Aranan kanıt bulunamamış!
Ben ne kadar kötü insanmışım(!)
Ben başta ABD olmak üzere Batı’ya çok
yükleniyormuşum,
Batılı devletleri kötülüyormuşum,
Batılı devletlerin adaletine laf
ediyormuşum…
Doğrudur, Batılı devletlerin ne kadar
alçak olduklarını, ne kadar zalim olduklarını, ne kadar insanlık ve Müslüman
düşmanı olduklarını hep söyledim ve ömrümün sonuna kadar da söylemekten
bıkmayacağım çünkü;
Batılı imparatorluklar, krallıklar,
devletler sadece bugün, bu yıl, bu asır değil;
Tam 925 yıldır Müslüman dünyayı kan
gölüne çevirdi.
Avrupalılar topyekûn asırlardır
Afrika’yı, Latin Amerika’yı, Kuzey Amerika’yı, Uzak Doğu ve Ortadoğu’yu talan
edip milyonlarca yerliyi katlettiler.
Son bir asırdır bu Avrupa ABD’nin
öncülüğünde bütün dünyayı ateşe verdi.
Birkaç cılız ses dışında ve kendi
menfaatlerine dokunmadıkça Avrupa’nın hiçbir devleti batılıların katliamlarına,
talanlarına, zulümlerine karşı çıkmadı. Hatta birbirlerinin zulüm ve
katliamlarını savundu. En iyi olan devlet ise batılı olan devletlerin zulmünü
görmezden geldi.
21. Asırda aynı alçaklık devam
ediyor.
Bakınız,
Geçtiğimiz günlerde kendisine sorulan
soruları cevaplayan Avrupa Birliği (AB)
Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupalıların,AB’nin ne kadar ikiyüzlü olduğunu
ortaya koydu.
Bir gazeteci Borrell’a sordu:
AB, Hamas'ın 7 Ekim'de yaptıklarını savaş suçu olarak görüyor mu?
Borrell hiç tereddüt etmeden "Evet" dedi.
Ama aynı Borrell’a, “7 Ekim'den bu yana en az 5 bin 500'ü çocuk
ve 3 bin 500'ü kadın olmak üzere 13 bin kişinin şehit olduğu soykırımda
İsrail'in yaptıklarını savaş suçu ilan edip etmeyeceğinizi söyleyebilir
misiniz?” sorusu sorulduğunda Borrell’ın ne cevap vermesini beklersiniz?
Medeni(!), adil(!), Humanist(!) AB
Yüksek Temsilcisi Borrell bu masum soruya her namuslu, vicdanlı, şerefli,
azıcık da olsa adaletin kokusunu alan bir insan gibi “Evet, savaş suçudur” diyebilecekken,
Bütün soruları bilen, cevaplayan, söz
konusu İsrail’i savunmak olunca gönüllü avukatlık yapan AB Yüksek şeyisi bu
soruya, "Ben avukat değilim"
cevabını verdi.
AB’nin Borrell’ı İsrail’in vahşi
katliamlarını savunurken soykırımcı siyonistlerin avukatlığını yapmaktan
çekinmez, lakin katledilen Gazzeli çocuklar sorulunca birden avukat olmadığını
hatırlar(!) oysa bu soruya cevap vermek için avukat olmak şart değildi, sadece
insan olmak yeterliydi.
Benzer bir soru da ABD’nin Sözcüsüne
sorulmuş:
İsrail’in Gazze’de sivilleri,
çocukları öldürmesine ne dersiniz?
ABD yani Beyaz Saray Sözcüsü, “İsrail’in Gazze’de kasten sivilleri
öldürdüklerine dair kanıt bulamadık” demiş.
Rusya’nın Ukrayna’da kaç tavuk
öldürdüğünü aynı gün kanıtlarıyla bulduğunu iddia eden,
İkiz Kuleleri vuranların kimler
olduğunu 7 sülalesiyle bildiğini söyleyen,
Bir günde Irak’ta üretilen kimyasal
silahlar(!) için kanıt bulduğunu ilan eden,
Kaddafi’nin akşam ne tür salata
yediğini bilen ABD 60 gündür;
Binlerce bomba atarak taş üstünde taş
bırakmadığı Gazze’de 6 bin çocuğu,
5 bin kadın ve yaşlıyı,
3 bin engelli, hasta, doktor, gazeteci ve silahsızı,
Ve 143 HAMAS’lıyı öldüren katil İsrail’in sivilleri “kasten” öldürdüğüne dair “kanıt” bulamamış.
Ben bu batılı devletleri
eleştirmeyeyim mi?
Güçlü diye batılı devletlere boyun mu
bükelim?
Ülkelerimize, milletlerimize,
değerlerimize karşı düşmanlık yapmaktan bir milim geri durmayan bu devletlerin
ahlaksızlıklarını anlatmayalım mı?
Yeterince sustuk,
Gerçekten de yeter!