Ar-Ge Harcamaları Yüzde 21,6 Arttı
TÜİK verilerine göre; 2016 yılında Ar-Ge için bir önceki yıla göre %21,6 artışla 7 milyar 508 milyon TL harcama yapıldı.
Bu sonuca göre 2016 yılı merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcamaların gayrisafi yurtiçi hasıla içerisindeki oranı %0,29, merkezi yönetim bütçe harcamaları içerisindeki payı ise %1,14 oldu.
Merkezi Yönetim Bütçesinden Ar-Ge için tahsis edilen başlangıç ödeneği 2017 yılı için 8 milyar 174 milyon TL oldu.
Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergi indirim ve istisnalarının toplamı 2016 yılında 1 milyar 927 milyon TL oldu. Dolaylı Ar-Ge desteği 2017 yılı için ise 2 milyar 141 milyon TL olarak tahmin edildi.
Merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge için ayrılan başlangıç ödenekleri sosyo-ekonomik hedeflere göre sınıflandırıldığında, 2017 yılı için en çok ödenek %36 ile Genel Bilgi Gelişimi (Genel Üniversite Fonlarından finanse edilen) için tahsis edildi. Bunu %21,2 ile savunma, %9,9 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, %6,6 ile eğitim, %6,3 ile ulaşım, telekomünikasyon ve diğer altyapılar ve %5,3 ile tarım takip etti.
Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri için yapılan harcamaların artması sevindirici.Yalnız bir hususun altını çizelim.
Ar-Ge, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalardır.
Bu tanımdan yola çıkarak; Ar-Ge'nin varlığından bahsedebilmek için yeni bir ürünün ortaya çıkması ya da mevcut ürünün daha etkin ve verimli kullanılacak şekilde iyileştirilmesi gerekmektedir.
Yeni bir ürünün ortaya çıkması için yapılan çabalara Araştırma; mevcut bir ürünün iyileştirilmesine ise Geliştirme faaliyeti denir. Ar-Ge faaliyetlerinin en ayırt edici özelliği ise bu faaliyetler sonucunda alınan ulusal veya uluslar arası patentlerdir.
Patent; bilimsel ve teknik bir buluşun ya da böyle bir buluşu uygulama alanında kullanma hakkının kime ait olduğunu gösteren resmi belgedir.
Bizim ülkemizde ise Ar-Ge kavramı daha çok product design yani ürün tasarımı anlamında kullanılıyor. Ürün çeşitliliği sağlamak amacıyla yapılanlara inovasyon diyorlar.
Teknoloji yatırımı için de aynı şey geçerli. İş yerine iki bilgisayar alan Ar-Ge yatırımı yaptığını zannediyor.
Bu anlayış sadece Türkiye'de değil elbette.
Örneğin 90'lı yılların sonlarında kullandığımız cep telefonlarını hatırlayalım. Ar-Ge faaliyeti diye telefonun yalnızca kapağının rengini değiştirip daha ileriye taşıyamayan dev markalar piyasadan silindi gitti.
Günümüzde kullandığımız telefonlarla kıyasladığımızda Ar-Ge'nin önemini daha iyi anlıyoruz.
Özellikle teknolojiyle bağlantılı sektörler mutlaka yenilikçi olmalılar.
Bu bakımdan yapılan Ar-Ge harcamalarına değil alınan patent sayısına bakmak daha sağlıklı bir değerlendirme olacaktır.
Ar-Ge faaliyetlerinin verimliliğini ölçmede bir diğer önemli gösterge de Ar-Ge çalışmalarının ekonomik getirisidir. Yani bu çalımalar sonucu piyasaya sürülen ürünün karlılığı, katlanılan Ar-GE maliyetlerinin üstünde olmalıdır.