Anlaşılır değil…
Erdoğan, Libya ile yaptığı anlaşmayla Barbaros gibi Akdeniz’de zaferden zafere koşuyor; tüm oyunları bozmaya çalışıyor, bir üçkâğıt kuruluşu olan NATO’ya tek şerefli üye Türkiye olarak, isteklerimizi kabul ettirmeye çalışıyor, Kuvayı Milliye ruhunu taşıdığını savunanlar ise Türkün zaferine rahatsız oluyor. Yoksa Kuvayı Milliye, milliyetsiz, imansız bir ruh mu taşıyor? Herkesten önce kuvvacıların emperyalistler karşısında kazanılan bu zaferlerden mutlu olması gerekmez mi? İlla ki, düşmanlıklarını bırakmaları için, Erdoğan’ın İslam’dan uzak batı tarzı bir hayat sürmesi ve eli şişeli olması mı gerekir? Çok garip; millet olarak hep birlikte şeref duyacağımız harika işler yapılıyor ama küresel şerefsizlerin içerdeki kuklaları fırsat vermiyor! Yükselişe geçtiğimizden beri tuhaf olaylar zinciri zaferleri gölgelemeye çalışıyor ama hakikatler güneş gibidir…
Bu nasıl iştir?
Bu nasıl iştir; dışkı yemekten çok onur duyan domuzun dörtte birini 7 dakikada tüketip, masumca bir şey yapılmış gibi davranmak? Çok zor; Allah’ın yasakladığı domuzu sırf inadına yemek… Bu nasıl iştir; İslam’a hakaret edildiğinde ses çıkarmamak, sıkıştığın zaman “bende Müslüman’ım” diyebilmek? Bu nasıl iştir; meleklerin bile nefret ettiği lezbiyenliği ve i…liği yüce Yaratıcı yasakladığı halde savunuyor olabilmek? Bu nasıl iştir; diskolarda, barlarda, konserlerde en yüksek perdeden müziği dinleyip, ezanlar için; “ağzıma ağzıma okunmasın” demek, Allah’ı ve kulluğu hatırlattığı için rahatsız olmak? Şahadetten nefret etmek, Bu nasıl iştir; İlah’ı emirlerin inadına, “bilmem ne yaparım yıkanmam, bilmem ne yaparım doğurmam, param yoksa bilmem nerem kumbaram” vs. çürük edepli sözler ile avaz avaz bağırmak ve zalimler karşısında mazlumlar için sesini yükselten Erdoğan için diktatör diyip tepinmek? Ve tüm bu hastalıklara, güya Kuvayı Milliye ruhu taşıdığını iddia eden CHP’nin bırak tedavi için uğraşmasını, sanki hastalıkların yayılması, mikropların dip köşe bulaşması için elinden ne geliyor ise yapması... Bütün bunlara rağmen, CHP’ye oy verebilmenin ve savunuyor olmanın zor olması gerekmez mi?
Gerçekten CHP’li olmak çok zor; milli ve yerli hiçbir şeyi asla desteklemeyeceksin… Kalıptan kalıba, şekilden şekle gireceksin ama aslımıza uygun, milli şekle inadına girmeyeceksin… Büyük özveri ister; hakiki kültüre, gerçek tarihe ve kahramanlara, tüm sahici olan ama yerli ve milli olan her şeye düşman olup, yalandan sövdüğün emperyalistlerin ne kadar çirkin âdeti, hayat tarzı ve iğrenç olan şeylerini yüksek sesle avaz avaz savunabilmek için... Karanlık Batı’nın tüm karanlıklarını İlericilik ve aydınlık göreceksin İslam’ın aydınlığına ise kör olacaksın, inadına gözünü kapatacaksın… Bu nasıl iştir; inadına aydın gözükmeye çalışırken, sıkıştığın noktada iftiralar ile saldırmak?…
Bu nasıl iştir; Akdeniz'de Barbaros olan, Suriye'ye de Yavuz Sultan Selim olan, Ankara'da ise bütün oyunları bozmaya çalışan yiğit bir siyasetçi olan, hatta yetmez! Gönül insanı ve ailemizin merhameti bir ferdi olan Erdoğan’a sırf yalan üreten partinin gazıyla düşman olmak? Bu nasıl iştir; Osman Öcalan’ın TRT’de PKK’lılara silah bırakmaları gerektiğini söylemesinden rahatsız olup, HDPKK ile ittifak içinde seçime gitmek, onlarca insanın ölümüne sebep olan Demirtaş’a özgürlük istemek? Bu nasıl iştir; Barış Atay’ın milleti tehdit etmesinden, “geziyi arayacaksınız” demesinden rahatsız olmayacaksın, Erdoğan’ın küresel pezevenkleri tehdit etmesinden, uyarmasından rahatsız olacaksın. Sanki geçmişte dindarlar zulüm görmemiş, camiler depo meyhane edilmemiş gibi Mine Kırıkkanat’ın alaycı ve mukallit tarzı ile Müslümanlara saldırmasından rahatsız olmayacaksın, Değerler Eğitimiyle çocuklara hak ve hakikatlerin anlatılmasına çok ama çok rahatsız olacaksın?
Son söz: Hakikatler inadına çıplak; musakka makyajı ile antrikotu maskeleyip, alttan çevrile çevrile Kazı ve şarabı çıkardın mı Yasin öyle bir çarpar ki insan ayazda kalır! ABD Başkanı Trump’ın adıyla sahte bir hesaptan atılan bir tweete balıklama dalan FOX’ta hep ayazda kalmaya devam edecektir…
Allah’ım yerli ve milli olmayanları yerle bir et!