Anmalara Dair
Türkiye'de kültür sanat alanında bir vefa rüzgarı esiyor, bu kesin. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün güleryüzlü hocası Prof. Dr. Kemal Eraslan Beyefendi adına düzenlenen saygı gecesinde meslektaşları, talebeleri ve dostları yalnız bırakmadı. Çok değerli duygu yüklü saatlerin yaşandığı gece, unutulmaz hayırlara ve güzelliklere vesile oldu.
"Yazarlar Okullarda" projesi ile eğitim dünyamızın büyük bir hizmetine imza atan İstanbul eski Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız da unutulmadı. Milli Eğitim Müsteşar Yardımcısı olarak görevine devam eden Yıldız hakkında Cumhuriyet Koleji'nde düzenlenen toplantı, hislerle yüklü ve çok anlamlıydı. Gülten Dayıoğlu, Selim İleri, Adnan Özer, Yusuf Çopur, Hayati Bayrak, Münir Üstün, Melike Günyüz toplantıda gördüklerim arasındaydı. Muammer Yıldız Bey eşi ve kızı ile salondaydı. Kısa konuşmalarla "Yazarlar Okullarda' projesinin önemi üzerinde duruldu. Ben de birkaç cümle ile bu faaliyetin önemine temas etmeye çalıştım. Müzik ve çiçeklerle süslenen toplantı, çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.
Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği "Üsküdar Sohbetleri" de ilgi görüyor. Kıymetli şairimiz Memduh Cumhur, Balaban Tekkesi Kültür Evi'nde Üsküdar hatıralarını anlatacak. Cumhur, Üsküdar'da başta Cemil Meriç ve Münevver Ayaşlı olmak üzere tanıdığı yazarları, sanatkarları anlatacak, onlardan hatıralar nakledecek, dinleyicilerin merak ettiği sorulara cevap verecek. Kısmetse yöneteceğim bu toplantı, 23 Nisan Cumartesi günü saat 19.00'da başlayacak.
Basın İlan Kurumu ile Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)'nin birlikte düzenlediği "Matbuat u00c2leminden Sanatkar Çehreler" toplantıları devam ediyor. Yeni program modern Türk romanının babası kabul edilen Halit Ziya Uşaklıgil'e dair. Cengizhan Orakçı'nın yöneteceği toplantının konuşmacıları Doç. Dr. Bahtiyar Aslan ve Doç. Dr. Ali Kurt. Halit Ziya Uşaklıgil'in fotoğraflarından ve eserlerinden meydana gelen serginin de yer alacağı program, Basın Müzesi'nde bugün saat 14.00'te başlayacak.
Servet-i fünun devri edebiyatımızın önde gelen isimlerinden olan Halit Ziya, 1866 yılında İstanbul'da doğdu, 23 Mayıs 1945 tarihinde bu şehrimizde vefat etti. Eserleri arasında Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekası, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar, Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası, Bir Muhtıranın Son Yaprakları, Bu Muydu?, Heyhat, Küçük Fıkralar, Bir Yazın Tarihi, Solgun Demet, Bir Şi'r-i Hayal, Sepette Bulunmuş, Bir Hikaye-i Sevda, Hepsinden Acı, Onu Beklerken, İhtiyar Dost, Kadın Pençesi, İzmir Hikayesi, rı: Kırk Yıl, Bir Acı Hikaye, Saray ve Ötesi ile Sanata Dair de bulunuyor.
Ve klasik sanatlarımız arasında bulunan Hüsn-ü Hat'tı zirveye taşıyan büyük hattat merhum Hamid Aytaç! O da unutulmadı elbette. Yazı üstadı, Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği'nin düzenlediği "Babıali Sohbetleri"nde ele alınıyor. Sohbetlerin 288'ncisinde sanat tarihçisi Muin Eriş, "Hat Sanatımız ve Hattat Hamid Aytaç" başlıklı bir konuşma yapacak. Yayıncı yazar Haluk İmamoğlu'nun takdim edeceği sohbet toplantısı, Timaş Kitapkahve'de 21 Nisan Perşembe günü saat 18.00'de başlayacak. Katılımın serbest olduğu sohbet toplantısı, Alayköşkü Caddesi, No. 5 Cağaloğlu adresinde gerçekleşecek. Hat sanatının en büyük isimlerinden biri kabul edilen, Cumhuriyet devrinin iz bırakan sanatkarı hattat Hamid Aytaç, 1891 yılında Diyarbakır'da doğdu. İlk tahsilini Sıbyan Mektebi'nde aldı. Rüşdiye Mektebi'nde rik'a ve sülüs yazıyı öğrendi. Hüsn-i hat ve resim eğitimi aldı. Harb Okulu Matbaası Hattatı olarak çalıştı. Birinci Dünya Savaşı'na rastlayan yıllarda Yıldırım Orduları Grubu emrinde Almanya'nın başkenti Berlin'de Harita Dairesi'nde bir yıl çalıştı. Mütareke'den sonra görevinden istifa etti. İstanbul'da 'Hattat Hamid Yazıevi' adında bir iş yeri açarak serbest çalışmaya başladı. Türk matbaacılığına çinkografi, çelik üzerine resim ve yazı hakketme yani gravür, kabartma ve lüks baskı tekniğini ilk getiren hattatlardandır. Şişli Camii'nde, birçok evde ve iş yerlerinde, Mısır ve Irak başta olmak üzere dünyanın bir çok yerinde yazıları bulunuyor. 18 Mayıs 1982 tarihinde vefat etti. Kabri, Karacaahmet Mezarlığı'nda Şeyh Hamdullah'ın yanındadır.
Saygı toplantıları, sohbetler ve anma programları hayatımıza değer katıyor. İstanbul'da giderek çoğalan kültürel faaliyetlerin Anadolu'da yayılmaya başlaması, hepimizi sevindiriyor. Bir millet, kültürü, edebiyatı, sanatı ve medeniyetiyle var olur. Türkiye'miz iyi yoldadır. Bahtı her daim açık ola!