Anlam boşluğu ve pimi çekilmiş bağımlılıklar
Niçin yaşıyorum? Hayat çizgisindeki amacım ve anlamım nedir? Bugünü yaşamak için bir nedenim var mı? Zaman zaman zihin nehrimizden bu ve benzer soruların akıp gittiğine tanıklık ederiz. Bilinç sahibi ve kendisinin farkında olan her insan bu sorulara yaşadığı her an cevap bulmaya gayret etmektedir. Bulmuş olduğu cevaplar ile de hayat hamuruna şekil vermektedir. Anlam bulma kıtlığından heybesi dolu dönen insanlar elbette ki şanslıdırlar. Zira ‘anlam’, yaşamanın, yaşıyor olmanın en kıymetli hazinesidir. Doğru anlamı ve amacı olan insan, yaşam karşısında güçlüdür. Her türlü acı, ağrı çekilebilir ve katlanılabilir. Zira acı çekse de, ağrıları, kayıpları olsa da, o insanın elinde en değerli şey olan ‘anlam’ mevcuttur. Yani yeniden toparlanabilir hatta rotasını iyi hesaplarsa eskisinden daha güçlü bir birey olarak yoluna devam edecektir.
Zihnimizdeki nöronların
yaptığı toplantıya şu sorunun pimini çekip bırakabiliriz: Anlamı olmadan da bir
insan yaşayabilir mi?
Nefes alıyor olmayı
yaşamaktan sayacak olursak elbette yaşar. Anlamı ve amacı olmayan insanı
yaşamda tutan şey: bağımlılıklardır. Bağımlılıklar, anlam fukaralığının yerini
doldurmaya çalışan parazitlerdir. Bu parazitler, doğru anlamdan yoksun olan
insanların maddi ve manevi benliğini ele geçirmiş ve hızla insana zarar
vermektedir. Her türlü zararlı, amaçsız, şuurdan ve sağduyudan uzak tutan bu
bağımlılıklar, oldukça geniş bir aileye sahiptirler:
Alkol, madde, kumar,
güç bağımlılığı, beden bağımlılığı, eşyaya bağımlılık, insana bağımlılık,
paraya bağımlılık, gösteriş ve lükse bağımlılık, sosyal medya bağımlılığı,
işkolik olmak, zararlı alışkanlıklara bağımlılık, oyun bağımlılığı, zamanı
verimsiz ve boş geçirme bağımlılığı, aldatma bağımlılığı, dedikodu bağımlılığı
vs. daha aklımıza gelebilecek, insana ve içinde bulunduğu topluma zarar
verebilecek her türlü kötü alışkanlıklar bu grupta yer almaktadır.
İşte doğru anlamdan
yoksun olan ve yaşam ağına tutunmaya çalışan insanlar, bu parazit görevi gören
bağımlılıklar olmadan yaşayamazlar. Amacı, anlamı yani Allah’ı olmayan bir
insanın, bu yoksunlukta kayıp bağımlılık bataklığına düşmesi mümkündür.
Kendimizi ve sevdiklerimizi bu geniş bağımlılıklar bataklığından çıkarmak
istiyorsak, ‘anlam can simidi’ne tutunmamız elzemdir. Zira bu can simidinden
uzaklaştığımız vakit zamanla bizi dibe, en dibe doğru çeken bağımlılık
bataklığı, nefes almamıza dahi müsaade etmeyecektir.
Bağımlılıklarla
mücadele etmenin pek çok yolu ve yordamı işin uzmanları tarafından
belirlenmiştir. Biz istiyoruz ki bunlara ek olarak sorunun temeline inip, suyun
bataklığa dönüşmesini sağlayan anlam boşluğunu, Allah ile dolu bir anlam
havuzuna çevirebilelim. Buna, Allah’ı, yarattığı mahlûkatı ve sünnetullahı
(yasaları) tanımakla başlayabiliriz.
Allah ile anlam
havuzunuz, deryaya dönüşsün sayın okur.