Ardahan Üniversitesi''nden kültüre ve sanata vefa
Geçtiğimiz sene Ardahan Üniversitesi tarafından ilki gerçekleştirilen şiir, şair ve âşık günlerinin ikincisi için bu sene, nazik bir davet daha aldık Ardahan Üniversitesi rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Biber’den. Ardahan’ın ıssız ve mahzun güzelliğine kelimeleri, şiirleri, türküleri hülasa kültürün izlerini ve sanatın inceliğini taşımak için saygı duyulası bir gayret kuşanmış O... İki gün boyunca üniversite bünyesinde devam eden programın hiçbir safhasında yalnız bırakmadı konuklarını… Şehrin kültürel alanda daha ciddi hamleler yapabilmesi için talep ettiği görüş ve eleştirileri, makamların resmiyetinden uzak, samimi bir ahenkle kucaklayarak müstesna bir örnek teşkil etti. Programa mümtaz kişiliği ile emek veren Ardahan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şakir Aydoğan’ı ve disiplinli duruşuyla İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kıldıroğlu’nu da şükran ve saygıyla anmamak burada, haksızlık olur.
Kafkaslardan Anadolu’ya Şiir, Şair ve Âşık Günleri’nin ikincisi, güzü işaret eden takvimlere inat, baharı anlatan 18 Ekim sabahı, resim sergisinin açılışıyla başladı. Açılış konuşmalarını yapan rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Biber, şairler adına söz alan Şair-Yazar Recep Garip, Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy ve Ardahan Valisi Mehmet Emin Bilmez, sanata ve sanatçıya vurgu yaparken yakın zaman önce Hakkın rahmetine kavuşan Maraşlı şairimiz Bahattin Karakoç’u andı. Programa iştirak edecek olan şairlerden bir kısmı da Karakoç’u son yolculuğuna uğurlamak için etkinlik içerisinde yer alamadı.
12.30’da başlayan “Edebiyat ve Toplum” konulu panelin moderatörü Doç Dr. Zübeyir Saltuklu felsefesi olmayan toplumların gerçek manada bir Batılılaşma yaşayamayacağını vurgularken, felsefenin hukukta, bilimde, tıpta, dinde var olduğunu anlattı. Sempozyuma Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden gelen Prof. Dr. Hacı Ömer Özden ise felsefeye Yunan mucizesi olarak bakmanın yanlış olduğunu, aslında herkesin felsefe yaptığını fakat bunun farkında olmadığını, bütün medeniyetlerin temelinde felsefenin bulunduğunu kaydederken Batı’nın bizden alırken kendileştirdiği pek çok şeyin özünde bulunduğumuzu Harezmi örneği ile açıkladı. Ayraç Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şahin Torun “Edebiyat” okumaları kapsamında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Orhan Pamuk’un Kara Kitap’ı ve Benim Adım Kırmızı’sı, Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ı ve Tehlikeli Oyunlar’ı üzerinde dururken sanata sinen ideolojiye eleştirel bir bakış açısı ile yaklaştı. Politize etmeden estetize edebilmenin, kendi imgesini oluşturabilmenin önemine temas ederken tarihi romanlara duyulan ihtiyacın altını çizdi. Edebiyat sosyolojisi üzerine kitapları bulunan Prof. Dr. Köksal Alver ise “biz bu coğrafyanın hem âşinası, hem kurbanı, hem canıyız” sözleriyle selamladı dinleyenleri; “O, orada duruyor. Konuşanın da dinleyenin de bu merakla dolması donanması gerekiyor. Ne çıkaracağız buradan, nasıl bir hikâyeye götüreceğiz. Bu bizim ilgi ve merakımıza kalmış. Edebiyat yapmak, felsefe-şiir söylemek yaralarımızı iyileştiremezse de onların ne olduğunu gösterir.” söylemleri ile dikkatlerimizi çekti.
İlk günün akşamı konuklar Ardahan’ı kalesinden seyretti.
19 Ekim Cuma, rektörümüz Mehmet Biber, makamında ziyaret edildi. Fakültede şiir programının birinci bölümü(Hasan Akçay, Nuray Alper, Yaşar Bayar, Tayyip Atmaca, İsmail Bingöl, Sevim Çakıcı, Orhan Ceylan, Yusuf Dursun, Ahmet Efe, Recep Garip, Rövşen Guliyev, Mehmet Yaşar Genç, Hanefi İspirli) icra edilirken şairlerin kalan kısmı okullarda öğrencilerle buluştu. Şiir programının ikinci yarısında ise Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu, Ferman Karaçam, İlhan Kurt, Şemsettin Küzeci, Şüreddin Memmedli, Ahmet Tevfik Ozan, Ali Sali, Talat Ülker, Kenan Yavuzarslan, Mevlana İdris Zengin sahne aldı. Okul buluşmaları öğleden sonra birinci grupla devam etti.
17 Ekim akşamını türküleri ve atışmaları ile etkinliğeTebriz’den, Üsküp’ten, Gürcistan’tan katılım gösteren, Âşık Ziyaddin Keşeli, Âşık Büyükağa Vucudi, Âşık İsrafil Daştan, Âşık Mehmet Oktay, Âşık İsrafil Uzunkaya, Âşık Mevlüt Merdoğlu, Âşık Faruk Erdoğan süsledi. Dinleyicilere coşkulu anlar yaşatan âşıklar yer yer derin, anlamlı, düşündürücü sohbetleriyle duygulandırdılar. 21.30’da katılımcılara sertifika takdimi yapıldı.
Gece, yurtta kalan öğrenci grubu ile şair/akademisyen/âşıklar arasında yoğun bir sohbetle devam etti.
20 Ekim Cumartesi sabahı katılımcılarla Ahıska gezisi gerçekleştirildi.
Nuray Alper