Anlayış Doğurmayan Bilgi ve Güç Kıymetsizdir!
Bir kaç sene önceki bir yazımda anlayış üzerine şunları söylemiştim: "Bilgi fikri, fikir sistemi, sistem anlayış ihtiyacını doğurur.
Hayata nasıl bakmamız gerektiğini gösteren, bilgiden süzülerek hikmete çevrilen şeydir diyebiliriz anlayış için.
Bilgi, ansiklopedik bir hafıza kartı olarak değil, insana kazandırdığı bakış açısıyla önemlidir. O anlayışı kazanamadığınız zaman "kitap yüklü u2026" tabirinden öteye geçemezsiniz.
Bilginin anlayışa çevrilmesi nasıl gerçekleşir? Bilgi fikri, fikir sistemi, sistem anlayışı doğurur.
Bilgiye nereden ve nasıl bakmalıyız? Nisbet noktası dediğimiz şey işte burada devreye girer.
Terkip sırrı u2026 Un var şeker var yağ var, ama helva değil. Helva olabilmesi için bir terkibe ihtiyaç var. Usta bir elin dokunuşuna, bir nisbet noktasına, bir dünya görüşüneu2026
Mesela: Fıkıh, fert ve toplum hayatına dair Ölçülere göre koyulan kurallardır. Çerçevesini Fıkhi kaidelerin çizdiği hayatın içinde yaşarız fert ve toplum olarak. Fıkıh, fehm kökünden gelir, Fehm ise anlayış demektir. Fıkıh kurallarını bilgi olarak öğrenebilir, ezberleyebiliriz. Fakat, fıkhi kaide insana bir anlayış kazandırmamışsa kuru bilgiden öte bir anlam ifade etmez.
Anlayış, hayata ve hadiselere nasıl bakmamız gerektiğini gösterir. Anlayış kazandırmayan kuru bilgi, ya yobazlığa döner yahut insanın kendini ilahlaştırmasına yol açar. Yaşadığımız bu günlerde fıkıha dayandırılarak yaşanan cinnet halinin sebebi "anlayışa dönmeyen" kuru bilgidir. Veya kendisini Peygamber yerine koyan, aklına tapan hocaların türemesiu2026
Anlayış sahibi olmak için bilgi, bilgiye doğru bakabilmek için nisbet noktası, nisbet noktası için ise tezatsız ve sistem çapındaörgüleştirilmiş bir dünya görüşü zorunluluktur.
Günlük politikaların üstünde olan hayati bir şeyden bahsediyoruz. Bugün Ümmetin en büyük problemi, Sistem çapında bir dünya görüşüne sahip olamamaktır.
Teşhis olmadan tedavi olmaz.
Henüz yirmi yıl öncesinde yaşananları düşünürsek geldiğimiz noktada eksiğimiz nedir ? Ülkemizden başlayarak bunu iyi değerlendirmek gerekiyor.
Bizi bir araya getirecek, bir hedefe yöneltecek, birlikte nefes aldıracak şey, hayalini kurabileceğimiz yeni bir dünya görüşüdür.
Varlığımızı ve geleceğimizi kurtaracak ve yeni bir medeniyet kurmamızı sağlayacak olan fikre, yani İslama Muhatap bir anlayışa sahip olmak zorundayız.
Neden "anlayış doğurmayan bilgi ve güç kıymetsizdir" dediğimiz anlaşılıyor mu?
Bugün Amerika öncülüğündeki emperyalist dünyanın Türkiye özelinde Müslüman coğrafya üzerine planlarını bilmeyen yok artık. Bugün Fetöcülerden başlayarak içimizde görünüp ülkeye ve millete karşı bu emperyalistlerin faydasına çalışanları da biliyor herkes. Bugün barış barış deyip Amerikan askeri olarak Mehmetciğe kurşun sıkanları da herkes biliyoru2026 Yani bilgi olarak var.
Bakın siyasi liderlikten askeri alana, ekonomik güçlenmeden enformasyona kadar her alanda bu toprakların insanları en güçlü zamanını yaşıyorken mevcut halin izahına dair doğru bir tespit ortaya koyan var mı? Bilgimiz var, gücümüz var ama bir türlü doğruya ulaşamıyoruz.
Ne eksik ki bir türlü sonuca ulaşamıyoruz?
"Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in ifade ettiği gibi:
"İslam yenilenmez. Anlayışı yenilemek gerekir.
Anlayış mı?.. Nurun aynadaki aksi... Aynayı yenilemek."
Yeni bir çağın başında yeni bir medeniyet inşa etmek istiyorsak bunu günlük politikalarla, mevcut zihin yapısıyla gerçekleştiremeyeceğimiz ortadadır.
Bilgi ve gücün dayanak noktası olacak fikir, fikrin doğurduğu anlayış ve bunu tatbik ideali, neticesinde ise bu ideali sistem çapında fert ve cemiyetimizin ruhuna nakşedecek devlet !u2026 Eksiğimiz budur.
Anadoludan başlayarak bütün ümmet coğrafyasına sirayet ettirebileceğimiz "İslama Muhatap Anlayış" fikrini kuşanmamız gerekiyor.
Tamam olabilmemiz de ancak bununla gerçekleşecektir."