Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Eylül 2017

Arakan soykırımı ve dünyanın acizliği

Kurban bayramını idrak ettiğimiz şu günlerde Myanmar'ın Arakan eyaletinde Müslüman topluma yönelik büyük katliam haberleriyle sarsılıyoruz. Arakan, uzaklarda bir yer olmanın adı değildir. Arakan, Bağdat'tır, Halep'tir, Kahire'dir, İstanbul'dur, Şam'dır, Kabil'dir, Lahor'dur, Keşmir'dir, Gazze'dir. Arakan, bize yabancı ve uzak bir yer değil, bizzat bizim ve bizden olan bir coğrafyadır. Bizim için Filistin ve Arakan arasında hiçbir fark yoktur. Myanmar devleti, ordu eliyle Arakan eyaletinde yeni bir Endülüs oluşturmak ülkenin yüzde onluk nüfusunu oluşturan Müslümanlara karşı büyük bir soykırım politikası uygulamaktadır. Uluslararası kuruluşlar son bir hafta içinde beşbinden fazla Müslüman insanın öldürüldüğünü ifade etmektedirler.Ümmetin acılı bir parçası olan Arakan'da yaşananlar, Müslüman coğrafyasında bayram sevinci yerine derin bir üzüntünün, acının ve travmanın yaşanmasına neden olmuştur. Müslüman toplumlar, Arakan'da Myanmar hükümetinin uzun bir süredir uyguladığı soykırım ve katliam politikalarını durduramamakta, insanın insana bu vahşeti nasıl yapabileceğini anlayamamaktadırlar. İnsan olarak haklarına ve varlıklarına saygı gösterilmesinden başka bir şey istemeyen Arakanlı Müslümanların Myanmar askeri diktatörlüğü tarafından soykırıma tabi tutulmasını anlamak mümkün değildir. Myanmar askeri cuntası, ordu ve Budist çeteler eliyle Myanmar'ı Müslüman nüfustan arındırmak için soykırım uygulamaktadır. Myanmar'da Müslüman nüfus, ülke genelinde kurulan elliye yakın kampta esir tutularak toplu ve sistematik bir soykırımla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Arakan'lı Müslümanlar, dünya kamuoyunda yeryüzünde en çok baskıyla yüz yüze kalan azınlık olarak nitelenmektedirler.

Arakan Müslümanları, dünyadan kendilerine yardım yapılmasını, katliamların durdurulmasını ve yaşamalarına imkan sağlayacak bir koruma programının hayata geçirilmesini beklemektedir. Dünya, Arakan Müslümanlarının yaşadığı katliam ve soykırım karşısında büyük ölçüde sessizliğini ve acizliğini korumaktadır. BM, Güneydoğu Asya Ülkeler İşbirliği Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı şimdiye kadar derde deva sayacağımız bir girişimde bulunmamışlardır. Dünyanın acizliği karşısında Arakanlılar, Müslüman ülkelerin yaşanılan insani felaket karşısında sessiz kalmamasını ve etkin olarak yardımda bulunmasını istemektedir. Arakanlılar, dünyanın kendilerine karşı yardımda bulunacağından umutlarını kestiklerinden dolayı, kendi dindaşlarından kendilerinin acılarına çözüm bulması umudu içindedirler. Arakanlılar, hayatta almak için acil bir şekilde Müslüman toplumların desteğine, yardımına ve müdahalesine ihtiyaç duymaktadırlar. Arakanlılar, yok olma tehdidiyle yüz yüze kaldıkları bu karanlık dönemde Müslüman toplumların aktif birlik içinde müdahalede bulunmasını tek umut olarak görmektedir.

Myanmar askeri diktatörlüğü, Müslüman azınlığın hiçbir insan hakkını tanımadığı gibi, onlara vatandaşlık statüsü de vermemektedir. Arakanlı Müslümanlar, hiçbir hukuki statüye sahip olmadan Myanmar ordusunun saldırılarının hedefi olmaktadırlar. Arakanlı Müslümanların yaşam hakkı başta olmak üzere bütün insan haklarını ihlal eden Myanmar faşist yönetimi, orduyu kullanarak jenosit gerçekleştirmektedir. Myanmar devleti, sistematik bir şekilde uyguladığı soykırımı gizlemek için terör gruplarıyla mücadele yalanını dünyaya söylemektedir. Arakan'da yaşanan büyük insani facia, açık bir şekilde soykırımdır. Arakan soykırımının, terörizmle mücadeleyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Arakan'da olanların soykırım olduğu gerçeğinin dünyaya iyi anlatılmasına çok ihtiyaç vardır.

İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi Müslüman ülkelerin oluşturduğu teşkilatlar, şimdiye kadar Arakan soykırımı karşısında etkin bir çözüm bulamamışlardır. Myanmar askeri diktatörlüğünün soykırım saldırılarından kaçan Arakanlılar, Bangladeş'e sığınmaktadırlar. Ekonomik açıdan çok fakir olan Bangladeş, kendisine sığınan Arakanlıların çok temel insani ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Bangladeş'teki kamplarda yaşayanArakanlılar, hastalıktan ve açlıktan ölmeye devam etmektedirler. Müslüman ülkelerin Arakan soykırımı gibi dev bir insani felaket karşısında çok cılız bir şekilde tavır koymaları, Müslüman toplumların daha etkili ve işlevsel olan yeni uluslararası kurumlara ve işbirliklerine acil bir şekilde ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.

İslam ülkeleri arasında Arakan soykırımına başından beri etkin çıkan tek ülke Türkiye'dir. Arakan soykırımının dünya kamuoyunun gündeminde yeterince yer tutmadığı görülmektedir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, her fırsatta Arakan soykırımının büyük bir insani facia olduğunu bütün uluslararası platformlarda gündeme getirmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası düzeyde Arakan krizini dile getiren tek lider konumundadır. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, daha önceArakanlıların yaşadığı kampları ziyaret etmişti. Emine Erdoğan'ın ziyareti Arakan krizinin dünya kamuoyunun gündemine gelmesine çok ciddi katkıda bulunmuştur. Şu anda Cumhurbaşkanımız, dünyayı Arakan soykırımını durdurmak için harekete geçirmeye çalışmaktadır. İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı ve BM gibi uluslararası kuruluşlar nezdinde en üst düzeyde girişimlerde bulunan Cumhurbaşkanımız, Arakan soykırımını durdurmak için büyük bir insani çaba sarf etmektedir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Bangladeş sınırına gelen bütün Arakanlıların masraflarının ülkemiz tarafından ödeneceğini Bangladeş hükümetine bildirmiştir.. Hiç kimsenin sahip çıkmadığı Arakanlılara sahip çıkan tek lider Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.