere, o tüyü bitmemiş yetimlere ulaştırmak istiyor. Şimdi cihad zamanı, şimdi kurtuluş ve felah zamanı, şimdi gücümüzün en son noktasına kadar hami olduğumuzu hissetme ve bunu duyarlı bir sorumlulukla yerine getirme zamanı.

Her birimiz fert fert omuzladığımız yüklerimize bir sorumluluk daha yüklenerek girelim mübarek Ramazan'a. Bilelim ki gerçek veren, mülkün sahibi Allahım rahmetiyle, bereketiyle gelen bu kurtuluş ayına muştular da yüklemiştir.

Mübarek ayın ezanlarına, iftarlarına, teravilerine, sahurlarına yüklediğimiz dualarımızla bir yetimin avuçlarının sıcağını da yükleyelim. Ve ulaşalım, gidelim, maddi ve manevi erzaklarımızla yetimlerin öksüzlerin Ortadoğu'nun kapısına.

Bu aşk ve kurtuluş ayında Ortadoğu'nun ve yıkılan şehirlerimizin, harap olan gönüllerimizin kapısını çalalım. Rabbim Ganiy, Rabbim en zengin o verecek ve bizler de bizim sandıklarımızı aslında bekçisi olduğumuz nice nimeti verdiğimizi sanacağız. Oysa herşey Rabbime ait. Veren de O, alan da O.

"Kim tam bir imanla ve ecrini Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş ve gelecek günahları mağrifet olunur." Diye buyuruyor Efendimiz.

Arınmanın duraklarına geldiğimizde, bireysel günahlarımızla temizlenme kapısına geldiğimizde bencilliği bırakarak yetimlerin avuçlarına uzanalım.

Ramazan geniş ve müreffeh evlerde, lüks otellerde, restoranlarda kurulan sofralarla gelmez aslında. Ramazan sade ve paylaşılan, ortak edilen, kardeş sancılarına merhem olan o bereketli sade sofralarla, bereketli paylaşımlarla gelir.

Rabbim hesabını sorar zengin sofraların, çeşit çeşit yemeklerin arkasından, uyuşmuş bedenlerimizle kalktığımız namazlar da kurtuluş umsak da. Rabbim sorar, bireysel tövbelere durduğumuzda, arındığımızı sandığımızda, arkamıza mıhlanmış gözleriyle bakan o yetimlerin, o kırk kilo erkeklerin iskelete dönmüş bedenlerin acısını sorar. Rabbim unutmaz adildir. Rabbim verdiği nimetleri kendi cinsinden şükürlerle hamde ve şükre dönüşmesini ister sonra.

Bize verdiği sayısız nimete avuçlarımızı açıp Rabbim sana şükrolsun dediğimizde ancak ve ancak kendimizi kandırırız. Bize verdiği maddi tüm nimetlerin şükrünü yine kendi misliyle eda etmemiz gerekiyor. Haşa avuçlarımızı şükür niyetine açtığımızda, teşekkür ettiğimizde, şükrettiğimiz biz ancak ve ancak kendimizi kandırmış oluruz. Oysa Rabbim her şeyi bilir. Şahdamarımızdan daha yakın olan Rabbim kalbimizin kuytularında deveran eden sancıları bilir. İçimize çöreklenen mal ve mülk sevdasını bilir. Bilir ve ona göre bizi çetin imtihanlara tabi tutar.

Cennet vatanımızda rahat ve müreffeh evlerimizde yaşarken evlatlarımızla, eşimizle, dostumuzla ve en önemlisi kendimizle imtihan ediliyoruz. Ama en önemlisi Rabbim bizleri Ensar kılarak, muhacir olan yolda kalmışlarla, evsiz ve yurtsuz gariplerle imtihan ediyor.

Suriye'nin yetimleri çıplak ayaklarla dolaşıyorlar cami bahçelerinde, şadırvanlarda anneler çocuklarını yıkıyorlar sonra ucuz işgücü ile vicdansız patronlar istihdam ediyor yurtsuz kalmış mültecileri. Kendi evleri sandıkları o beton yığınlarında, bir odalarda, bodrum katlarında fahiş fiatlarla kiracı oluyor mülteciler. Sorar Rabbim, azabı acı olan Rabbim, Adil olan Rabbim tüm bunları sorar bir günu2026

Yeme içme, geniş ve bol çeşitli sofralarla ekranlarda hocaların birbirleriyle yarıştıkları bir ay olmaktan çıksın Mübarek Ramazan. Aslını yaşamayı Rabbim bizlere nasip eylesin. Evlatlarımıza arınmayla, şükürle, namazla gelsin mübarek zamanlar.

Ey Rabbim! Aciz kaldığımız şu günlerde, kurumuş topraklara yağmurlarını gönderdiğin gibi, çölleşmiş kavrulan yüreklerimize arıtan hidayetini, kurtuluşunu gönder. Savrulan nice yavrumuza istikamet nasip eyle Allahım! Çaresiz ve vatansız kalmış ümmet evlatlarına salah ve kurtuluş nasip eyle Allahım. Hasta yataklarında inim inim inleyenlere şu mübarek ayların hürmetine kurtuluş ve deva nasip eyle Allahım!

Allahım! Bizleri sensiz, bizleri duasız, bizleri istikametsiz bırakma. Ayaklarımızı davan ve dinin üzere sabit eyle. Allahım Ramazan ayının bereketi bizlerin yaşantısını Kuran iklimiyle sarsın ve kuşatsın. Kura'ni bir hayatı yaşantımızın her zerresine içirmeyi, hakkıyla yaşamayı bizlere nasip eyle.

Mübarek Kadir Gecesine ulaşmayı ve bağışlananlardan olmayı bizlere nasip eyle Allahım!

Ey Şehr- i Ramazan; gariplerin acılarına yağsın çare gibi serinliğin, yoksulların dualarına insin merhametin, evsizlerin, yurtsuzların titreyen bedenlerini kuşatsın kurtuluş esintin. Ey Rabbim bizleri bu mübarek kurtuluş ayı hürmetine gariplere hami eyle, bizleri arındır.

Başka bambaşka duyarlılıkla, sorumlulukla, himaye ve merhamet duygusuyla kimsesizleri kucaklayacağımız bir Ramazan'ı yaşamayı Rabbim cümlemize naip etsin.