Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Mart 2015

Arınç'la Gökçek atıştı diye

Hafta başında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında bir sürtüşme yaşandı. İki AK Partili Siyasi arasındaki bu tartışmaya dair görüşlerimi, özellikle çarşamba günü yazmadım.

Bekledim... Çünkü, ülkemizdeki İktidar muhaliflerinin neler diyeceklerini duymak istedim. Mesela bir muhalif gazeteci, bizim işimizin çok zor olduğunu, Arınç'la Gökçek arasındaki polemikte taraf seçmekte zorlanacağımızı söyledi. Hayır Efendim, bizim işimiz hiçde zor değil. Çünkü biz, birilerine değil doğruya tarafız.

Evet, iki tecrübeli siyasetçi arasındaki bu sürtüşme yanlış olmuştur. Bizlerinde, İktidar muhaliflerininde yapabileceği tekşey bu yanlışı söylemektir. Bundan sonrası AK Parti'yi ve tarafları ilgilendirir. Çünkü, bu yanlışın bedelini ödeyecek olan onlardır.

Buradan rakibinin ayak tökezlemesinden medet umanlara şu hatırlatmayı yapıyorum: Milletimiz Arınç'la Gökçek atıştı diye, AK Parti'nin ülkeye kazandırdığı onca hizmeti silmez. Çünkü, bizim milletimiz çok vefalıdır. 7 Haziran seçimlerinde oy kullanırken, Arınç'la Gökçek arasındaki atışmayı değil, ülkeye yapılan onca hizmeti göz önünde bulunduracaktır.

Son günlerde yapılan anketler benim bu tezimi doğruluyor. AK Parti muhalefetin yaptırdığı anketlerde bile birinci parti çıkıyor. Allah aşkına şu manzaraya bakar mısınız. Muhalefetin seçimler sonrasına dair yaptığı öngörülerde, kendilerinin tek başına iktidar olacaklarını söyleyemiyorlar.

Kimse kusura bakmasın, eski vaatler ve Eski Genel Başkanlarla girilen bütün seçimlerin sonuçları üç aşağı beş yukarı aynı çıkar. Eski vaatler diyorum... Çünkü geçmişte söylenen bire iki söylemleri yine tekrarlanmaya başlandı.

Yazının sonuna doğru yeniden konunun başına dönecek olursak, AK Parti milyonlarca kişinin siyaset yaptığı büyük bir yapıdır. Elbette bu yapının içinde nefsine uyarak yanlış yapanlar olabilecektir. Burada önemli olan krizi büyümeden önleyebilmektir. Zaten Başbakan Davutoğlu'da kısa zamanda konuya müdahale ederek sorunu büyümeden bitirdi.