Dolar (USD)
35.15
Euro (EUR)
36.78
Gram Altın
2964.67
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Ocak 2015

Aranan kamuoyu bulundu: Masai Kabilesi

Pazar günü Kanal A'da muhabbetini yaptık."Paralel yapı son günlerde havası alınmış balon gibi duvardan duvara çarpan agresif bir görüntü arz ediyor" demiştim.. Çünkü Gezi'den bu yana AK Parti'nin gittikçe otoriterleştiği, ülkenin tek adam yönetimine doğru gittiği, neredeyse son 50 yıldır demokratikleşme ve özgürleşme alanında elde edilen kazanımların(!) bu dönemde heba edildiğine dair ürettiği algı ne yazık ki kamuoyunda itibar görmedi. Ayrıca bir kısın aydının başlattığı imza kampanyası ve irili ufaklı siyasi partilerin muhalif söylemleri de geniş kitlelere ulaşamadı. Üstüne üstlük yolsuzluk operasyonları da 31 Mart seçimlerinde etkisini gösteremedi. Kısacası Etyen Mahçupyan'ın ifadesiyle aranan kamuoyu burada bulunamadı. Hal böyle olunca Gülay Göktürk'ün "Bidon Kafalılar'ın Dönüşü" başlıklı yazısında da ifade ettiği gibi bu sefer karşılık bulamadıkları kamuoyunu aşağılamaya dönük birtakım araştırma raporları paylaşmaya başladılar. Gülay Göktürk'ün anlattıklarına göre; Türkiye'de medyaya sansür konusunda yapılan bir kamuoyu araştırmasının verilerine göre deneklerin büyük bir çoğunluğu kitap sayfası çevirmiyor, internete girmiyor, günlük gazete okumuyormuş. Üstelik hiç sinemaya ve tiyatroya gitmemiş bu kitle doğal olarak basına sansüre de aldırmıyormuş. Anlaşılan aranan kamuoyu bulunamayınca fatura kamuoyuna kesilmek istenmiş!

*

Pozitivist, ilerlemeci, çağdaş, aydınlamacı, kendilerini doğuştan haklı ve akıllı gören bu aydın zihniyetine göre suçlu her zaman olduğu gibi; halk! Hani Onur Öymen'in "Halkın mantıksızlığı" dediği türden bir şey bu. Dolayısıyla ülkedeki makarnacı(!), göbeğini kaşıyan(!),olup bitenin fevkinde olmayan bu basiretsiz cahil(!) halk kitlesinden umudunu kesenler aranan kamuoyunu nerede buldular dersiniz? Tanzanya ve Kenya sınırları içinde yarı göçebe bir yaşam süren Masai Kabilesi'nde! Bu yerli halk 17 Aralık operasyonuna tepki göstererek, Türk basınının özgür kalemlerinden(!) Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca için özgürlük çağrısında bulunmuşlar. Modern hayatı reddeden, elektrik kullanmayan, dini ayinlerde büyükbaş hayvan kanı içen bu duyarlı kabile, utanarak ifade etmeliyim ki Türkiye'de yaşanan gelişmeleri bizden daha iyi okuyor! Biz cahil, duyarsız halka medya ve özgürlükler, hukuk, adalet, ifade özgürlüğü gibi konularda iyi bir ders verdiler! Bu yerli halkı aşağıladığımı zannetmeyin. Asla böyle bir niyet içinde değilim. Dikkat çekmeye çalıştığım husus başka. Yani şunu mu demeye getiriyorlar? Sizler yanı başınızda yaşanan hukuksuzlukları aldırmazken bakın binlerce kilometre öteden bir kabile nasıl da isyan ediyor!

Neyse uzatmayayım. Elbette durum bundan ibaret değil. Bunu paralel yapının profesyonel algı uzmanları da pekala biliyor. Şimdi bırakalım bu kurgusal algı operasyonlarına, kamuoyu araştırmalarına, elde tuttuğunuz dostlarınızın çabalarına, profesörlerinize, yazarlarınıza vs ben size gözleri görmeyen 90 yaşındaki Mahmut Dede'yi tekrar hatırlatacağım. Hatırladınız değil mi Mahmut Dede'yi? Ne diyordu; "Fethullah Gülen'in amacı ülkeyi teslim almaktır. Ben bu tehlikeyi çok önceden görmüş haber vermiştim. Onlar Adnan Mennderes'i, Özal'ı siyasi komplolarla yediler lakin Tayyip Erdoğan boğazlarında kaldı. Bakın Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürüttü, Erdoğan ise denizin altından tren geçirdi. Erdoğan bana göre 2. Fatih'tir. Bu kimseye nasip olmaz. Allah ona uzun ömürler versin."Biz buna ne diyoruz biliyor musunuz? Halkın vicdanı, sağduyusu. Anadolu insanı irfan sahibidir, ahlak, erdem sahibidir, samimidir, idrak eder en önemlisi de basiret sahibidir. Ne var ki bu halk sizleri samimi bulmadı. Bu ülkenin değer yargılarıyla, tarihiyle, kültürüyle, irfanıyla örtüşmediğinizi düşünüyor. Bu ülkeyi teslim alacağınızı düşünüyorlar.

Kabile kabile dolaşsanız da, gitmedik Avrupa ülkesi bırakmasanız da ve istediğiniz kadar operasyon tertipleseniz de durum bu. Çünkü sizde halis bir niyet görünmüyor. Yolsuzlukla mücadelenizin temiz toplum ideali için olmadığını halkın tercih ettiği bir hükümeti ele geçirmek olduğunu bilmiyorlar mı sanıyorsunuz? Sadece 17 ve 25 Aralık darbe teşebbüsünüzde ülkeye uğrattığınız zarar 120 Milyar dolar! Bu insanların ya başarılı olsalardı diye sorabileceğini hiç mi düşünmüyorsunuz?

Türkiye'de idrak edilemeyen ve tüm planlarda atlanan gerçek nedir biliyor musunuz? Türkiye'de yaşayan insanlar, bir iki gazete manşetiyle, TV haberiyle, sokak gösteriyle ve seviyesiz algı operasyonlarıyla kendi elleriyle seçtiği hükümetleri artık teslim etmiyorlar! Çünkü karşınızda geçmişin acı tecrübelerinden ders almış, demokratik kültürü gelişmiş, çevresinde yaşanan gelişmeleri iyi gözlemleyen bilinçli bir toplum kesimi var. Bu insanlar kirli yapıların kurdukları tuzaklara düşmeme konusunda artık tecrübe sahibi oldular. Şimdi daha zengin, daha demokratik, daha barışçıl bir ülkenin saygın vatandaşları olmak gibi bir çabaları söz konusu. Toplumun bu taleplerinin en iyi karşılık bulduğu parti de, AK Parti'dir. Bu ülkede AK Parti ne zaman gider biliyor musunuz? Artık ondan daha özgürlükçü, daha yenilikçi daha reformist daha demokratik ve barış yanlısı bir parti kurulduğunda. Aksi takdirde kumpaslarla, alavere dalavere ile bu halkın hükümet ettiği partileri asla ama asla ortadan kaldıramazsanız. Bu defter kapanmıştır. Bugün Türkiye'de geniş halk kitlelerine ulaşabilen, yaptığı icraatlarla, barış ve özgürlükler konusunda attığı adımlarla toplumun taleplerini karşılayabilen tek parti; AK Parti'dir. Eğer hala ısrarcı iseniz size tek bir seçenek kalıyor. Kurtlar Vadisi'nin karakterlerinden Zaza'nın dediği gibi; "Darbe duasına çıkın.." Ne diyordu Zaza; "Yağmur duasi oli de, darbe duasi niye olmii?"

[email protected]

twitter.com/sivildemokrat